Eski kız arkadaşının bikinili fotoğrafını “izinsiz” yayınlayan genç 18 ay hapse gönderildi.
“Özel Hayatın Gizliliğini İhlal” suçuyla verilen böylesi kararlar ibretliktir ve önemlidir.
Hele de yeni teknolojilerle birlikte her insanın özel alanı çok daha fazla korunmaya muhtaç duruma gelmiştir.
***
18 yaşındaki genci görünce aklıma “eski bir başbakan” geldi.
Orada da “özel hayat ihlali” vardı ve peş peşe tutuklanmalar yaşanmıştı.
Peki sonra ne oldu?
Sus pus!
“Başbakan” rezil oldu, siyaset dışı bırakıldı, dosya da kapandı.
***
“Özel Jet Skandalı” gibi tıpkı!
Ercan Havaalanı’na gelen sıradan bir yurttaş olsa… Muhaceret kontrolüne girmeden doğrudan VIP binasına koşsa ve oradan “kontrolsüz, denetimsiz, kayıtsız” ülkeye girse ne olurdu…
Polis yaka paça içeri atardı!
Bunu “serbestçe” yapmanız için kimi bakanların devreye girmesi gerekiyor.
O durumda dosya kapatılıyor.
Hatta…
“Skandal”ın baş sorumlusu Cumhurbaşkanı oluyor, ikinci sorumlusu Başbakan (!)
***
Tüm bunları düşününce, Özdemir Asaf’ın o meşhur “Adalet” şiiri gelir aklıma…
İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun!
***
Tam da “olmaz olsun” zamanları…
İhalelerde, yurttaşlıklarda, istihdamlarda, terfilerde, hele de siyasette, hükümette, yönetimde… İtildiğimiz, eksildiğimiz, parçalandığımız memlekette…
Seçimde, geçimde “olmaz olsun” halleri tam da…
Evinizin önüne izinsiz gölgelik yapsanız yasal karşılığı vardır ancak “Külliye” için kazma, kürek girişirseniz ses çıkmaz! Ses çıkmaz zorla din kurslarına taşınırsanız eğer…
***
Bir de “çıktık açık alınla” diye marş marş yürümezler mi sokakta…
“Cumhuriyet”i kutluyorlar güya!
Ne laiklik bıraktılar, ne fazilet kaldı…
Ne demokrasiye saygı, ne iradeye…
Hangi açık alınla…
Onca leke, onca hile!