İLGİLİ KESİMLER NE DÜŞÜNÜYOR?
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami: “Ekonomiye yapacağı etki ile ilgili iki bakanlık teknik toplantı yapacak”
Dev-İş Federasyonu Genel Başkanı Dev-İş Hasan Felek :“Sermaye çevreleri, sömürü koşullarının daha da ağırlaşması için çabalıyor”
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe: “UBP’nin tüzüğe kategorik olarak karşı çıkması doğru değil”
UBP Milletvekili İzlem Gürçağ: “Çalışanı düşündüğümüz kadar, işvereni de düşünmeliyiz”
Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk: “İşverenlerin sendika kurma yönünde teşvik edilmesi yanlış”
LTB Başkanı Harmancı: “Emekçinin hayatına dokunacak önemli bir çalışma”
Ekonomist Doç. Dr. Erdal Güryay:“Tüzüğün hem olumlu, hem de olumsuz tarafları var”
Halkın Partisi Milletvekili Hasan Büyükoğlu: “Bazı noktalarda çekincelerimiz vardır”
Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim: “Özel sektörde KKTC vatandaşları işgücü piyasasına daha fazla dahil olmalı”
Genç İşadamları Derneği (GİAD) Başkanı Uğur Ergün: “Oy toplama girişimi olarak görüyoruz”
Ayşe GÜLER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hazırladığı, ‘özel sektörde 750 TL ek maaş’ desteği sağlayacak tüzük çalışması ile ilgili tartışmalar, görüş ayrılıklarını da beraberinde getirdi.
Bakanlar Kurulu’na da sunulan, ancak henüz herhangi bir sonuç üretilmeyen tüzük, özel sektör çalışanlarını heyecanlandırırken, bazı iş çevreleri çalışmaya karşı çıktı.
Özel sektörde sendikalaşmayı da beraberinde getirecek tüzük çalışması, ana muhalefet partisi Ulusal Birlik Partisi tarafından sert bir dille eleştirildi.
YENİDÜZEN, tüzükle ilgili farklı farklı kesimlerle görüştü, çalışmaya yönelik nabzı yokladı.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami:
“Ekonomiye yapacağı etki ile ilgili iki bakanlık teknik toplantı yapacak”
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, Çalışma Bakanlığı’nın hazırladığı taslak tüzüğün Bakanlar Kurulu’nda bilgilerine sunulduğunu belirtti, bakanlıklar arasında görüş alışverişlerinin devam ettiğini dile getirdi.
YENİDÜZEN’e konuşan Nami, tüzüğün ekonomiye yapacağı etkiyi değerlendirmek üzere iki bakanlık arasında istişare başlatıldığını kaydederek, önümüzdeki hafta Cuma günü, bürokratlarla birlikte teknik çalışma yapılacağını aktardı.
İlgili fonda önemli sayılacak para birikmiş durumda olduğunu belirten Nami, “Amacımız bu ve buna benzer kaynakların ekonomiye artı olarak değerlendirmesi” şeklinde konuştu.
Nami, bakanlığın ortaya koyduğu projenin değerli olduğunu söyleyerek, “Projeyi destekleyen ve eleştiren fikirler de değerli. Değerlendirme sürecinde yapılan katkıların hepsini sürece faydalı buluyoruz. Tartışmaların sonucunda en iyi karar verilecek” dedi.
Vekiller…
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, sendikalaşma ve KKTC yurttaşlarının istihdamının daha fazla teşvik edilmesinin hem parti hem de hükümet politikaları arasında yer aldığını belirtti.
UBP Milletvekili İzlem Gürçağ, tüzükle ilgili çalışmayı “Çalışanı düşündüğümüz kadar, işvereni de düşünmeliyiz” diyerek, eleştirdi.
Öte yandan yerli istihdamı, özelde çalışan işçileri desteklememe niyetlerinin olmadığını ifade eden Halkın Partisi Milletvekili Hasan Büyükoğlu, şu andaki hızlı şekilde ortaya atılan çalışma ile ilgili sıkıntı olabileceğini düşündüklerini söyledi.
Dev-İş’ten destek, Sanayi Odası ‘olumlu’ yaklaşmıyor
Devrimci İşçi Sendikaları (Dev-İş) Federasyonu Genel Başkanı Dev-İş Hasan Felek, Çalışma Bakanı Zeki Çeler’in özel sektörde sendikalaşmak için ortaya koyduğu çabaların yetersiz olmasına karşın, bu çabaları desteklediklerini söyledi.
Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk, yerel istihdamı destekleme fonunun yasada belirtilen amacı dışında kullanılmaması gerektiğini de ifade eden ederek, mevcut istihdamın toplu iş sözleşmesi şartıyla veya herhangi başka bir şartla kullandırılmasının tüzük taslağının yasallığı açısından tartışma yaratacağını belirtti.
Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı ise tüzük çalışmasını desteklediğini aktardı.
Bu yönde çalışma başlatılmasının önemli olduğuna işaret eden Harmancı, özel sektör çalışanlarının ciddi şekilde düzensiz saatlerde, emek sömürüsüne maruz kaldığı belirtti.
Ekonomiye yansıması
Ekonomist Doç. Dr. Erdal Güryay, tüzüğün hem olumlu hem de olumsuz tarafları olduğunu söyledi, “Kötüdür demiyorum ama amaç ve hedef nedir onu anlayamadım. Data detaylı düşünülmesi gerekiyor.” dedi.
Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı, Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim ise kamunun istihdamı artırıcı, yerli istihdamı destekleyecek projeler üretmesini pozitif bir yaklaşım olarak değerlendirdi.
Genç İşadamları Derneği (GİAD) Başkanı Uğur Ergün de tüzük çalışmasını politikacının kendisine oy çıkarma girişimi olarak değerlendirdiklerini açıkladı, devlette ve kamu alanındaki işyerlerinde sendikalaşmayı özendirici teşvikler yokken özelde teşvik girişiminin tamamen tribünlere oynamak olduğunu savundu.
Öte yandan avukat Serkan Mesutoğlu ise ‘özel sektöre maaş desteği’ sağlayacak tüzükteki aksaklıklara değindi, birçok kesimi kapsamadığını söyledi.
MİLLETVEKİLLERİ NE DÜŞÜNÜYOR?
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe:
“UBP’nin tüzüğe kategorik olarak karşı çıkması doğru değil”
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, sendikalaşma ve KKTC yurttaşlarının istihdamının daha fazla teşvik edilmesinin hem parti hem de hükümet politikaları arasında yer aldığını belirtti.
Ülkede en büyük sektör olan turizm sektöründe KKTC yurttaşı çalışanlarının sayısının yüzde 20’yi geçmediğini ifade eden Özdenefe, bu konudaki en önemli hedefin; istikrarlı ekonomiyi sağlamak olduğunu kaydetti.
Özdenefe, söz konusu çalışmadan yurttaşların adil şekilde faydalanması gerektiğini, en önemli temelin de işsiz gençlere iş alanları yaratılması olduğunu dile getirdi.
UBP’nin tüzüğe ‘kategorik’ olarak karşı çıkmasını doğru bulmadığını da vurgulayan Özdenefe, ilgili fonun kaynakların nasıl aktarılacağının, Bakanlar Kurulu’nda yapılacak detaylı çalışmaların ardından belli olacağını belirtti.
Özdenefe, sendikalaşma teşvikinin de hem çalışanların haklarını korumak, hem de işverenler arasında haksız rekabetin önlenmesi adına önemine değindi.
UBP Milletvekili İzlem Gürçağ:
“Çalışanı düşündüğümüz kadar, işvereni de düşünmeliyiz”
UBP Milletvekili İzlem Gürçağ, tüzükle ilgili çalışmayı “Çalışanı düşündüğümüz kadar, işvereni de düşünmeliyiz” diyerek, eleştirdi.
‘Karın tokluğuna bir maaş’ olarak nitelendirdiği asgari ücretin yetersiz bulduğunu da söyleyen Gürçağ,
bu konuda bütünlüklü olarak düşünülmesi gerektiğini belirtti.
Gürçağ, işverenin asgari ücreti ödeyebilirken, hızlı artıştan dolayı bunu ödeyemeyerek, küçülmeye gideceğini savunarak, bu durumun hem işsizliği otomatik olarak artıracağını hem de işletmelerin kapanmasına neden olabileceğini öne sürdü.
Tüzüğün yasallaşması halinde ek ödeneğin 2 yıl boyunca süreceğinin ifade edildiğini söyleyen Gürçağ, “Bu tarihten sonrası ne olacak? Bir bir insanlar kepenk mi kapatacak? Sağlıklı ve akılcı düşünerek adımlar atılmalı. Günü birlik değil, uzun vadeli çalışmalar yapılmalı” şeklinde konuştu.
Halkın Partisi Milletvekili Hasan Büyükoğlu:
“Bazı noktalarda çekincelerimiz var”
Yerli istihdamı, özelde çalışan işçileri desteklememe niyetlerinin olmadığını ifade eden Halkın Partisi Milletvekili Hasan Büyükoğlu, şu andaki hızlı şekilde ortaya atılan çalışma ile ilgili sıkıntı olabileceğini düşündüklerini söyledi.
Büyükoğlu, yalnızca ek maaş desteğinin değil, maaşların da banka üzerinden yatırılması gerektiğini belirtti.
Özellikle 10 kişiden az çalışan bulunan işyerindeki personelin sendikalaşamayacağını kaydeden Büyükoğlu, “Bu kişiler ne olacak? Söz konusu noktalarda endişelerimiz var” dedi.
Büyükoğlu, tüzüğün yasallaşması halinde desteğin 2 yıl boyunca sağlanacağını, sonrası ile ilgili herhangi bir öngörünün bulunmadığını belirterek, bu konuda da ciddi sıkıntılar olacağını savundu.
Çalışmayı aceleye getirmemek gerektiğini de dile getiren Büyükoğlu, “Tekrardan gözden geçirmek ve görüşleri ortaya koymak gerekiyor” dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları (Dev-İş) Federasyonu Genel Başkanı Hasan Felek :
“Sermaye çevreleri, sömürü koşullarının daha da ağırlaşması için çabalıyor”
Devrimci İşçi Sendikaları (Dev-İş) Federasyonu Genel Başkanı Dev-İş Hasan Felek, Çalışma Bakanı Zeki Çeler’in özel sektörde sendikalaşmak için ortaya koyduğu çabaların yetersiz olmasına karşın, bu çabaları desteklediklerini söyledi.
‘Sermaye çevrelerinin’ bakana karşı yaptığı saldırının anlamlı olduğunu belirten Felek, “Sermaye çevreleri, her zamanki haliyle sendika mevhumunu kabul etmemekte, sömürü koşullarının daha da ağırlaşması için çabalamaktadır” dedi.
Felek, tüzüğün halen Bakanlar Kurulu’nda tartışıldığını da ifade ederek, Dev-İş olarak tüzüğün tümünü değerlendirmediklerine yönelik bilgi de verdi.
40 yıldır özel sektörde sendikalaşma için mücadele verdiklerine değinen Felek, özel sektör çalışanların sömürülmesinin daraltılması, sendikalaşma yolundaki sorunun sektörel bazda toplu iş sözleşmelerinin yapılması gerektiğine işaret etti.
Felek, bu açıdan Meclis’te de tartışılan tüzüğe karşı çıkan UBP’yi protesto ettiklerini aktardı, söz konusu tavırla sendikalaşmaya karşı taammümleri olmadığını açıkça ortaya koyduklarını ifade etti.
Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk:
“İşverenlerin sendika kurdurtmasının teşvik edilmesi yanlış”
Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk, yerel istihdamı destekleme fonu işverenlerden alınan katkılarla oluşturulduğunu belirtti, destek programlarında işverenlerin görüşlerinin de dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Söz konusu fonun yasada belirtilen amacı dışında kullanılmaması gerektiğini de ifade eden Avunduk,
mevcut istihdamın toplu iş sözleşmesi şartıyla veya herhangi başka bir şartla kullandırılmasının
tüzük taslağının yasallığı açısından tartışma konusu olduğunu belirtti.
Avunduk, taslak tüzüğün yürürlüğe girmesinden sonra yeni KKTC vatandaşı istihdamı yaratma kapasitesinin sınırlı olduğunu söyledi.
KKTC çalışanlarına devlet tarafından ekstra para verilmesinin, emekçiler arasında eşitsizlik yaratacağını savunan Avunduk, “mevcut hali hazırda çalışan yerli-yabancılar arasında fark yaratmak ayrı bir konudur, belirli bir tarihten sonra arada ücret farkı olacağını bilerek işe başlayan yabancıların daha düşük maaş alması farklı bir husustur” dedi.
Avunduk, söz konusu fonun devlete karşı yükümlülüğünü yerine getirmiş tüm işveren ve girişimcilerin yerel işgücü istihdamını teşvik etmek zorunda olduğunu belirterek, “işletmeler/girişimciler arasında ayrımcılık yapılamaz” şeklinde konuştu.
İşverenlerin sendika kurdurtmasının teşvik edilmesi veya ima edilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Avunduk, taslak tüzüğün sürdürülebilirliği olmadığını da kaydetti.
Avunduk, “2019 yılı ekonomik sıkıntıların çaresi çalışanlara aylık bağlamak değildir” diyerek, “Krizin derinliği şu aşamada ekonomide en fazla 1-2 çeyrek resesyon veya sıfıra yakın bir büyüme olarak tahmin edilmektedir. Bu tip ekonomik konjonktürde, en iyi yaklaşım altyapı projeleri, reel sektöre ayrılan kaynakların, ihracat, turist ve öğrenci sayısının artırılması gibi döviz girdi sağlayacak politikalar üretmektir” dedi.
LTB Başkanı Harmancı:
“Emekçinin hayatına dokunacak çalışma önemli”
Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, tüzük çalışmasını desteklediğini aktardı.
Bu yönde çalışma başlatılmasının önemli olduğuna işaret eden Harmancı, özel sektör çalışanlarının ciddi şekilde düzensiz saatlerde, emek sömürüsüne maruz kaldığı belirtti.
Harmancı, bu bağlamda yapılan çalışma ile özel sektör emekçilerinin hayatına dokunulmasının önemine değindi.
EKONOMİYE YANSIMASI NE OLUR?
Ekonomist Doç. Dr. Erdal Güryay:
“Tüzüğün hem olumlu hem de olumsuz tarafları var”
Ekonomist Doç. Dr. Erdal Güryay, tüzüğün hem olumlu hem de olumsuz tarafları olduğunu söyledi, “Kötüdür demiyorum ama amaç ve hedef nedir onu anlayamadım. Data detaylı düşünülmesi gerekiyor.” dedi.
Güryay, tüzüğün ‘olumlu’ tarafının özel sektörde düşük ücret alanlara ek gelir sağlaması olduğunu belirtti, hangi yönlerinin ‘olumsuz’ olduğunu aktardı.
Teşvik sisteminin baştan sona hatalı olduğunu belirten Güryay, bu konudaki teşvikin ekonomiye hem artı hem de eksi yapacağını dile getirdi.
Güryay, tüzüğün hayata geçmesi ile özel sektör çalışanlarının maaşlarının neredeyse devlet tarafından ödeneceğini ifade etti.
“4 kişiye asgari ücret kadar katkı gidecek. Oysa bu paraya 5. şahsın çalışma ihtimali var” diyen Güryay,
finansman tarafından sıkıntı olduğunu kaydetti.
Güryay, fonun yabancı kişilerden alınan kesintilerden oluştuğunu belirterek, “Bunu da ayrımcılık olarak görüyorum. Teşvik sisteminin amacı olmalı, hedefi olmalı. Bizdekiler amaçsız, hedefsiz” dedi.
Güryay, bu çalışmanın istihdamı artıracağını da düşünmediğini sözlerine ekledi.
Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı, Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim:
“Özel sektörde KKTC vatandaşları işgücü piyasasına daha fazla dahil olmalı”
Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı, Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim, özel sektörde KKTC vatandaşlarının işgücü piyasasına daha fazla dahil olması gerektiğini söyledi.
Besim, ülkede işsizlerin yüzde 50’sine yakını gençlerin oluşturduğunu, gençlerde işsizlik oranının yüzde 20 dolaylarında seyretmesinin, işgücü piyasasına devlet tarafından müdahale yapılması gerektiğini gösterdiğini belirtti.
Çalışma hayatında 100-110 bin sigortalı bulunduğunu, 40-50 bin civarındaki kişilerin yabancı iş gücü olduğunu ifade eden Besim, ekonomik koşulların yabancı işgücüne ihtiyaç olduğunu gösterdiğini dile getirdi.
Besim, kamunun istihdamı artırıcı, yerli istihdamı destekleyecek projeler üretmesini pozitif bir yaklaşım olarak değerlendirdi.
Bunu yaparken, desteğin birebir işgücüne yansıyacak şekilde olmasının çok önemli olduğunu ifade eden Besim, “Kamunun yapacağı destek, emeği sunan bireye ulaşması gerekiyor” dedi.
Besim, aynı zamanda işletmelere de yeni iş gücü maliyeti getirmemesinin şart olduğunu ifade etti.
Genç İşadamları Derneği (GİAD) Başkanı Uğur Ergün:
“Oy çıkarma girişimi”
Genç İşadamları Derneği (GİAD) Başkanı Uğur Ergün, tüzük çalışmasını politikacının kendisine oy çıkarma girişimi olarak değerlendirdiklerini açıkladı.
Ergün, devlette ve kamu alanındaki işyerlerinde sendikalaşmayı özendirici teşvikler yokken özelde teşvik girişiminin tamamen tribünlere oynamak olduğunu savundu.
Yabancı uyruklu çalışanlardan sağlanan kaynağın, daha verimli, tüm işgücüne ve topluma faydası olacak şekilde kullanımının uygun olacağı görüşünde olduğunu belirten Ergün, “Toplu iş sözleşmesi ile destek verilecek olan yerel istihdam ile aynı işi yapan ve aynı ücrete çalışan yabancı uyruklu çalışan arasında eşit işe eşit ücret ilkesi ortadan kalkacaktır” dedi.
Ergün, ‘eşitlik ilkesinin’ ortadan kaldırılması ile gerek çalışanların moralinin düşmesine, gerekse işyerinde verimsizliğe neden olacağını ifade etti.
Toplu İş Sözleşmesinin uygulanması halinde, uzun zamanda teşviki karşılayamayacak olan devletin formül arayışının pahalılığa neden olacağını söyleyen Ergün, taahhüt edilen 24 ay sonrasında çalışanın maaşının düşmesinin kaçınılmaz olacağını savundu.
Ergün, sendikalaşması mümkün olmayan küçük işyeri çalışanlarının teşvik özentisi ile büyük işyerlerine kayma girişiminin önlenemeyeceğine de de değinerek, “kayıt dışı işgücünün bulunduğunun bakanlar tarafından dahi dillendirilip önlenemediği halde bu girişimin kontrol altına alınacağına inancımız bulunmamaktadır.” şeklinde konuştu.