Sivil toplum örgütlerinin gündemi faiz yasası ve bankalara olan borçların yapılandırılması.
Kıbrıs Türk Esnaf Ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), Kıbrıs Türk Kamu Araçları İşletmecileri Derneği (KAR-İŞ), İnşaat Mühendisleri Odası, Kiralık Araç İşletmeciler Birliği (KAİB), Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB), Restorancılar Birliği (RES-BİR), Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği (KTEMB), Birleşik Taksiciler Birliği, Faiz ve Mazbata Mağdurları Komitesi, Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği, Faiz Yasası ve banka borçları ile devlete olan borçların yapılandırılması gündemi ile Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nda bugün saat 12.00’da bir toplantı gerçekleştirdi.
Covid-19 önlemleri kapsamında düzenlenen toplantıya, her örgütten 2 kişi katıldı. Toplantının açılış konuşmasını KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer ve KTEZO Koordinatörü Hürrem Tulga yaptı.
Borçların yapılandırılması, bankalara olan borçların yapılandırılması, faiz yasasının çıkarılması ve devlete olan borçların yapılandırılması gündemi ile gerçekleştirilen toplantıda; hukukçulardan oluşan bir ekip oluşturulması ve teknik çalışmaların süratle başlatılmasına karar verildi.
“Ekonominin önünün açılmasının ilk bacağı aşılanma, ikinci bacağı borçların yapılandırılması”
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, ekonominin önünün açılmasının ilk bacağının aşılanmak ikinci bacağının ise borçların yapılandırılması olduğunu ifade etti.
Pandemiden yara alan ülkelerin ekonomisini ayağa kaldırmak için çalışmalarına çoktan başladığını ifade eden Gürcafer, “Biz ise Allah’a emanet bir sandalın içerisindeyiz, elimizde kürek de yok, savrulup savrulup gidiyoruz” dedi.
Gürcafer, gelinen noktada ivedilikle bir Faiz Yasası ve Borçların Yapılandırılması Yasası’na ihtiyaç olduğunu kaydetti.
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, şöyle dedi:
Bir süreden beri tüm örgütler aynı amaç için çaba sarf ediyor. Herkes kendi işletmesini kurtarma derdindedir. Aynı zamanda ülkesini kurtarmak için de bir şeyler yapmaktadır. Çabaların tümü bu merkezde yoğunlaşmaktadır. Tabi dünyanın tahmin edemediği, öngöremediği bir süreç yaşadık. Bu sürecin sonunda evet, pandeminin yarattığı deprem ve o depremin sebep olduğu bir ekonomik çöküntü var. Ama gelinen noktada aşının bulunmuş olması ile birlikte dünya yapılanmayı, yavaş yavaş ayağa kalkmayı, uğradığı zararı telafi etmeyi düşünmeye ve organize etmeye başladı.
Yani bütün dünya; ‘aşıyı bulduk, nasıl aşılanacağız, aşılandıktan sonra küresel ekonomide bizim ülkemiz hangi noktada yer alacak, hangi sektörlerimizi ön plana çıkaracağız ve ekonomide açılmış olan yarayı nasıl tedavi edeceğiz, nasıl bu pastadan pay alacağız’ düşüncesi ile çok bilinçli ve çok organize bir biçimde hareket etmeye başladı.
Bu süre içerisinde bizde ülke kaynakları doğru kullanılmadı. ‘Ülke kaynaklarını olabildiğince doğru kullanalım çünkü bu savaş kavga erken bitmeyecek, 2 sene gidecek’ dedik.
Bu uyarımıza rağmen yönetenleri kurtaran, insanları bu işin 2-3 ayda biteceğine inanacakları dair bir algı yaratmak oldu. İnsanlar inandırıldı.”
“İşlerine gelmedi”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, kaynakların çok acımasızca kullanıldığını söyledi ve gelinen noktada karşımızda ne yaptığını bilmeyen, panik içerisinde bir maliye yapısı olduğunu kaydetti.
Gürcafer, şöyle devam etti: “Karşımızda yalnızca kendi giderlerine yani kamu çalışanları ve emeklilerin maaşına konsantre olmuş bir devlet yapısı var. Bunun yanı sıra aşılanma ile başlayacak olan ekonominin çarklarının dönmesi var. Normal hayata Temmuz-Ağustos-Eylül gibi döneceğiz, eğer ki biz bugünden doğru öngörüde bulunup da reel sektör için doğru bir adım atmazsak, 4 ay sonra kapılar açıldığında yaramızın ne kadar büyük olduğu ile hiçbiri ilgilenmeyecek. ‘Ölen ölür, kalan sağlarla devam edeceğiz’ diyecekler. ‘Serbest piyasa kendi kendini tedavi eder’ diyecekler. Nasıl tedavi eder, biri iflas eder, haciz ile diğeri gelir işletmeyi alır ve devam eder. Bu doğru bir devlet yaklaşımı değildir. Doğru devlet yaklaşımı savaştan yara almış her bireyine sahip çıkmasıdır. Bütün dünyanın yaklaşımı bu olacak. Düşünün ki bütün ülke, bütün bireyler zarar gördü, paramparça oldu ama bankacılık sektörü kar etti. Olmaz böyle bir şey.”
“Faiz yasası yapılmadan yapılacak olan yapılandırma yasası çok bir anlam ifade etmez”
Ayağa kalkmanın tek bir yöntemi olduğunu söyleyen Cafer Gürcafer, “Bir işletme, hayat normale döndüğü gün belli bir işletme kredisine ihtiyaç var ki iş yapsın. Bunu yapacaksın. İkincisi elde edeceği gelirden ödenebilirlik taksitlerini ortaya koyacaksın, bunun için de devlet olarak ihtiyaç duyulan faiz oranını ayarlayacaksın. Bunu da yasa ile yapacaksın. Aksi taktirde bütün işletmeler batacak” dedi.
KTİMB Başkanı Gürcafer, ülkedeki bir diğer önemli eksikliğin ise Faiz Yasası olduğunu ifade etti.
Gürcafer, sözlerini şöyle tamamladı: “Yüksek İdare Mahkemesi’nin kararı var. Hükümete emrediyor ve ‘Faiz Yasası’nı çıkarmak zorundasınız’ diyor. Bizde belli bir sistem içerisinde bu çalışmayı yapmaz yalnızca şikayette bulunursak tüm sektörler bu haciz sürecini yaşayacak. Faiz yasası yapılmadan yapılacak olan yapılandırma yasası çok bir anlam ifade etmez.”
Tulga: Öteleme, bizi bekleyen en büyük tehditlerden birisidir. Ödeyebiliyorsanız ödeyin
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Koordinatörü Hürrem Tulga, devletin hiçbir zaman alacağından vazgeçmediği gibi zamanında ödeme yapılmaması halinde ceza sistemini uygulamaya soktuğunu kaydederek Faiz Yasası ile birlikte Borçların Yapılandırılması Yasası’nın da yapılması gerektiğini kaydetti.
Borçların ötelenmesi konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Tulga şunları kaydetti:
“60 ay vadeli, yüzde 20 faiz ile 150 bin TL bir kredinin aylık taksiti 4 bin TL. 6 ay ötelediğinde 4780’e çıkar. Yani Meclis ve bankacı; ekonominin dönmediği, kapasitenin düştüğü bu şartlarda ‘sen daha çok ödeyeceksin’ diyor. Buna can dayanır mı? İşletme o noktada hayatını idame ettirebilir mi?
Aslında mecliste denildiği kadar çok milyar da isteyen bir iş değildir. Bütün mesele paraların öngörüsüz şekilde çar çor edilmesidir.
Sadece yüzde 20’lik faiz oranına yüzde 2,50’luk bir katkı aynı taksit oranında tutar. Yani ötelemeye rağmen aynı taksit tutarında ödersin.
Sen bu kaynağı yaratmayacaksın, sattıracaksın ve ‘serbest piyasa’ diyeceksin. Hayatı durdurduğun halde hiçbir sorumluluk almayacaksın. Bu mümkün mü?
Yapılacak olan, yapılabilecek olan çok şey var. Gerek bankalar gerek devlet üzerinde bir kaynak yaratılamayacaksa çöküntü olacak. Geç kalınması halinde yeniden başlama şansımız bile olmayacak.
Biz kendimizi kurtarma peşinde değiliz. Adaletin de peşindeyiz. Bu söylemeye çalıştığım dilenme noktasında değil. Yani öteleme denen mesele, bizi bekleyen en büyük tehditlerden birisidir. 3 kurulunuz bile varsa ödemeye devam etsin.”
Nurel: tüm kamu alacakları da aynı zamanda yapılandırılmalıdır
Kiralık Araba İşletmecileri Birliği (KAİB) Asbaşkanı Redif Nurel, Faiz Yasası ile birlikte tüm kamu alacaklarının da yapılandırılması gerektiğini belirtti.
Nurel, “Borçlar yüzde 2,50 faiz katkısı ile 1 yıl bile ötelense taksitler hemen hemen aynı kalır. Daha fazlası lazımdır. Bir diğer sorun ise kamu borçları konusu. Pandemi nedeni ile hiçbir girdimiz yok ama seyrüseferler ve devletin diğer tüm alacakları, borçlar işlemeye devam ediyor. 1 yıldır öz sermayemizden yiyoruz, devlet kamu alacaklarını tahsil etsin diye para veriyoruz, bankalara para veriyoruz ama artık yeter. Bir yerde dur dememiz lazımdır. Faiz yasası ile birlikte tüm kamu alacakları da aynı zamanda yapılandırılmalıdır ve indirimler herkese uygulanmalıdır” diye konuştu.
Doğruyol: Faiz yasası ve borçların yapılandırılması yasası gecikmeden çıkarılmalıdır
Kıbrıs Türk Kamu Araçları İşletmecileri Birliği (KAR-İŞ) Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Doğruyol, “Bir an önce aşılanma olmalı. Faiz Yasası ve Borçların Yapılandırılması Yasası çıkarılmalıdır” dedi.
Faizlerin sürdürülebilir olmadığını kaydeden Doğruyol, şöyle konuştu:
“Defalarca eylem ve grev yaptık. Hiçbir gelirimizin olmadığını ifade ettik ve seyrüsefer, işletme izinleri ve araç muayene alınmamasını talep ettik. Çok bir şey istemedik.
Tek bir kuruş devletten almadık buna rağmen tüm mükellefiyetlerimizi bizden talep ettiler. En değerli varlıklarını çocuklarını emanet ettikleri bizi açlığa mahkum ettiler.
Bir an önce aşılanma olmalı. Faiz Yasası ve Borçların Yapılandırılması Yasası çıkarılmalıdır. Bu faizler sürdürülebilir değildir. Evimize eklemek götürecek paramız kalmadı. Mantıklı olan her şeye biz varız.”
Karalar: Çalışmalar ivedilikle başlatılmalıdır
Taksiciler Birliği Başkanı Murat Karalar, Faiz Yasası ve Borçların Yapılandırılması Yasası’nın çalışmalarına vakit kaybedilmeden başlanması gerektiğini söyledi. Karalar, yasa çalışmaları noktasında katkı koymaktan çekinmeyeceklerini aktardı.
Mimi: Sorun hepimizin sorunudur, bir olmalıyız
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Genel Sekreteri Turgay Mimi, sivil itaatsizlik ve eylem önerisinde bulundu.
Mimi, “Sorun hepimizin sorunudur. Devleti, hükümetimizi ancak mahkeme yolu ile durdurabiliriz. Bu yönde birlikte hareket etmeliyiz. Devlete ödememiz gereken vergiler noktasında belki de sivil itaatsizlik kararı almalıyız. Ben tek başıma yaparsam suçlu olurum ama hep birlikte davranırsak bu bir baskı unsuru oluşturur. Kısa zamanda eylem yapmalıyız” diye konuştu.
Ant: Üç beş banka ve tefeci ülkenin yarısını ele geçirdi
Faiz ve Mazbata Mağdurları Komitesi Başkanı Kazım Ant, geçmişte 3 kez yapılandırma yasası yapıldığını hatırlatarak ülkede artık Faiz Yasası’nın şart olduğunu kaydetti.
Ant, şöyle dedi: “Bu ülkede bir faiz yasası şarttır. Sahipsiz bir memleket. Üç beş banka ve tefeci ülkenin yarısını ele geçirdi. İnanın bu bankalar gelecek nesilleri ipotek altına alırlar. Yapılması gereken net. Ya pandemi döneminin başlangıcı, donuk alacak tarihi olarak kabul edilir, o miktar 2 yıl sonrasına ötelenir ve makul bir miktar ödeme ile yapılandırılır. Başka yolu yoktur. Pansuman tedbirlerle sorun çözülemez.”
Kayım: Her türlü katkıyı yapmaya hazırız
Restorancılar Birliği (RES-BİR) Başkanı Salih Kayım, Faiz Yasası ve Borçların Yapılandırılması Yasası’nın gerekliliği ve ivediliğine işaret ederek bu hususta katkı koymaya hazır olduklarını söyledi.
Kayım, “Biz her iki yasa çalışmasının yapılmasına da ‘evet’ diyoruz. Birliğimizin avukatını bu çalışmada yer alması için görevlendirmeye hazırız” dedi.
Serdaroğlu: Faiz Yasası’nın planlamasını hep birlikte yapmalıyız
Kiralık Araç İşletmecileri Birliği (KAİB) Başkanı Yakup Serdaroğlu, Faiz Yasası’nın ciddi şekilde planlanıp gerekli çalışmanın vakit kaybetmeden yapılması gerektiğini dile getirdi.
Serdaroğlu şunları kaydetti: Sektörümüz sezonluk çalışıyor. 2019 yılının Kasım ayında sezonu kapattık, pandemi nedeni ile de bir daha sezonu açamadık. Tüm yatırımlarımızı Mart ayının başında yaptık, borçlandık, pandemi bizi darmadağın etti. Elimizdeki avucumuzdakini bitirdik. Sermayeden yemeye başladık. Önümüzü görmediğimiz bir yolda yürüyoruz. Devletin karar vermesi lazımdır. Memleketin ekonomisini sürdürülebilir yapıya getirmek, memlekete yatırım yapılmasını istiyor mu? Gördüğümüz o ki; bu hususlarda bir çalışma yok. Öteleme veya pansuman yapma ile olmaz. Ciddi şekilde faiz yasasının planlamasını hep birlikte yapmalıyız. Bu şekilde dalgalanmaya devam edersek sonumuz hüsrandır.”
Amca: Ciddi şekilde yasalar yapmamız lazım
Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı Osman Amca, Faiz Yasası ve Borçların Yapılandırılması Yasası çalışmaları kapsamında katkı koymaya hazır olduklarını kaydetti.
Amca, “palyatif çözümleri denedik ama hükümetin ne olduğunu görüyoruz. Ciddi şekilde yasalar yapmamız lazımdır ve biz bu noktada her türlü katkıyı koymaya hazırız” diye konuştu.
Aysal: Hızla hareket etmeliyiz
Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Seran Aysal, Faiz Yasası ve Borçların Yapılandırılması Yasası’nın önemi noktasında tüm örgütlerin hem fikir olduğunu ifade ederek ilgili çalışmaların hızla yapılması gerektiğini kaydetti.