Dünyanın ileri bir ülkesinde, bir siyasetçinin ‘gizlice’ tüm trafik cezalarını sildirdiği belgelense, istifa ederdi.
Hiç başka ihtimal yok.
İstifa ederdi…
Ettirirlerdi…
Aday olmazdı bir daha…
Eğer olursa, yeniden seçmezlerdi…
Bizde “Başbakan” oluyor.
Bu da yetmiyor…
Trafik cezalarını silen de Polis Genel Müdürü oluyor üstelik!..
Ve bu toplum seçiyor yeniden, zevkle…
* * *
Dünyanın medeni bir ülkesinde, bir siyasetçi, ortağı olduğu şirketinde “kaçak elektrik” kullanıldığı belgelense, istifa ederdi…
Hiç başka ihtimal yok.
İstifa ederdi…
Ettirirlerdi…
Aday olmazdı bir daha…
Eğer olursa, yeniden seçmezlerdi…
Bizde “bakan” oluyor…
Bu da yetmiyor, “elektrik” de kendine bağlanıyor üstelik!
Ve bu toplum seçiyor yeniden, zevkle…
* * *
Onlarca insan, birkaç yıl bir görevi yaptı diye, bir ömür “en üst maaş”ı alıyor bu ülkede, taş taş üzerine koymadan…
“Müşavir” diyorlar adına…
Mide de yok ki…
Örneğin Matematik öğretmenine Kültür Dairesi Müdürlüğü öneriyorlar, “ne münasebet” demiyor.
“Şiir dinletilerine gittiğini” falan anlatıyor, kendini haklı çıkarmak için!..
Fizik öğretmeni de tiyatro müdürü oluyor, “çocukluğumda müsamerelerde rol almıştım” diyerek...
Bu atamaları yapanlar, şimdi “yeni müşavirler yaratacağız” sözleriyle meydan okuyorlar, hâlâ, hiç ders almadan…
* * *
Hukukçudan turizmci, marangozdan gençlik uzmanı, eğitimciden ulaştırmacı, öğretmenden havacı, mühendisten sağlıkçı falan üretiyoruz.
Üstelik teknik müdürlüklerde yapıyoruz bunu, siyasi de değil hani!
* * *
Ve ders almıyoruz!.
Onca acı deneyimi, yerlerde sürünen oy oranlarını, siyasete büyüyen nefreti görmüyoruz, okumuyoruz.
Maliyenin batmış kasasına, memleketin çürümüş omurgasına kafayı takmıyoruz.
Daha birkaç ay evvel ilköğretimi planlayan kadrolar hep birlikte ulaştırmaya göç ediyorlar, bu kez karayolu haritalarına yön vermek üzere!
Hani bebekler altına eder de yüzünüze bakıp gülümser ya!..
Bizimkiler de öyle…
Yüzünüze bakıp gülümsüyorlar, ortalık kokarken...
“Bezlerini değişelim” desem de artık nafile!