(Tiyatro Sanatçısı)
Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… MUTLU.
Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Aktör olmasam öğretmen olmak isterdim.
Benim gündemimi en fazla meşgul eden… İki toruncuğum.
Kayıtsız kalamadığım şey… Yobazlık.
En büyük pişmanlığım… Yıllar önce Kıbrıs'ı bırakıp buralara gelmek.
En büyük sevincim… . Yetmiş iki yaşında, hala sahneye çıkabilmek ve mesleğimi sürdürebilmek.
Hayatımın dönüm noktası… Alikko ile Caher'de, Caher rolünü oynamaya başlamam.
Beni en çok etkileyen yazar… Amerikalı John Steinbeck.
Başucumdaki kitap… Dostum Yaşar İsmailoğlu’nun yazdığı. KIBRIS'ta 1974 YILINDA GÖZ ARDI EDİLENLER.
En keyif aldığım müzik… Türk Sanat Müziği.
En son izlediğim film… Müthiş bir güldürü olan ÇALGI ÇENGİ.
Kendim için son aldığım şey… Bir çift ayakkabı.
Dolabımdaki en gereksiz şey… Yüzlerce kravat.
Benim için alınabilecek en güzel hediye… Kitap.
Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Bütün yaşamım boyunca insanlara kolayca inandım ve güvendim. Böyle oluşum çok camımı yaktı.
Kendimde beğendiğim özellik… Dürüst oluşum.
Olmasa da olur… Fazla para.
Olmazsa olmaz… Biraz para.
En iyi yaptığım yemek… Şaraplı ahtapot.
Hayalimdeki dünya… Barış, dostluk, sevgi ve huzur dolu bir dünya.
Aşk benim için… Tek bir isimdir. Şadiye. Eşimin ismi. Ölene kadar da bu böyle olacak.
Onunla çok tanışmayı isterdim… Atatürk.
Görmek istediğim yer… Hindistan'daki Taj Mahal.
Mutlaka yapmak istediğim… Bir gün Kıbrıs'a dönmek ve son nefesimi orada verebilmek.
Son olarak söylemek istediklerim… Dostlarımın, sevdiklerimin çok oluşu bana keyif veriyor. Eşimle, oğlumla, gelinimle ve dünyalar tatlısı iki torunumla olmak bana daha da büyük bir keyif veriyor. Bu da bana yanıtlarımın başına döndürüyor ve kendimi şöyle tanımlıyorum. MUTLU.