Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Ongun Talat “Kıbrıslı Türklerin Bağımsızlık Çıkmazı” konuşmasında vurguladı: Devleti kutsallaştırmak son derece tehlikelidir çünkü devlet insana hizmet için vardır.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre’nin seçildikten sonra yaptığı selamlama konuşmasında “KKTC’nin bağımsızlık ve egemenliğine sahip çıkacağız” demesiyle içlerine su serpildiğini kaydeden Talat, KKTC’nin bağımsızlık ve egemenliğine yapılacak müdahalelere bir set çekeceğini düşündüklerini, ancak 1 hafta bile dolmadan hayal kırıklığı yaşadıklarını anlattı.
Kabine değişikliğinin bir “dayatma” olduğunu belirten Talat, bunun TC tarafından yapılan bürokratik bir dayatma olduğu konusunda hükümet partilerinin hem birbirlerine hem de halka dürüst davranmak zorunda olduklarını söyledi.
Talat, konuyla ilgili olarak yapılan “Başbakanın kendi tasarrufudur” şeklindeki açıklamanın ise halka saygısızlık olduğunu belirtti.
“Töre’nin devlete inananlar ve inanmayanlar” şeklindeki sözlerinin de ayrıştırıcı olduğunu belirten Ongun Talat, “devlet bir din midir, bir kutsal mıdır ki inanıp inanmayalım” diye sordu; devleti kutsallaştırmanın son derece tehlikeli olduğunu, çünkü devletin insana hizmet için var olduğunu belirtti.
Talat, “Kutsallaştırırsa insanlara hizmet etmek için var olan bir aygıtın halka baskı aracı olarak kullanılmasının önünü açmış olursunuz” dedi.
KKTC’nin bağımsız ve egemen bir devlet üzerine kurgulanmış bir yapı olmadığını kaydeden Talat, “Kendi güvenliği başka bir devletin sorunluluğunda olan bir devlet, ya da kabinesine bir başka devletin şekil verdiği bir devlet bağımsız olabilir mi” dedi.
Falyalı cinayetine atıfta bulunan ve tetikçiliğiyle ünlü bir kişinin cinayetten saatler sonra elini kolunu sallayarak ülkeden çıktığını, bunun ülkenin istihbaratı olmadığını ortaya koyduğunu kaydeden Talat, süslü püslü lafların bu gerçekleri değiştirmediğini belirtti.
KKTC’nin sağ siyasetin gözünde de hiçbir zaten bağımsız ve egemen bir devlet olmadığını söyleyen Talat, gerçekleşen müdahalelerin aslında UBP hükümetinin mensuplarının bağımsızlıkla ilgili bir derdi olmadığını ortaya koyduğunu dile getirdi.
Talat, “Kıbrıslı Türkerin kendi kendini yönetme idaresini ortaya koyma derdi bizim derdimizdir. Bu iradeyi ve istenci ortaya koyan biziz” diye konuştu.
Kıbrıs demokrasisine yoğun bir saldırı yapıldığını belirten Talat, Türkiye’de şu an AKP MHP ittifakının KKTC ile ilgili ortaya koyduğu politikaların sağlıklı bir noktada olmadığını anımsattı, yürütülen politikalara çanak tutan bir yönetim ise şanssızlıkları olduğunu belirtti.
Talat, müdahalelerin giderek artmasından ise hükümeti sorumlu tuttu.
CTP milletvekilleri olarak Kıbrıslı Türklerin iradesine yapılan müdahalelere sessiz kalmayacaklarını kaydeden Talat, “Siz bu devlete inanıyorum diyeceksiniz ve federal bir çözüm savunan kişilere hainlik yakıştırması yapacaksınız ama müdahalelere çanak tutacaksınız ve biz de bunları sindireceğiz. Eğer ülkeyi kendi iradenizle yönetme gibi bir derdiniz varsa bu müdahaleye izin vermezdiniz” dedi.
Talat, KKTC ve TC arasında 2 devlet ilişkisi kalmadığını da belirterek, şu an AKP-MHP ittifakı ile UBP ilişkisi bulunduğunu kaydetti; toplumun bunu kabul etmediğini ve Kıbrıslı Türklerin bu yönde yürüteceği mücadelenin öncüsünün de CTP milletvekilleri olacağını ifade etti.
Çıkış yolu için planlama programlama yapmak gerektiğini söyleyen Talat “Ama bir kabineyi bile belirleyemeyen anlayış bu planlamaları gerekli çalışmaları yapmaktan uzaktır” diye konuştu.