Çocuğun gördüğü düştür barış.
Ananın gördüğü düştür barış.
Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba
elinde yemiş dolu bir sepet;
ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak bir testi gibi
ter damlalarıyla alnında...
barış budur işte.
………………………………………………………
Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda
yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi
ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece.
Barış, açılan bir pencereden, ne zaman olursa olsun
gökyüzünün dolmasıdır içeriye.
1 Eylül Barış Günü’nde barış şiiriyle girmek istedim yazıma… Yannis Ritsos’un barışla ilgili dizeleri ardından fazla bir şey yazmaya gerek yok ama en azından yurdumuzdaki barış özlemini tekrar hatırlatmakta yarar var.
1974’ten bu yana 41 yıl, 74’ün öncesinde de 15,16 yıl dersek 57 yıldır bu ülke barışı arıyor. 60-63 arası Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 3 yıllık dönemini belki bundan çıkarabiliriz ama o dönem de hep biteceğinin gerilimi ile geçti diyebiliriz.
Bir özlem için oldukça fazla bir süreç…
2004 en yakın dönemdi ama olmadı.
Yıllar geçtikçe artık özlemler de kanıksanır ama bu özlem alışılacak, vazgeçilecek bir şey değil.
Önümüzde bir fırsat daha var. Bu kez iki taraf da barışı daha çok ister durumdadır. Bu durumu iyi değerlendirip barış özlemini kanıksama tehlikesini bertaraf etmeliyiz.
Bir dileğim var; 1 Eylül’ler artık barış özlemimizin dile getirildiği değil, barışı kutladığımız günler olsun.
-------------------------------------------------------------------------------
Maneviyat ve kriz
Bulunmaz! Eğitim Bakanımız Kemal Dürüst, geçtiğimiz günlerde Süleyman Çakır başkanlığındaki KKTC Din Görevlileri Sendikası(DİN GÖR SEN) yetkililerini kabul etmiş.
Hemen bir demeç de verdi ve “Güzel bir toplum yaratmak, maneviyatına bağlı bireyler yetiştirmekle mümkün olur” dedi ve bu nedenle kendi hükümetleri döneminde okullarda Din Kültür ve Ahlak Bilgisi derslerinin yeniden 15 yaşa kadar okutulması konusunda karar ürettiklerini vurguladı.
Gerçekten Kalyoncu Hükümeti böyle bir karar üretti mi merak ediyorum. Üretmediyse Başbakan Kalyoncu’dan da açıklama bekliyorum.
Bir de not: Bu arada Hükümetin döviz krizi ile ilgili aldığı kur sabitlemesi ve tapu ile stopaj uygulamalarını da kutlamak gerek. Alınabilecek önlemlere güzel örnekler.