Dila ŞİMŞEK - Ali ERDENAY
Üniversite öğrencileri, ekonomik kriz, eğitimdeki sıkıntılar ve mesleki anlamdaki imkanların yetersizliği gibi sebeplerden dolayı gelecek kaygısı yaşadıklarını anlattı.
YENİDÜZEN’e konuşan gençler, “Eğitim için ciddi masraflar yapıyor, geceleri uykusuz kalarak emek veriyoruz. Ancak mezun olduğumuzda karşılaştığımız imkanlar buna değmiyor” dedi.
Ekonomik kaygılarını sıklıkla dile getiren gençler, asgari ücretle çalışacaklarının ‘şimdiden farkında olduklarını’ ve bu sebeple moral bozukluğu yaşadığını söyledi.
Özel üniversitelerin pahalılığına işaret eden gençler, bunun yanı sıra diğer harcamalarının da büyük fedakarlıklarla yapıldığını ifade etti.
“Sadece kendimizde değil, çevremizde de bir kaygı var”
Öğrenciler, geleceğe dair ekonomik ve başarı anlamında yaşadıkları kaygıların sadece kendilerine has korkular olmadığını belirterek, buna arkadaşlarında da rastladıklarını vurguladı.
Bölüm seçerken, on sene sonrasının mali sıkıntılarını hesap ederek, ‘daha fazla kazanç sağlayabilecekleri’ bölümlere yöneldiklerini kaydetti.
“Ya başarılı olamazsam? Ya iş bulamazsam? Ya bulduğum iş beni mutlu etmezse?” gibi birçok soruyu kendilerine sorduklarını ve sınavların yanı sıra buna da stres olduklarını dile getirdiler.
Öğrenciler ne dedi?
Dila Nur Kocagöz (Mimarlık): “Asgari ücretle çalışacağımızı bilmek, hepimizde ekonomik bir kaygı yaratıyor”
“Severek yapmazsak çekilmeyecek bir bölüm mimarlık… Tabii ki mezun olduğumda mimar olarak hemen çalışmaya başlamak istiyorum. Ancak Türkiye ve Kıbrıs’ta inşaat sektörünün gerilediğini gözlemliyorum. İnşaat artık tek düze, birçok daireli apartmanlar olarak yapılıyor. Bu yüzden iş bulma olasılığımın düştüğünü düşünüyorum. Seçeneklerimi bir bir gözden geçirdiğimde, elimde bulunan şartların hiçbirinden memnun olmadığımı görüyorum. Öğrenciler olarak, uzun bir süre boyunca eğitime ciddi bir yatırım yapıyoruz. Sonrasında asgari ücretle çalışacağımızı bilmek, hepimizde ekonomik bir kaygı yaratıyor”
Cansu Karakılıç (İngilizce öğretmenliği): “İngilizce öğretmenliği bitirip resepsiyonda çalışan, tamamen farklı meslekler yapmak zorunda kalan insanlar var”
“Gelecek kaygısı yaşıyorum çünkü atanmamızda büyük zorluklarla karşılaşabiliyoruz. Zor bir bölüm okuyorum. Diğer bölümlere göre ilaveten yapmamız gereken çok şey var. Formasyan dersleri alıyoruz ve bu da bizim daha fazla çaba göstermemizi gerektiriyor ama bunun karşılığını tam olarak alamadığımızı düşünüyoruz. İngilizce öğretmenliği atanmaları yeteri kadar yapılmıyor. Kıbrıs’ta yaşıyorum ve bu sebeple de burada okumayı tercih ettim. Ancak gözlemlerime göre, ülkede öğretmenliğe gereken önem verilmiyor, atamalar yapılmıyor. İngilizce öğretmenliğinden mezun olup da iş olanağı olmadığından dolayı başka iş yapan birçok insan gördüm. İngilizce öğretmenliği bitirip resepsiyonda çalışan, tamamen farklı meslekler yapmak zorunda kalan insanlar var. Bence ilkokullarda İngilizce derslerini sınıf öğretmenlerinin yerine İngilizce öğretmenlerinin vermesi daha iyi olacaktır. Çünkü biz ilaveten İngilizceyi öğretmek için dersler alıyoruz. Bu yüzden küçük yaştaki çocuklara İngilizce öğretmenlerinin ders vermesi daha uygun olur.”
Zeynep Nur Bana (Hukuk ve Psikoloji Bölümleri): “Gelecek kaygısının gençlerin genel bir sorunu olabileceğini düşünüyorum”
“Ben hukuk ve psikoloji bölümünü aynı anda okuyorum. Başta psikoloji bölümüne kaydolmuştum, notlarımın iyi olmasından dolayı üniversite bana bir imkan sundu ve yan dal olarak da hukuk seçtim. Tabii ki ikisini birlikte yürütmek benim için çok zor. Adli psikoloji üzerine kendimi geliştirmek istiyorum. Gelecek kaygısı yaşıyorum... Yakın çevremde de buna rastladığım için, bunun gençlerin genel bir sorunu olabileceğini düşünüyorum.”
Burak Şehirlioğlu (Mimarlık): “Üniversite yılları boyunca eğitime harcanan maddi ve manevi yatırımımızın karşılığını alabileceğimizi düşünmüyorum”
“Mimarlıkta iş bulunuyor ama çok düşük maaşlarla. Üniversite yılları boyunca eğitime harcanan maddi ve manevi yatırımımızın karşılığını alabileceğimizi düşünmüyorum. Örneğin bu bölümde okuyan herkes aylık yaklaşık 1000 Türk Lirası mimarlık malzemelerine para ödüyor, saatlerce, günlerce uykusuz kalıyor ama ilerde asgari ücrete çok yakın bir ücretle çalışacak… Mimarlıkta ümitsizlik var çünkü son yıllarda özel üniversitelerin alımıyla çok fazla mimar alımı oldu. Şu anda mimar fazlalığı var ve ekonomik olarak inşaat sektörü her sekiz yılda bir duraklamaya giriyor. İnşaat sektörü daraldığında mimarlar ve inşaat mühendisleri işsiz kalabiliyor. Kendi ofisinizi açtığınızda iş gelmeyebiliyor. Bölümdeki herkeste ekonomik kaygı var. Buradan mezun olunca asgari ücretle çalışacağını herkes biliyor.”
Pelin Bingöl (İç mimarlık): “Herkes mezun olur olmaz mesleğine adım atabilmek istiyor ancak bu göründüğü kadar kolay değil”
“Mezun olduktan sonra ne yapacağız kaygısıyla okuyoruz. Aslında çok severek ve isteyerek seçtiğimiz bölümleri, hep olumsuz düşüncelerle sürdürüyoruz. Herkes mezun olur olmaz mesleğine adım atabilmek istiyor ancak bu göründüğü kadar kolay değil. Genel olarak gençlerde iş bulamama veya bulsa bile istediği şartlarda olmaması gibi haklı korkular var.”
Esra Nur Tekin (Hukuk): “Ya olmazsa diye düşündüğümüz çok oluyor”
“Gelecek kaygısı hep yaşıyorum… Ya olmazsa diye düşündüğümüz çok oluyor. Bence bu gençlerde genel bir sorun çünkü gerek arkadaşlarımdan, gerek ise kendi gözlemlerimle, gençlerin ümitsizleştiğini görüyorum.”
Hacı Evren (Psikoloji): “Etrafımdaki birçok arkadaşımda olumsuzluk görsem de kendimi motive etmeye çalışıyorum”
“Psikoloji çok isteyerek seçtiğim bir bölüm… İyi bir çalışmanın ardından, kendimi geliştirerek birçok şeyi yapabileceğimi düşünüyorum. Etrafımdaki birçok arkadaşımda olumsuzluk görsem de kendimi motive etmeye çalışıyorum. Arkadaşlarım zaman zaman gelecek kaygısı yaşıyor. Bazı şeyler tabii ki daha iyi yapılabilir ancak ben olumlu bakmaya çalışıyorum”
Elif Güney (Mimarlık): “Kimse bulunduğu statüden bir üstüne gelişemiyor, aynı ekonomik düzeyde, kendi yağında devam edebiliyor”
“Üniversite bölümü seçerken, sağlık, mimarlık veya mühendislik bölümlerinden seçmek istedim. Çünkü o zamanda bile, ekonomik kaygılarım olduğu için, büyüyebilecek, daha fazla para kazandıracak tarzda bir meslek arıyordum. Şu anda ekonomik krizden dolayı Türkiye’de inşaat sektörü bitmiş durumda. Kıbrıs nazaran daha az etkilenmiş olabilir. Bu sebeple mesleğimi burada icra edebileceğimi düşünüyorum. Özel bir okulda okuduğum için, okulumu bitireceğimden bile endişe duyuyorum çünkü ailem için çok fazla masraf oluyor. Üniversite ve burada bulunabilmek için yaptığım tüm harcamalar ve emeklere değecek bir şey bulabileceğimden emin değilim. Kimse bulunduğu statüden bir üstüne gelişemiyor, aynı ekonomik düzeyde, kendi yağında devam edebiliyor”
Roserin Yargı (Hukuk): “Yaşadığım gelecek kaygısı zaman zaman potansiyelimi göz ardı etmeme neden oluyor”
“Hukuk bölümünü yapabileceğim bir meslek olduğuna inandığım için seçtim. Ancak yaşadığım gelecek kaygısı, ya hemen iş bulamazsam, ya başarılı olamazsam düşünceleri zaman zaman potansiyelimi göz ardı etmeme neden oluyor. Adalet sağlayabilmek ve saygın bir avukat olabilmek istiyorum”
Özgür Bedir (Mimarlık): “Öğrenciler olarak hem başarı, hem parasal anlamda kaygılar yaşıyoruz…”
“Mimarlık aslında çok güzel bir meslek. Ancak bizler için ekonomik anlamda oldukça zorlu olduğu için, öğrencilerde büyük kaygılara neden oluyor. Benim gözlemlerime göre, Kıbrıs’ta öğrenciler üzerinden para kazanma gibi, bilinçli bir çaba var. Ancak bizim bunları şikayet edebileceğimiz bir mecra yok. Kıbrıs’a beyin göçü yapılması gerektiğine inanıyorum. Yani Kıbrıs’a olan göçlerin rastgele değil, o kişinin ülkeye katacağı değere göre göç yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak, bunun önü tıkanıyor. Tüm bunları göze aldığımızda, biz öğrenciler olarak hem başarı, hem parasal anlamda kaygılar yaşıyoruz…”