Bundan bir süre önce Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu “Telefonlarım dinleniyor” demişti.
Bu konuda çok yazı yazdım, dönemin Bayındırlık Bakanı Ersan Saner’i, polisi göreve çağıran sözler söyledim.
Eroğlu’nun sıfatının ‘Cumhurbaşkanı’ olması değildi tek mesele...
Cumhurbaşkanı’nın dinleniyor olması elbette çok ciddi bir durumdu, ama bir berberin, bir çiftçinin, bir çobanın telefonlarının dinlenmesi de aynı ciddiyetteydi!
‘Yaşamın gizliliği’ ve ‘haberleşme’ birer haktır.
Üstelik Anayasal haktır.
Kimsenin özel hayatına karışılamaz, kimsenin özel konuşmaları dinlenemez, bunlar kullanılamaz.
Dünyanın bütün çağdaş ülkelerinde, hatta çağdaş olmayanların da çoğunda bu haklara özel önem verilir.
Ancak ‘özel hayatın dikizlenmesi’ yine de önüne geçilmesi zor bir mevzudur.
Zira bu işler ‘sıradan’ şahısların değil, ‘derin’ kişi ve onlardan oluşan ‘çete’lerin işidir!
**
‘Derin devlet’ modeli bir vak’a daha çıktı karşımıza şimdi...
Eroğlu’ndan önceki dönemin Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın özel sohbetlerini ‘birileri’ kaydetmiş.
‘Birileri’ saklamış.
‘Birileri’ servis etmiş.
‘Birileri’ de piyon olarak kullanılmış ve o özel konuşmaların kamuoyuna aktarılmasını sağlamış.
Tam bir ‘çete’ işi yani!..
Kelimenin tam anlamıyla ‘derin’ işler bunlar!
Kimileri ‘siyasi’ veya ‘maddi’ beklentiler içinde olsa gerek bunları yaptığına göre...
Ne var ki bu işler artık eskisi gibi pek bir işe yaramıyor.
Zaten oldukça ‘amatör’ şekilde servis edilişinden de bu anlaşılabiliyor.
Her ne kadar ‘kayıt’ işlemi profesyonel işiyse de, sunum için durum tam tersi.
Mehmet Ali Talat’ın özel sohbeti sırasında kaydedilen bandı seçime birkaç gün kala piyasaya sürenlerin ve bu operasyonun arkasında olanlar, bunun ters tepeceğini sanırım dünden itibaren gördü.
Zira servis edilen sohbetin içinde ‘flaş’ birşey yok. ‘N’olacak bu memleketin hali” konulu herhangi bir sohbette konuşulabilecek, fikir cimnastiği yapılabilecek mevzular var sadece.
Ama konu bu da değil.
**
Asıl konu, bu operasyonu yapan zihniyete kimin ne söyleyeceği...
Özel yaşamın gizliliğine kimin sahip çıkacağını, kimlerin bu tür gizli kayıtlara karşı çıkacağını, kimlerin bundan medet umar tavırlar içine gireceğini göreceğiz.
Bu bir ‘test case’ olacak yani...
Ya herkes bunu lanetleyecek ya da herkesin özel hayatı tehdit altına girecek.
Kimbilir kimin elinde daha nasıl kayıtlar var!
**
Geçen gün “28 Temmuz seçiminde CTP en az 22, en fazla 28 milletvekili çıkaracak” diye yazmıştım.
Bu bilgiye, hatta daha günceline sahip olan ‘birileri’ paniğe kapıldı.
Bakalım seçim saatine kadar şapkadan başka hangi marifetler çıkacak.
Haa, unutmadan...
Ejder Aslanbaba’nın meclis kürsüsünden dağıttığı ses kayıtları arasına ‘yanlışlıkla’ giren başka kayıtlar da varmış.
Yoksa sırada onlar mı var acaba?
Yazıklar olsun!
Kaydedene de...
Saklayana da...
Piyonluk yapana da...
Hepiniz ‘özel hayat’ düşmanlarısınız!