‘Orantısız güç’ kavramı Gezi Parkı olayları nedeniyle yeniden gündeme geldi.
Devlet yurttaşa karşı gereksiz ve anlamsız şekilde şiddet uyguluyorsa, bu ‘orantısız güç’ olarak anılıyor.
Bizde de zaman zaman bu tür gereksiz şiddet uygulamaları oldu. Özellikle de İrsen Küçük Başbakan olduktan sonra... TC-KKTC Ekonomik Paketi gündeme geldikten sonra...
Toplumsal Varoluş Mitingleri döneminde eylem yapanları polis ezdi geçti. Bazı polislerin karşısındakini adeta öldürme gayesiyle saldırması ve vurması hafızalara kazındı. Adeta vahşet görüntüleri ortaya çıktı.
Polisin uyguladığı şiddetle ilgili bazı davalar hala mahkemede görüşülüyor.
Bunların herbiri Kıbrıs Türk demokrasi tarihine siyah harflerle yazıldı.
**
Devletler halkına insanca yaşam sunmak için oluşturulan örgütlerdir.
Halklar olmazsa devlete gerek yoktur. Zaten devlet kurma hakkı halklarındır.
Ama insanın insanca yaşaması hedeflenmiyorsa da devlete gerek yoktur.
Eğer devlet ‘araç’ değil ‘amaç’ haline gelmişse, o zaman o devletin odağında insan yok demektir.
Devletin odağında insan olmayınca, o devlet giderek yurttaşından uzaklaşan, kopan, sert tedbirlere, şiddete başvuran, kolluk güçlerini daha da güçlendirme ihtiyacı hisseden bir şekle bürünmeye başlar.
‘Polis devleti’ ya da ‘ceberrut devlet’ bu şekilde ortaya çıkar.
‘Devlet’ denilince insan kendisini güvencede hissetmek yerine korkar hale gelir.
**
Kanal SİM’de dün sabah Başbakan Sibel Siber’i ağırladık. Başbakan sıfatıyla ilk kez bir canlı yayında konuşan Siber’in bir tepsiti çok önemliydi.
“Bizim kültürümüzde şiddet yoktur” dedi Sibel hanım...
Çok net, kestirmeden söyledi bunu...
Örnek de verdi: “Bu ülkenin beşte biri İnönü Meydanı’na toplandı ve bir tek kişinin burnu bile kanamadı!”
Referandum dönemindeki mitinglere gönderme yaptı Başbakan Sibel Siber...
Sadece bu değildi kastı...
Hayatın her alanında işini şiddetle çözümlemeyi, kaba kuvvet kullanmayı tercih eden bir toplum değil Kıbrıslı Türkler...
Bu tür yöntemlere başvuranlar var elbette...
Ancak genele şamil değil bu...
**
Başbakan Siber “Bizim kültürümüzde şiddet yoktur” dedikten sonra, ilgili yerlere mesajını da çok net biçimde gönderiyor: “Nasıl davranılması gerektiğini kendilerine anlattım” diyor. Provokatörlerin, şiddete başvuranların kolayca ayıklanabileceğini söylüyor.
Ve güvenlik güçlerine ‘insanlara insanca davranmaları’ konusunda nazikçe uyarıda bulunuyor.
Bu mesaj her bakımdan önemlidir.
Devletin ‘orantısız güç’ kullanmasına bizzat Başbakan karşı çıkıyor.
Hatta kendisi söylemiyor, ama bütün söylediklerinden ‘orantısız hoşgörü’ gibi bir kavram çıkıyor ortaya...
Aslında tam da bu!
Ülkemizin ilk kadın Başbakanı’nın söylediklerinden süzülen bu hümanist yaklaşımı herkesin iyi okumasını, ders almasını dilerim.
‘Orantısız şiddet’in gündem olduğu bugünlerde çok anlamlı duruyor çünkü...