OLMAZ OLMAZ!..

Cenk Mutluyakalı

 

 

Siyasi geçmişimizde çok fazla hükümet seçeneği olmadı.
Ya "milliyetçi" cephe tek başına yerleşti zirveye, ki UBP tek örnek!..
Ya da "doğurduğu" yavrusundan koalisyonla, UBP-DP gibi.
Bir de "milliyetçi-birleşik kıbrıs"cı koalisyonlar gördük, mecburi...
UBP-TKP, DP-CTP, CTP-DP gibi.
Hepsi bu.
Hani anda arada zorlama formüller, geçici partiler doğsa da, uzun soluklu olmadı ömürleri...
'Koalisyon'ların nihayetinde birden fazla partinin işbirliğinden oluştuğuna da alışamadık.
Koalisyon hükümetlerinin kendi de alışamadı bu duruma seçmen de.

***

Öylesine yüksek ki siyasete güvensizlik, pek çok hükümeti daha başlamadan bitirdik beyinlerde...
Elbette hayal kırıklığı çok oldu, fazlaca kazıklandık, olabildiğince aldatıldık...
Üstelik öğrendik sömürüldükçe sömürmeyi...

***

Bir de "beğenmeme" huylarımız var tabii, "tepkisellik" genetiğimize yerleşti adeta.
Hem sövdüğümüz ama hem de beslendiğimiz bu düzene, çözüm üretmeden söylenmeyi pek bir sevdik.

***

Ne zor siyasetin içinde kalmak, sorumluluk almak, karar verici olmak.
Oysa ki dışarıdan laf üretmek çok rahat!..

***

HÜKÜMET seçenekleri için 'laf' yarışına girelim misal!..
- CTP-UBP Koalisyonu kurulacak.
- Yazıklar olsun!..
- CTP görevi iade edecek.
- Ülkeyi UBP-DP hükümetine terk edecek, sorumsuzluk!
- CTP-DP devam edecek.
- Olmuyor işte, daha kaç kez deneyecekler, ne zaman anlayacaklar!
- Erken seçim.
- Beceriksizler, bir hükümet kurmayı dahi başaramadılar!

***

Doğrusu elim taşın altında olmadan derim ki, "HÜKÜMETE girme!.."
Yok ki şimdi, Kıbrıs'a çözüm gelmediği, Türkiye'ye ekonomik bağımlılık bitmediği, dünyaya entegrasyon gerçekleşmediği, siyasi ve sendikal popülizm tükenmediği, toplumsal bencillik ve ganimet zehri temizlenmediği sürece hiç girme!..
Peki bu tavır hayatı ne kadar değiştirirdi ki?

***

UBP-TKP koalisyonu kurulurken de farklı değildi halet-i ruhiye!..
Sonra ne oldu?
Bu tercih konuşulmadı da koalisyonu terk etmesi efsaneleşti Akıncı'nın!..

***

Ne olsa sonuç, nasıl şekillense tercih, çoğu eş isimler yine beğenmeyecek, biliyorum.
Pek çok haklı endişeyi de anlayabiliyorum.
Öyle de denemeden değişmiyor hayat, risk almadan ilerlenmiyor, seçenekler de sınırlı üstelik.
Hani bir de içeriğe baksak, öyle surat ekşitsek diyorum.
Ya da "seçenek" sunsak mesela, sürekli "olmaz" yerine "ne olur"u da söyleyerek!..

 

[ CTP-UBP denemesi için ilk sorun EKİM'dir, UBP KURULTAYI. Çünkü UBP genetiği BAKAN olamayan vekillerin, hemen muhalefete geçmesidir. Bu da demek oluyor 12 vekil kazanı kaynatmaya başlayacaktır. Ersin Tatar örneği gibi Kurultay Propaganda Süreci açılmıştır zaten. Peki ekim kurultayında Özgürgün başkanlıktan giderse ne olacak? CTP-UBP ilk denemesi için İLKELER KOALİSYONU deniyor. Bunun için önce 'süreklilik' şarttır. CTP-UBP için kritik ay ekimdir önce... Sonrasını göreceğiz birlikte]