'ÖN KOŞULSUZ MÜZAKEREYE EVET'

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı - TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ortak basın toplantısı

Kıbrıs'ta temaslarda bulunan TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısının önemli satır başları şöyle:

 

Akıncı: Bugün yaptığımız görüşmelerde, önce heyetler arası görüştük. Daha sonra hükümetimiz bizlerle birlikte oldu. Daha sonra muhalefet partisi yetkilileri ile süreci değerlendirdik.
50 yıldır süren bu müzakerler artık bir yere bağlanması lazımdır, bunun olabilmesi için çabalıyoruz.
Ön koşullarla sürecin ilerletilmesi mümkün değildir.
Ortaya çıkan tavır (Rum tarafının tavrı) süreci başarıya ulaştıramadı
Her konuyu da konuşmaya hazırız, muhalefeti ile iktidarıyla Türkiye'si ile bunu düşünüyoruz.
Rum tarafının yaklaşımı ön koşuldur, 2014 mutabakatına tamamen aykırıdır, Cenevre deklarasyonuna da aykırıdır, çözüm odaklı değildir.
Cenevre'deki mutabakata sadık kaldık, Rum tarafının da sadık kalmasını bekledik.
Biz Cenevre'ye ön koşulsuz olarak gitmeye varız.
4 Haziran'da New York'ta bir araya geleceğiz. Temenni ederim bizim bu olumlu yaklaşımızın yansıması Rum tarafınca da gösterilsin.
Umarım Cenevre'de bir araya gelmeyi kabul ederler.
Sayın Anastasiadis'le aynı yaş kuşağının insanlarıyız, bizim neslin son denemesini başarıya ulaştıralım.
Cenevre'de tüm kesimlerin kazanacağı bir durumu yaratalım. Biz bu iradeyi yaratmaya hazırız
Doğu Akdeniz'deki doğalgaz yatakları işbirliği alanı olsun.
Tüm taraflar için olumlu bir senaryoyu yaratalım.
Biz buna varız.


Çavuşoğlu: Müzakerelerde kritik anlar oldu. her zamankinde yapıcı tutumumuzu sürdürdük.
Enosis olayında da müzakerler devam ettiyse Türk tarafının çözüm arzusu ile yapıcı yaklaşımı sayesinde oldu.
Yine kritik bir süreç içerisindeyiz
En son toplantıda Anastasiadis 2014 ve 2017 Cenevre bidirgesine aykırı ön koşullar bildirmiş ve öne sürmüştür.
Daha sonra Eide'nin de sürdürdüğü mekik diplomasisinden de sonuç çıkmadı, bir tıkanma meydana geldi.
Cenevre sonuç bildirgesini sulandırmaya yönelik, çelişen önerilerde bulunmak, süreci öldürmeden uzatmaya çalışmaktır, iç siyasete oynamaktır.
Hepimizin enerjisini harcayan çabalardır.
Biz enerjimizi çözüme harcamalıyız.
Kısa vadeli iç politikaya yönelik çıkar peşinde koşmamalıyız, sonuca odaklanmalıyız.
Rum tarafı kabul edilmez ön şartlar ortaya çıkarıp sonuç alınmayınca da suçu Türk tarafına atmayı hedeflemektedir.
Rum tarafı bunlardan vazgeçmeli..
Türk tarafını suçlama çabaları iyi niyetli çabalar değildir.
Akınc'nın da dediği gibi, Türk tarafı hiçbir ön şart olmadan Cenevre'ye gitmeye hazırdır.
Hiçbir ön koşul olmadan Cenevre'ye dönmeye hazırız.
BM'ye de bu düşüncelerimizi ilettik.
Tüm AB liderlerine de biz bunu söyledik.
Ama Rum tarafının ön koşullarını kabul etmemiz mümkün değil.
Her şartta Kıbrıs Türk halkının yanında olacağız.
Rum tarafının gerçekleştirmeyi planladığı hidrokarbon faaliyetleri de gerilimlere yol açacak, müzakereleri etkileyecek.
Ada açıklarındaki haklarımızı görmezden gelmesinler
Gerilime yol açacak bu adımlardan vazgeçmelidirler

 


SORULAR

  • 4 Haziran'da olumlu sonuç çıkmazsa ne olacak?

Akıncı: İyi niyetle sonuç almak için gidiyoruz. Ne istediğimizi biliyoruz, ve mutabakatlara uygun taleplerimiz var.
Eide'nin mekik diplomasisi sonuç vermediği için Genel Sekreter devreye girmek istedi. Biz bunun sonuç üretmesini istiyoruz. Daha sonraki adımı daha sonra gözden geçirmek istiyoruz. Arzum Rum tarafının ön koşullu yaklaşımlarından vazgeçmesidir.Pazar akşamını bekleyelim ve gelişmeleri değerlendirelim.

Çavuşoğlu: Akıncı'nın söylediklerine ilave edecek bir şey yok. Süreçte tıkanma var.  Cenevre'ye gidilmesi gerekiyor, orada olacaksa da omayacaksa da görmemiz gerekiyor. Bun son fırsat penceresidir. Bu tıkanıklığın aşılması konusunda Genel Sekreter'e önemli görevler düşüyor.

  • 18 Temmuz'da TOTAL'in keşif çalışmaları başlıyor, TC ne tür bir adım atacak?

Çavuşoğlu: Bizler muhataplarımızı uyarıyoruz. Çözüm olmadan kimsenin bu faaliyetlere alet olmasını istemiyoruz.
Bu faaliyetler Kıbrıs Türk halkı ve TC'nin haklarını da görmezden gelen bir yaklaşımdır.
Bu tek taraflı adımlardan vazgeçmezlerse TC olarak atacağımız adımlar olacaktır.

  • Askersiz çözüm olur mu?

Çavuşoğlu: Bu soru bu kadar basit bir soru değil. Sanki her konuda anlaşma olmuş da sorumludur Türkiye!
Sıfır asker, sıfır güvenlik derseniz konuşacak bir şey kalmaz. 
Çözümsüzlüğün sorumlusu TC ve askeri değildir. Bugün adada barış varsa asker tarafından sağlanmıştır

Akıncı: Bu konu hiç üzerinde tartışma yapılan bir konu değildi. İlk defa Türk tarafı diğer konular gibi onu da konuşalım diyor. 
Bugünün gerçeklerine uyarlayabileceğimiz konuları gelin tartışalım diyor.
Mont Pelerin'de 2 gün boyunca teknik düzeyde sadece bu konular konuşuldu, konuşulmadı da değil, 'sıfır asker, sıfır garanti'... Ne konuşacağız siz daha konuşmadan her şeyi bitirdiniz.
Makul olanı arayıp bulmamız gerekir, bu adada sayıca az olan Kıbrıslı Türklerin güvenlik açısından daha da fazla güvenlik endişeleri vardır. Ön şartsız oturalım konuşalım.

Çavuşoğlu: Yunanistan'la anlaşmazlık yaşadığımız konuları sık sık görüşüyoruz. Bazen resmi, bazen de gayrı resmi şekilde beyin jimnastiği şeklinde konuşuyoruz.Diplomasiyi sonuna kadar işletmemizde fayda var. Önümüzde A planı var, bu da Kıbrıs'ta çözüm süreci. Bu süreç olmulu ya da olumsuz olarak sonuçlanıncaya kadar buna odaklandık.Olmazsa bakarız, ama şimdi A planına bakmakta fayda vardır.

 

 

İlgili Haberler

Haberler Haberleri