Öncesinde gerçekleştirilen komite toplantıları…
Üç gün süre ile yapılan çalışmalar…
Ve spor camiasından tüm kesimlerin temsil edildiği Genel Kurul’da alınan kararları ile şüphesiz sporumuz adına yapılan en kapsamlı çalışmalardır spor şuraları.
Ancak bu kadar kapsamlı olmasına rağmen sporumuza beklenen katkıyı sağladıklarını söylemek yanlış olur.
Bunun en büyük nedenlerinden birisi alınan pek çok kararın“Uygulanabilir” olmaması…
İkincisi ise “Kararları tavsiye niteliğindedir” bahanesi ile adeta uygulamaktan kaçınılmasıdır.
Üç yıl önce gerçekleştirilen X. Spor Şurasında “Sporun Finansmanı” konulu komitede yer almıştım.
Belediyelerin sporun alt yapısına katkı sağlamaları kararı yanında pek çok olumlu kararın şekillendiği komitede “Malların gümrüklenmeleri sırasında spora katkı adı altında vergi alınması” hususu o kadar sulandırılmıştı ki!
Önceleri lüks tüketim maddelerinden vergi alınması öngörülürken iş geldi çattı nerdeyse temel tüketim maddelerinden vergi alınmasına dayandı.
Tabii bu da kararın uygulanabilirliğini yerle bir etti.
Aynı şekilde Bisiklet Federasyonu’nun ısrarı ile alınan, “Atatürk Stadı’na Velodrom yapılması” kararı uygulanabilirlik adına çok kötü bir karardı.
Bu ve buna benzer örnekler çoğaltılabilir.
Spor camiası bir kez daha bu kez “XI. Spor Şurası” için bir araya geldi.
Sporumuz adına başarılı çalışmalar yapıldığına ve yarın geçekleştirilecek Genel Kurul’da olumlu kararlar alınacağına inanıyorum.
Ancak bu Şura’da sporumuzun birinci sorunu olan “Sporumuzun dışa açılımı” konusunun da görüşülmesini beklerdim.
Böylesi önemli bir konunun konu başlığı yapılmaması ve irdelenmemiş olması büyük bir talihsizliktir.
Her şeye rağmen amacı “Sporumuza yön vermek” olan şurasının sonuçları iyi etüt edilip, uygulanmalıdır.
Yoksa bugüne kadar yapıldığı gibi sırf yasa öngörüyor diye “Spor Şurası” düzenleyip, “Dostlar alışverişte görsün” misali alınan kararlar tozlu raflara terk edilecekse…
Vay sporumun haline…