Ortak Metin

Tayfun Çağra

 

Ortak Metin artık son aşamaya geldi.
Dün Gazetemizi ziyaret eden Dışişleri Bakanı Özdil Nami, bir iki kelime üzerindeki anlaşmazlık dışında Ortak Metnin artık son aşamasında olduğunu söyledi.
Önümüzdeki günlerde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksandr Downer’ın da bu konuda görüşmeler yapmak ve sonuca gitmek için Ada’ya geleceğini belirtti Özdil Nami ve Ortak Metin’de gelinen aşamadaki uzlaşmazlıkları aşamasak dahi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin bir davet gönderebileceğini ve bundan da tarafların kaçamayacağını anlattı.
Bu davette yine Ortak Metin’de uzlaşılan konular olacağını ve bunun üzerinden davet yapılabileceğini belirtti Dışişleri Bakanı ve bu aşamadan sonra geriye dönüşün olmayacağını da kaydetti.
Yani ya Ortak Metin’de bir-iki kelimede kalan uzlaşmazlıklar aşılacak ve imzalar atılacak ya da BM Genel Sekreteri’nin yapacağı davete uyulacak.
Müzakereler şöyle veya böyle başlayacak gibi görünüyor.
Bir an önce başlasa iyi olur.
Bu sorunun bu ülkeyi oyaladığı yeter artık.
Peki müzakereler başlarsa anlaşılır mı, sorun biter mi, çözüm olur mu?
Bunu kimse bilemez.
Tarafların iyi niyetine bağlı çoğu zaman…
Ama sorun sonuçlanmasa bile düğümlere çözmek için atılacak her parmak mutlaka ki işi kolaylaştıracaktır.

--------------------------------------

Taşocakları


Taşocakları’nın açtığı zararı bize başkalarının söylemesini mi bekliyoruz?
Defalarca söyleyip, onlarca kez de yazıyoruz.
“Bu taşocakları hem sayıları hem de işletme biçimleri yüzünden memlekete, çevreye, insana, doğaya zarar veriyorlar” diye…
Bu uyarılar çoğu zaman orada kalıyor. Bazen ilgililer taşocaklarını ziyaret ediyorlar, “bak ilgilendik” gibi göz boyamaya çalışıyorlar ama hiçbir önlem alınmıyor.
Patlatılan dinamitler, doğanın dengesini bozarken, civardaki yerleşim yerlerinin bazen camları bile dinamitin şiddetinden kırılırken, işletme biçimlerinin geri dönülmez zararlar verdiği bilinirken henüz bir önlem alınmış değil.
Beşparmaklara verilen zarar Rum basınında da yer aldı geçenlerde… “Beşparmakları mahvettiler” dediler. Onlar dedi ama bu dağlardan çıkan taşın, kirecin bir kısmının da güneye gönderildiğini biliyoruz.
Yani onlar da talepkâr olmayacaklar ki Beşparmakları daha fazla mahvetmeyelim!