Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, Başpınar ve Değirmenlik bölgesini ziyaret etti.
Seçim Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Özersay, gerçekleştirdiği ziyaretlerde vizyonunu ve Cumhurbaşkanlığı görevine gelmesi halinde hangi yetkiyle neler yapabileceğini anlattı.
Özersay “Bu ülkenin başına ne geldiyse particilikten ve adam kayırmacılıktan geldi. Bugüne değin denenmiş olan isimlerle geleceğe güvenle bakamayız. Geleceğimizi güven altına almanın yolu, bir partiye bağımlı olmayan gerçek anlamda bağımsız ve tarafsız bir Cumhurbaşkanıdır” dedi.
Kalıcı ve hakların korunacağı bir çözüm uğraşından ve müzakerelerden vazgeçmeme gerektiğini vurgulayan Özersay, Kıbrıs Türk tarafının olumlu bir duruş sergilediği ve çözüm yönünde bir irade ortaya koyduğu müddetçe dünya ile ilişkileri her zaman daha iyi olduğunu ve bundan kazançlı çıktığını kaydetti.
Özersay, “Bizler bir çözüm vizyonuyla irademizi ortaya koymalıyız ama o çözüm içerisinde bizim haklarımızın çok iyi bir biçimde savunulması lazımdır. Hakların kağıt üzerinde kalmasını istemiyorsak, bu ülkenin kurumlarına ve devletine çeki düzen vermemiz gerekir. Siyasilerimizin bazıları ‘çözüm olmazsa seçeneksiz değiliz’ diyor, ‘seçeneksiz değiliz’ diyebilmemiz için bugün var olan bu devleti bir seçenek haline dönüştürebilmeniz lazımdır. Eğer devlet; adam kayırmacılık ve partizanlık nedeni ile haksızlık üretiyorsa, ürettiği sistem adil değil ise ‘seçeneksiz değiliz’ diyemezsiniz” şeklinde konuştu.
Devletin kurumlarına çeki düzen verirlerse devletin bir seçeneğe dönüşeceğini dile getiren Özersay, çözüm olacaksa, bu çözümün yaşayabilmesi için müzakere masasında alınacak hakların içini doldurabilmek gerektiğini; bunun için de sahip olunan kurumların çok iyi çalışabilmesi gerektiğini vurguladı. Özersay, “Eğer çözüm olmayacak ya da gecikecekse, kendi kendimizi yönetebilmemiz için bu ülkenin kurumlarının çok iyi biçimde çalışması gerekir” dedi.
KKTC’nin kurumlarının iyi çalışmasını sağlamak zorunda olduklarını belirten Özersay, burada Cumhurbaşkanının çok önemli bir rolü olduğunu, kendi partisini ve hükümetini küstürmek gibi bir kaygısı olmayan bir Cumhurbaşkanı’nın kendilerini ileriye taşıyabileceğini ifade etti. Özersay şöyle konuştu:
“Bir partinin geleceği bir halkın geleceğinden daha önemli değildir. Ailesel, kişisel, zümresel ve partisel menfaatler değil, ülkenin menfaatleri önemlidir. Gerçek anlamda tarafsız bir Cumhurbaşkanı olursa o zaman bu ülkenin yararına hizmet etmeye başlayacaktır. Eğer hükümet vergi konusunda bir şirkete ya da kişiye bir ayrımcılık yapıyorsa, ihaleler konusunda bir ayrımcılık yapabiliyorsa, Cumhurbaşkanı Anayasanın verdiği yetkiyle Bakanlar Kuruluna başkanlık edip bunun hesabını sorabilmelidir. Siyaseten bu hesabı sorabilecek, hükümeti de yerine göre denetleyebilecek olan Cumhurbaşkanı, tarafsız bir Cumhurbaşkanıdır. Bunu yapabileceğimi bildiğim için bu taahhüdü topluma veriyorum. Bugüne değin herhangi bir siyasi partiye böyle bir vefa borcum olmadı, o nedenle birilerini korumaya dayalı değil, vatandaşın geleceğine sahip çıkmaya dönük bir yaklaşım ortaya koyma kararlılığındayım.”
ADALETLE İLGİLİ YETKİ
Cumhurbaşkanının Anayasada adaletle ilgili yetkisi olduğunu da belirten Özersay, Anayasanın Yüksek Adliye Kurulu’nun her yıl yargıda yaşanan sorunlarla ilgili bir rapor hazırlayıp, çözüm önerileriyle birlikte Cumhurbaşkanı’na vermesini öngörüldüğünü de hatırlattı ve “yargıda yaşanan sorunlar, yargıç eksikliğini ve yasaların İngiliz döneminden kaynaklanan sıkıntılar Cumhurbaşkanı’nın dikkatine getiriliyorsa, bunu rafa kaldırsın diye getirilmiyor. Cumhurbaşkanı Meclisi olağanüstü toplantıya çağırma yetkisine sahip bir kişi olarak yargıdaki bu sorunların çözümü için konuyu hükümetin ve meclisin gündemine getirmesi gerekir” dedi.
Özersay, bu ülkede yargı mensuplarının da artık ciddi şekilde rahatsız oldukları ve ihtiyaçlarını ortaya koydukları bir ortamda bu sorunlara ilişkin gailesi olan bir Cumhurbaşkanının sonuç almak için adım atabileceğini de dile getirdi.
(tak)