Polis gene gece kulüplerinde fuhuş yapıldığı bulgusuyla tutuklama yapmış. Halkla dalga geçmeye devam etmenin gerekçesi ne olabilir acaba? Aslında dalga da geçilemiyor artık çünkü 2 yaşındaki çocuk bile o gece kulüplerinin içinde ne yapıldığını bilir.
Her zaman yazıldığı gibi, Bakanlık’tan izinli yurtdışından getirilen kadınlar, gece kulübü sahipleri tarafından kadınların ellerinden alınan pasaportlar, her hafta devlet hastanesinde zührevi hastalık kontrolünden geçirilen kadınlar herkesin bilgisinde iken hâlâ polisimiz fuhuş yapıldığını tesbit etmiş gibi tutuklama yapıyor.
İşin bir de diğer boyutu var tabii ki… Gece kulübü çalışanlarının, yani bodyguard’larının üzerinde veya kulüp içerisinde tesbit edilen biber gazları, coplar, elektrikli şok aletleri, bıçaklar, mermiler vs. Bunların bulunması, el konulması güzel, her zaman böyle operasyonlar yapılmalı ama bu gibi işletmelere izin verilirken kapıdakilerin veya diğer görevlilerin ne taşımaları öngörülüyordu acaba diye de merak ediyorum.
Herhalde oralarda gelene gidene gül verilmesi, kolonyağı ikramı yapılması beklenemez. Kimlerin girdiği çıktığı belli olmayan yerlerde, polisin el koyduğu o tür alet edavatın bulunması da çok normal. Bir ateşli silahın bulunmamasına da şaştım doğrusu… Canlı mermiler, fişekler bulunurken bunları ateşleyecek silahlar ortaya çıkmadı veya çıkarılamadı.
Tekrarlamakta yarar var; Sadece buralarda değil, çeşitli yerlerde ve adreslerde bu gibi operasyonların yapılması önemli (keşke bunu istemeye gerek duymasaydık) ancak “fuhuş yapıldığı tesbit edildi” haberlerinin komikliği hâlâ devam ediyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Hristofyas giderken…
Kıbrıs’ın güneyinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu yapılırken ve ikinci tura Anastasiadis ile Malas kalırken, şimdiki lider Hristofyas da seçimler öncesi halka seslenişini son kez yapmıştı. Ne demişti Hristofyas;
Kıbrıslıtürklere çağrıda bulunmuş ve “Kıbrıslı Rumlarla birlikte işgale son verme ve ortak vatanı yeniden birleştirme mücadelesine devam etmeleri”ni istemiş.
Her seferinde geriye dönmek, geçmişe bağlı kalmak güzel değil ama bu durumlarda dönüp hatırlatma yapmak gerek. Belirttiği durumdan kurtulmak ve Kıbrıslıların geleceğini ortak yaşamak için Kıbrıslıtürkler gerekeni yapmıştı. Ne yapmıştı? Annan Planı’na %65 evet demişti. Aradan aşağı yukarı 9 yıl geçti. Dile kolay. O planda bu 9 yıl içinde neler olacağı da yazılıydı. Şikayet ettiği durum da ortadan şimdiye kadar çoktan kalkacaktı.
Hatırlatmak istedim sadece çünkü giderayak da olsa Hristofyas’ın demeçleri, yaptıkları bana çok samimi gelmiyor.
En azından şimdiki duruma bakarsak daha önce Kıbrıs’ın geleceğini sol siyaset belirleyecek iken belki korkuları nedeniyle Hristofyas, ‘umut’u sağ siyasete teslim etti.
Şimdi yeniden müzakereler başlar diye AKEL’in, yani solun adayı Malas değil, sağın adayı Anastasiadis bekleniyor.