Özersay: “İnsan haklarına saygılı adımlar atacağız”

 Özersay, Kapalı Maraş’taki basın ziyaretinde konuştu, “Kapalı Maraş'ta insan haklarına saygılı adımlar atacağız, burayı statükonun sembolü olarak tutmayı doğru bulmuyoruz" dedi.

“Gerek eski sakinlerin gerekse Evkaf’ın haklarını gözeteceğiz”
“Burayı statükonun sembolü olarak tutmayı doğru bulmuyoruz"
“Kademeli olarak askeri bölgeden çıkarılacak”

 

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, Kapalı Maraş’taki basın ziyaretinde konuştu, “Kapalı Maraş'ta insan haklarına saygılı adımlar atacağız, burayı statükonun sembolü olarak tutmayı doğru bulmuyoruz" dedi.
Özersay'a, Maraş'ı  kademeli olarak askeri bölge kapsamından çıkartacaklarını belirterek, "yasal sakinlerinin insan haklarına saygılı" olacakları mesajını verdi. 
Maraş’ın askeri bir bölge olmasını makul ve mantıklı bulmuyoruz” diyen Özersay, 21’inci yüzyılda Maraş’ın askeri bölge olmasına yönelik bir gereklilik kalmadığı mesajını da verdi.
Kapalı Maraş’ın açılması gündeme geldiğinde BM Güvenlik Konseyi’nin 1980’lerde 550 numaralı kararı aldığının anımsatılması üzerine Özersay, “Kararın, 1980’lerde Kapalı Maraş kendi vatandaşlarımızın yerleşimine açılmaya çalışıldığında verilen bir reaksiyonun yansımasıdır. Hükümet olarak bu yönde, yani vatandaşlarımızın iskânına açacağımız yönünde bir beyanımız bir duruşumuz yoktur. İnsan hakları kurallarını, ilkelerini, mahkeme kararlarını dikkate alarak 21’nci yüzyıla uygun askeri bir bölgenin muhtemelen kademeli olarak sivil bölgeye dönüştürülmesi yönünde bir duruşumuz var” dedi.
BM kararlarını kendi el ve kolumuzu bağlayacak şekilde yorumlandığını kaydeden Özersay, “Bu ezberi bozacak şekilde hareket etmek gerektiğini  ve bu statükoyu kırmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Özersay, “Gerek eski sakinlerin gerekse Evkaf’ın haklarını gözeten bir politika güdeceğimizi söylüyorum” diye konuştu.
Mülkiyetle ilgili politikanın ne zaman şekilleneceği yönde bir soru üzerine Özersay, “Kapalı Maraş’a ilişkin başka bazı kararlar da envanter çalışması tamamlanmadan alınıp uygulanabilecek” dedi.

“Kıbrıslı Rum gazetecilere de imkan yaratılacak”

Özersay, basın ziyaretinin bölgeye yönelik ön yargıların kırılması için önemli olduğunu belirterek, Bu bir başlangıçtır. Önümüzdeki dönemde Kıbrsılı Rum gazeteciler ve yabancı basına da imkan yaratma düşüncemiz vardır” diye konuştu.


“74’ün koşulları başka, bugün başka”

Özersay şunları söyledi:
“1974’ün ertesinde Maraş’ın kapalı bir bölge olarak tutulması yönünde siyasi bir karar verildi, o dönemin şartları içerisinde bu kararın değerlendirilmesi çok daha doğru olur. Bugüne geldiğimizde Maraş’ın askeri bir bölge olmasını makul ve mantıklı bulmuyoruz. Önümüzdeki dönemde buranın kademeli bir biçimde sivil bir bölgeye dönüşmesiyle ilgili bir perspektif ortaya koyacağız.” 

“Envanter çalışması sürüyor”

“Şu anda devam eden bir envanter çalışması var. Bu envanter çalışması sadece taşınmaz mallarla ilgili yapıyormuşuz gibi bir algı vardı. Oysa taşınır mallarla ilgili de çalışma sürmektedir. Bunların bir kısmı eski eser niteliğinde envanterdir. Tümü koruma altındadır, mühürlenmiş durumdadır. Envanteri henüz çıkarılmamış ama koruma altında olan eski eserler de vardır. Kiliselerden alınarak muhafaza edilen, envanterini güncellediğimiz ikonlar... Bunlar kültür mirasının bir parçasıdır… Bunlarla ilgili olarak envanter önemli ölçüde tamamlanmış durumdadır. Bunun yanında yine taşınır mal niteliğinde kıymetli taşınır mallar vardır, özellikle kasalar… Hepsi koruma altındadır.”

“Taşınmaz mallarla ilgili tasnif yoluna gittik”

“Taşınmaz mallarda bir tasnif yoluna gittik. Turistik olanlar, ticari olanlar ve konut mahiyetinde olanlar... Bunların kendi içinde betonarme olanlar, kerpiç olanlar ve yine kendi içinde tek katlı olanlar ve çok katlı olanlar şeklinde bir tasnif etme yoluna gittik. Haritalandırması devam ediyor şu anda. Tasnif edilenler içinde de örneklem yöntemiyle Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları uzmanları ile binaların dayanıklılığına ilişkin olarak bir inceleme yapıyoruz. Envanter çalışmasını önemsiyoruz ama buna paralel bir biçimde bugünkü ziyaret de dahil bazı başka adımlar atma kararlılığındayız. Bunu çok uzun bir zamana yayma düşüncemiz de yoktur.”



“Maraş’ın eski sakinleri muhatabımız”

“Kıbrıs sorunuyla ilgili yapılacak görüşmelerde kapalı Maraş geçmişte defalarca gündeme geldi ve o yöntemle hiçbir zaman bir sonuç alınamadı. Burada KKTC hükümeti olarak ortaya koyduğumuz pozisyon, buranın eski sakinlerini   muhatap kabul eden, paydaş kabul eden ama Kıbrıs Rum siyasi liderliğini muhatap kabul ederek çözüm arayışına girecek olan bir yaklaşım değil. Burası KKTC toprakları içerisinde askeri bölge statüsünde bir alandır. Biz buna ilişkin olarak KKTC’yi uluslararası hukuka yaklaştıracak hangi adımları atabiliriz, insan hakları perspektifini kaybetmeden hangi adımları atabiliriz bunun üzerinde duruyoruz. Kapalı Maraş’ı bir statüko sembolü olarak tutmayı anlamlı bulmuyoruz. Burada önemli bir bölümde hayat askıya alınmış durumdadır. Doğru olan 21’inci yüzyıla uygun şekilde hareket etmektir. O nedenle şu anda yürütmekte olduğumuz çalışma Kıbrıs Rum tarafıyla bir müzakere çalışması değildir.”

“Birleşmiş Milletler yetkililerini muhatap almıyoruz”

“BM yetkilileri sadece ilgi duydukları oranda sordukları sorulara yanıt almışlardır ama burada atacağımız adımlarla ilgili olarak BM yetkililerini muhatap almıyoruz. Burada yetki icra etme tamamen KKTC hükümetinin tasarrufudur. Zaman zaman bilgi mahiyetinde sorulan şeyler oluyor ve konuşuyoruz ama dediğim gibi atacağımız adımlar bizim kendi atacağımız adımlardır.”

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının niteliği de bellidir aslında. Bu karar, 1980’lerde kapalı Maraş’ı kendi vatandaşlarımızın yerleşimine açılmaya çalışıldığında verilen bir reaksiyonun yansıması şeklindedir. Hükümet olarak bu yönde yani vatandaşlarımızın iskanına açacağımız gibi bir beyanımız veya görüşümüz yoktur. İnsan hakları kurallarını, ilkelerini, mahkemesinin kararlarını dikkate alarak, 21’inci yüzyıla uygun, askeri bir bölgenin muhtemelen kademeli olarak sivil bir bölgeye dönüştürülmesi yönünde bir duruşumuz vardır.”

“Çözüme engel değil”

“Kapalı Maraş’ın çözüme engel olacağı iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Taşınmaz Mal Komisyonu kurulduğu zaman da çözüm sürecine olumsuz etkileri olacağı söylenmişti. Bilakis hayat devam ettiğine göre uluslararası hukuk çerçevesinde bir takım adımlar atılmalıdır. Bunlar çözüme engel şeyler değildir. Bundan 2-3-5 yıl sonra Kıbrıs’ta bir anlaşma olması durumunda nasıl öngörülüyorsa, kapalı Maraş’la ilgili olarak öyle bir sonuç çıkar, bu ona bir engel değildir.”

“Mağusa’dan ayrı düşünmek mümkün değil”

“Bugünden buranın ne şekilde bir bölgeye dönüşeceği, turizm ağırlıklı bir bölgeye dönüşüp dönüşmeyeceği yorumunda bulunmak çok gerçekçi değil. Ama bir realite var. Turizm yatırımlarının çok fazla olduğu, sahilinin güzelliklerinin aşikar olduğu bir alandan bahsediyoruz. Ancak bu alanı Mağusa’dan ayrı ve bağımsız düşünmek mümkün değil. Şehir planlaması olarak da bağımsız düşünmek mümkün değil. Şu anda  devam eden envanter çalışmasına ilaveten Kapalı Maraş’ın Mağusa ile ulaşım anlamında da ticari ilişki anlamında da nasıl konumlandırılacağına ilişkin bir çalışma yapıyoruz. Altyapı boyutu da var. Örneğin önümüzdeki günlerde elektrik hatlarıyla alakalı kapalı Maraş’ın içerisinde bir çalışma yapılacak.”

 
 

 

📷

74 sonrası Maraş

Kıbrıs’ta 1974’ten beri Türk askeri kontrolünde kapalı tutulan ve ‘Hayalet Kent’ olarak anılan Maraş’a (Varosha) yıllar sonra yeniden basın heyeti girdi.

İlgili Haberler

Haberler Haberleri