Merhum Başbakan Osman Örek, 20. ölüm yıldönümü olan bugün düzenlenen törenle anıldı.
Lefkoşa Kabristanlığı’nda bulunan Devlet Mezarlığı’ndaki kabri başında yer alan anma törenine, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Başbakan Tufan Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, bakanlar, askeri erkan ve diğer yetkililer katıldı.
Törende Cumhurbaşkanı Akıncı ve Örek'in ailesi, kabre çelenk sundu, saygı duruşu yapıldı, İstiklal marşı okundu ve konuşmalar gerçekleştirildi.
Merhum Başbakan Osman Örek'in kızı Yeşim Örek yaptığı konuşmada, Osman Örek'in bütün hayatını Kıbrıs davasına ve Kıbrıs Türk toplumunun haklarını korumaya adadığını söyledi.
Yeşim Örek, babası Örek'in çeşitli görevlerde ülkesine ve halkına hizmet verdiğini, özellikle uluslararası alanda Türk toplumunu temsil ettiğini, haklı davasını anlattığını ifade ederek, "Geçmişini bilmeyen, geleceğini doğru şekillendiremez" bilinciyle babasının bu mücadelelerle dolu hayatını kaleme aldığı kitaptan bir kesit okudu.
Örek, arşivi kendi çabalarıyla kitap olarak hayata geçirdiğine dikkat çekerek, gelecek kuşaklara geçmişte yapılan mücadeleyi geleceğe taşımanın önemine işaret etti.
Yeşim Örek, kitabın İngilizce’ye çevrilmesi için Tanıtma Dairesi’ne verildiğini ancak 4 yıldır beklediğini de dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da konuşmasında, Osman Örek'i kaybedeli 20 yıl olduğunu ifade ederek, "Merhum Örek, Kıbrıs davasında 3 öncü isimden biriydi. Dr. Küçük, Rauf Denktaş ve Osman Örek. Kıbrıs Türk mücadele tarihine adını yazdıran birçok isimsiz kahramanlar vardır, ama bu isimler Kıbrıs Türk tarihinde öncü isimler oldu" dedi.
Akıncı, Kıbrıs Türk tarihinde Osman Örek'in birçok mevkide görev yaptığını, hukukçu kimliği ile Kıbrıs Türk toplumunun haklı davasını uluslararası topluma anlatma görevini üstlendiğini, kızının hazırladığı kitapta da bunun önemli bir unsur olarak öne çıktığını söyledi.
Akıncı, Örek'in 2 çocuğunun doğumunda da eşinin yanında bulunamadığını, bunun da Örek'in Kıbrıs Türk halkının haklı davasını anlatmak için yaptığı temaslarının bir sonucu olduğunu kaydetti.
Örek'in en son Başbakan olarak görev yaptığını, ülkesine ve halkına hizmet verdiğini, daha sonra aktif siyasete son verdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, Örek'in mütevazi bir kimliği bulunduğunu, kendi belediye başkanlığı döneminde de Örek'in engin hukuk bilgisinden yararlandığını söyledi.
Kızının bahsettiği kitabın İngilizce’ye çevrilme konusundaki durumun üzüntü kaynağı olduğunu ifade eden Akıncı, Tanıtma Dairesi’nde bulunan kitabın İngilizce’ye çevrilmesi ve basılması için "Yarından tezi yok Cumhurbaşkanlığı olarak, devlet olarak bunun gereklerini hep birlikte yapmaya hazırız" dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, rahmetli Örek'in yıllar önce uluslararası alanda anlattıklarının bugün de anlatıldığını, bunların; bu topraklarda var olmak, özgür olmak, eşit kimlikle güvenlik içinde gelecekten endişe duymadan yaşayabilmek, tamamen başı dik, onurlu, kimsenin tahakkuku altında kalmadan eşit bir varlık olarak güvenlik içinde yaşamak olduğunu vurguladı.
Akıncı, "Talepler aynı... ama Rum tarafının tavrı da o gün de aynı bugün de aynı, acı ama gerçek. Geçmişte de bugün de var olan, anlaşılan mutabakatlardan geriye adım atmak ve adada tek söz sahibi olma çabası var" diye konuştu.
Akıncı, uluslararası alanda ve her alanda Kıbrıs Türk halkının haklılığını anlatmaya devam edeceklerini ve Osman Örek'in bitmeyen enerjisi gibi haklılıklarını anlatmaya devam etmeleri gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, geçmişten bugüne değişen tek şeyin coğrafi bir değişiklik olduğunu, KKTC’nin kurulduğunu ifade ederek, KKTC'yi, en iyi şekilde hep birlikte çalışarak, ekonomik ve sosyal yapısıyla güçlü bir şekilde ileriye götürmek için çalışmaları gerektiğini vurguladı.
Akıncı, Örek'in ruhunun ancak böyle şad olacağını belirterek, Örek'i rahmetle andı.