DP UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, kamu ve özelde yaşanan istihdam darlığından dolayı, yeni açılan iş yerlerinin çok devam edemediğini kaydetti.
Denktaş, ülkede Ekonomi ve İstikrar Programı’nın şart olduğunu, özelleştirmenin ülkeye fayda getirmediğinin birçok kez teyit edildiğini, örneğin kamunun lisanslarını cep telefonu şirketlerine satmasıyla ucuzlama yerine pahalılaşma yaşandığını, Ercan Havalimanının özele devredildiğini ancak gelir kaybı yaşandığına işaret etti.
“Kamu çok büyük”
Kamunun çok büyük olduğunu ve küçültme imkanı bulunmadığını, bu yüzden ülkede ne satılırsa satılsın ekonomik sıkıntının giderilemeyeceğini savunan Denktaş, Türkiye ile yapılan ekonomik programda da özelleştirmelerin yer aldığını ancak ülkede reel ekonomi ve pazar payının büyütülebilmesi durumunda ancak kamunun küçültülebileceğini kaydetti.
Denktaş, Ekonomi Bakanlığının ülkenin bütçe açığını kapatma, ekonomiyi büyütme ve yönlendirme gibi elinde çok imkan olmadığını ifade ederek, KKTC’nin diğer ülkelerden ayrı özel bir yerde olduğunu, diğer ülkelerin izolasyon gibi bir derdi olmadığını belirterek, bu yönde görüşlerini dile getirdi, ülke pazarının küçük olmasının da çoğu sektörde enflasyonu getirdiğine işaret etti.
Ülkedeki yanlışın, kim ne yeni iş veya yatırım yaparsa başkasının da hemen arkasından aynı sektöre yönlenmesi olduğunu ifade eden Denktaş, bu konuda planlamanın şart olduğu ve izinin ona göre verilmesinin gerekliliğine değindi.
“Planlama önemli”
Ekonomide denetim mekanizmasının kurulması ve yatırımlardan çıkan karın ülkede eşit paylaşılmasının önemine vurgu yapan Denktaş, ülkede her sektörde bir planlamanın büyük önem taşıdığını belirtti.
Taşımacılık sektöründe yaşanan sıkıntıları da anlatan Denktaş, taşımacılığın üniversitelerin uhdesinden çıkarılması ve bir düzenleme yapılması durumunda sektöre düzen geleceğini, gelirin paylaşılacağını, kamunun ve vatandaşların rahatlayacağını, üniversitelerin de otobüs masrafından kurtulacağını kaydetti.
Denktaş, ülke ekonomisinde kayıt dışılığın önüne geçilmesinin büyük önem taşıdığını, kamu çalışanlarının ve emeklilerin ikinci iş yaptığının bilindiğini ifade ederek, bunların kayıt dışı ekonomi yarattığını, ancak vergilerin maaşa göre değil, yaşam kalitesine göre yapılması durumunda kayıt dışılığın giderileceğini savundu.
“Gelir vergisinin sıfırlanması…”
Gelir vergisinin sıfırlanması durumunda “Göç Yasası” diye nitelendirilen yasa ile oluşan “haksızlıkların” da giderilmiş olacağını, çünkü yasanın kaldırılması durumunda bütçenin çok zora gireceğini, batacağını kaydeden Denktaş, ülkede özel uçakla gidip gelenlerin vergi verdiğini ancak yeteri kadar vermediğini, bu yüzden ülkede vergilendirilemeyen kesimlerin vergilendirilebilmesi durumunda kayıt dışılığın engelleneceğine inanç belirtti.
“Saklanıyorsa ortaya çıkarılmalı”
Ülkede tek gelişen sektörün finans sektörü olduğunu, bu yüzden bu alana daha çok bakılması gerektiğini ifade eden Denktaş, burada bir şeyler saklanıyor veya kaçırılıyorsa ortaya çıkarılmasının gerekliliğine değindi.
Denktaş, ülkede sistemin geliştirilmesi, yenilenmesi ve teknolojinin kullanılması durumunda üretimin satılamayacağı pazar olmadığını ifade ederek, elektrik, su, kira gibi giderlerin çok yüksek olduğunu, bu konularda düzenleme yapılması ve gerekli teşviklerin ortaya konması halinde Türkiye gibi büyük bir pazara satış yapmanın zor olmayacağını kaydetti.
Bu konuda önemli olanın girişim ve oradaki doğru tüccarı bulmak olduğunu ifade eden Denktaş, Türkiye’den gelen su konusuna da değindi, “Ne olacak” diye sordu.
Serdar Denktaş, Türkiye’den gelen su için bir milyar 500 bin TL harcandığını, yatırımların sürdüğünü, suyun aktığını ancak henüz kullanılamadığını, fakat tesisin elektriğinin kesileceğinin söylendiğini, ancak hükümetten ses çıkmadığını kaydetti.
Bunu eleştiren Denktaş, bakanlığın ve hükümetin; suyun yönetimi, kullanımı, tarıma yönlendirilmesi konusunda şimdiden çalışma yapmasını istedi.
“AB istediği gibi at oynatamaz”
Ekonomi Bakanlığının Organize Sanayi Bölgeleri için bir düzenleme yapması için Ticaret Odası ve Belediyelerle bir çalışma yapabileceğini ifade eden Denktaş, Avrupa Birliği ile ülkedeki yerel şirketler arasındaki sıkıntıları, haksızlıkları ve mahkemelere yansıyan sorunları anlattı, yerel şirketlere sahip çıkılmasını istedi.
Denktaş, AB’nin kendi için tüm ödemeleri yaptığını ancak yerel şirketlere elinden gelen zorluğu haksız yere çıkardığını belirterek, bunun yanlış olduğunu, “AB’nin AB’liğini bilmesi gerektiğini, istediği gibi at oynatamayacağını” söyledi, “AB’de rüşvet, adam kayırmacılık ve haksızlığın dik alası var” dedi.
Denktaş, AB’nin haksızlığına uğradığına inandığı yerel şirkete sahip çıkılması gerektiğini, bunun yapılması durumunda, “kendini dünyanın hakimi sanan” AB’nin “sahipsiz gördüğü” KKTC’ye karşı davranışını da değiştireceğine inanç belirterek, AB’yi “KKTC’nin eksikliklerini gidermek için çalışmak yerine, ihaleleri istediği şirketin kazanması için çalıştığı” gerekçesiyle eleştirdi.