Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Mağusa’da bugün Avrupa Parlamentosu yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirilen eylemin olaysız ve sorunsuz bir şekilde tamamlandığını belirterek, “eylemin olaysız tamamlanması memnuiyet vericidir” dedi.
Dışişleri Bakanı Özersay, Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin Güney Kıbrıs’taki bazı yetkililer ile temas halinde Kapalı Maraş konusunda Mağusa’da düzenlediği etkinliğin Kıbrıs Rum basınında iddia edildiğinin aksine herhangi ciddi bir olay yaşanmadan tamamlandığını kaydetti.
Bunun memnuniyet verici olduğunu söyleyen Özersay, bu sabah gerçekleştirilen etkinlikte Kıbrıs Rum basınında iddia edildiği gibi herhangi bir gözaltına alma olayı yaşanmadığını, sadece fotoğraf çekilmesinin yasak olduğu noktada fotoğraf çekilmesi üzerine güvenlik yetkilileri tarafından eyleme katılanların uyarıldığı bilgisini verdi.
"GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMIŞTIK"
Dışişleri Bakanı Özersay, böyle bir etkinliğin yapılacağı bilgisi kendilerine geldiği andan itibaren bir hafta öncesinden güvenlik birimleriyle istişare ederek bazı tedbirler aldıklarını ve bunun da olumlu sonuca varmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi.
“AB YETKİLİLERİ HER İKİ TARAFI DA DİKKATE ALMAYI ÖĞRENMEK ZORUNDADIR”
Özersay, ayrıca Avrupa Birliği yetkililerinin başka bazı olaylarda olduğu gibi bu konuda da tarafsız olmaktan uzak, sadece bir tarafın yetkililerinden bilgi almayı tercih eden bir yaklaşım ortaya koyduklarını ifade ederek, uluslararası uyuşmazlıklarda ilgili bütün taraflarla istişare edip tarafsız şekilde bilgi edinmenin en temel prensiplerinden birisi olduğuna işaret etti.
“Maalesef bütün ısrar ve taleplerimize rağmen Avrupa Parlamentosu yetkilileri Kıbrıslı Türklerin resmi temsilcisi konumundaki kişi ve kurumları da dinlemeyi ve bizim temsilcilerimizle görüşmeyi kabul etmemişlerdir” diyen Özersay, Avrupa Birliği yetkililerinin Kıbrıs’ta her iki tarafı da aynı oranda dinleme ve dikkate alma hassasiyetini göstermeyi öğrenmek zorunda olduğunu vurguladı.
Özersay, “Bunun dışındaki her tür yaklaşım maalesef taraflı olmaya mahkumdur” dedi ve şöyle devam etti:
“Sorunların çözümü konusunda yardımcı olmak istiyorlarsa bunun ‘üye dayanışması’ kılıfı altında uyuşmazlığın taraflarından sadece birisini gözü kapalı desteklemekten vazgeçmek zorundadırlar. Unutmayalım ki; Kıbrıslı Rumlar 2004 yılında önlerine konan çözüm planına ‘Evet’ demiş olsalardı, o tarihten kısa bir süre sonra Kapalı Maraş’a kavuşmuş olacaklardı.
Üstelik geçmişte defalarca güven yaratıcı önlemler paketlerinin parçası olarak gündeme gelen Kapalı Maraş, yine o girişimlerin Kıbrıslı Rumların olumsuz tutumu nedeniyle başarısızlığa uğraması sonucu gündemden düşmüştür.
Kapalı Maraş konusu değerlendirilirken herkesin bu hususları akılda tutması gerekir.”