Cenk Mutluyakalı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kıbrıs’a yönelik iyi niyet misyonu ve UNFICYP rapor taslaklarını BM Güvenlik Konseyi üyelerine sundu.
Guterres, tarafların görüşleri arasında uçurum olduğuna dikkat çekti; iki liderden özlü diyalog ortamı yaratarak, acil eyleme geçmelerini istedi.
Guterres raporunda, karşılıklı geçiş noktalarının iyileştirilmesi ve yenilerinin açılmasının güven ortamını arttıracağını vurguladı.
Raporda, kapalı bölge Maraş’a yönelik Birleşmiş Milletler görüşünün değişmediği belirtildi. Güvenlik Konseyi'nin konuyla ilgili, özellikle 550 (1984) ve 789 (1992) kararları anımsatıldı.
Genel Sekreter'in Kıbrıs'taki iyi niyet misyonuna ilişkin raporu 13 Aralık 2022'den 12 Haziran 2023'e kadar olan gelişmelere odaklanıyor.
Raporda, Genel Sekreter'in iyi niyet misyonu tarafından Kıbrıs Özel Danışman Yardımcısı Colin Stewart'ın liderliğinde yürütülen faaliyetler hakkında bir güncelleme sunuluyor.
Raporda, iki lider arasında yüz yüze müzakereler olmasa da taraflar arasında sürekli bir ilişki sürdürüldüğüne dikkat çekildi; Maraş’ın dikenli tellerle çevrili alanındaki faaliyetlerin süreci olumsuz etkilediği belirtildi.
Siyasi ve Barış İnşa İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary A. DiCarlo’nın adayı ziyaret ederek iki liderle ayrı ikili görüşmeler yaptığı belirtildi; Kıbrıslı Rum lider Hristodoulides’in göreve gelmesiyle birlikte, Avrupa Birliği'nin barış sürecinde daha büyük bir rol oynama potansiyeline vurgu yaptığı belirtildi.
“Deprem ve hayal kırıklığı”
Kriz Yönetimi Komitesi’nin Türkiye’deki deprem, Yunanistan’daki tren kazası ve adadaki yangınların ardından yürüttüğü işbirliği çabaları da raporda yer aldı.
Raporda şu ifade dikkat çekti:
“Ancak taraflar, mağdurların acil insani ihtiyaçlarının karşılanması yönünde tam bir işbirliğinin önündeki siyasi engellerin üstesinden gelemediği için halkta pişmanlık ve hayal kırıklığı oluştu.”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden seçilmesinin ardından kabine üyeleriyle 12 Haziran'da adanın kuzeyine yaptığı ziyaret de rapora girdi.
109 görüşme, 185 toplantı
Özel Danışman Yardımcısı’nın, iki lider ve temsilcileri, siyasi partiler, dini liderler, sivil toplum kuruluşları ve aktörler, Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve diplomatik camianın yanı sıra Üye Ülkelerden gelen üst düzey yetkililerle 109 görüşme yaptığı rapora yansıdı.
Ayrıca, misyon personeli, teknik komiteler de dahil olmak üzere muhataplarla 185 toplantı gerçekleştirdiği, garantör ülkelerle çalışma düzeyinde Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık'a ziyaretler yapıldığı not düşüldü.
“Her iki lider de teknik komitelerin çalışmalarına bağlılık sözü verdi ve gelecekte değerlendirilmek üzere bir dizi fikri tartıştı” denen raporda kriz yönetimi, toplumsal cinsiyet eşitliği, kültürel miras, suç ve kriminal konular, ekonomik ve ticari konular ve sağlık alanlarında genel ilerleme kaydedildiği belirtildi.
Eğitimde işbirliğine engel
Raporda şu ifade dikkat çekti:
“Eğitim Teknik Komitesi raporlama döneminde toplanmadı ve hiçbir proje uygulanmadı. Komite, ada genelinde barış eğitimini teşvik etmek veya Güvenlik Konseyi tarafından çağrıldığı üzere 2017 ortak raporunda yer alan tavsiyeleri uygulamak için hiçbir girişimde bulunmadı. Ekim 2022'den bu yana Kıbrıs Türk toplumu, Eğitim Teknik Komitesi'nin himayesinde ödüllü barış eğitimi projesi ‘Imagine’a katılımını askıya almıştır.“
İletişim, 5G internet
“Yayın ve Telekomünikasyon Teknik Komitesi, frekans girişimi ile ilgili bir dizi konuyu ele almada verimli bir rol sürdürdü. Ada genelinde 5G ağlarının konuşlandırılmasının önünü açan proje, 700 MHz frekans bant genişliğinin kaldırılması ve Mayıs 2022'den bu yana güneyde 5G'nin tanıtılmasıyla devam etti. Projenin şimdi üçüncü ayda kuzeyde tamamlanacağı tahmin ediliyor.“
“Depremler ve yangınlar için işbirliği sözü”
“İki toplumun, Kriz Yönetimi Teknik Komitesi aracılığıyla depremler, yangınlar, petrol sızıntıları ve diğer insani krizler dahil olmak üzere kriz yönetimi konusundaki işbirliğini geliştirme konusunda anlaştığı vurgulandı. Ayrıca deprem ve orman yangını durumlarında hazırlık, önleme ve müdahale protokollerini tartışmak üzere Teknik Komite üyeleri arasında her iki taraftan uzmanlarla toplantılar yapıldığı bilgisi verildi”
“İki toplumlu yenilenebilir enerji santrali”
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri, Kıbrıs raporunda, ara bölgede kurulması hedeflenen iki toplumlu yenilenebilir enerji santrali de önemli bir yer aldı.
Proje için ön fizibilite çalışması uluslararası bir ihale ike Ocak 2023'ün sonlarında başlatıldı. Çalışmanın, iki tarafça diğer adımların değerlendirileceği 2023'ün sonlarına kadar sonuçlandırılması bekleniyor.
İki tarafın Pedieos/Kanlı Dere doğrusal nehir parkını genişletme ve onu genişleterek Lefkoşa'nın kuzeyine bağlama arzusuna ilişkin tartışmalar da ilerledi.
Gençlerin barıştaki rolü
Rapordan:
“Gençlerin anlamlı katılımı, adada barışı inşa etmenin ve sürdürmenin kilit boyutu olmaya devam ediyor. Genel Sekreterin Siyasi İşlerden ve Barış İnşasından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı, Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum ve Maronitlerin katıldığı bir grup gençle görüştü. Bu görüşmede tartışılan konular arasında, gençler arasındaki katılımı artırmak için yakınlaşma araçları olarak çevresel kaygılar, iş fırsatları ve girişimciliğin kullanılması yer aldı.”
Müzakereleri yeniden başlatma çağrısı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, taraflara, Kıbrıs’ta müzakereleri yeniden başlatma çağrısı yaptı.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
“İki taraf arasında barış süreciyle ilgili konularda esaslı bir diyaloğun devam etmemesi, ileriye dönük görüş farklılıklarını derinleştiriyor. Aynı zamanda, toplumlar arasında bölünme de büyümeye devam ediyor. Önümüzdeki dönemde taraflar arasında güven ve iyi niyet tesis edecek her türlü fırsat anlamlı girişimlerle değerlendirilmelidir. İleriye yönelik önemli bir adım, taraflarla, Kıbrıs'ta kalıcı bir çözüm için müzakereleri yeniden başlatma yönünde ortak bir zemine ulaşmanın yollarını araştırabilecek bir Birleşmiş Milletler elçisinin atanması konusunda anlaşmaya varılması olacaktır.”
“Yeni geçiş noktaları” talebi
Guterres raporunda, karşılıklı geçiş noktalarının iyileştirilmesi ve yenilerinin açılmasının güven ortamını arttıracağını
vurguladı.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
“İki lideri ve temsilcilerini, bir çözüme daha elverişli bir ortama katkıda bulunabilecek, karşılıklı olarak kabul edilebilir güven artırıcı önlemleri tartışmaya, kabul etmeye ve uygulamaya teşvik ediyorum. Bu amaçla, her iki lider de insanlar arası teması, işbirliğini ve ticareti, mevcut geçiş noktalarını iyileştirerek ve yenilerini açarak aktif bir şekilde teşvik etmelidir. İki taraf, düzensiz göçle ilgili konularda da birlikte çalışmalıdır.”
Sivil toplumla daha fazla ilişki
“Güvenlik Konseyi'nin sivil toplumla daha fazla ilişki kurma çağrısını bir kez daha yineliyor ve iki lideri iki toplum arasında temas ve işbirliğini teşvik etmeye çağırıyorum. Liderleri, şimdi ve nihayetinde barış sürecinde iki toplum arasında daha kapsayıcı işbirliği ve bağlantılar kurmayı ve kadınları, azınlıkları, gençleri ve engellileri ortak bir gelecekle ilgili tartışmalara etkin bir şekilde dahil etmeye ve dahil etmeye davet ediyorum.”
Her iki taraf pozisyonlarını bildirdi
Raporda, Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk liderliklerinin kendi pozisyonlarını anlatan görüşlerine de yer verildi.
Kıbrıslı Türk liderliği, “Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü de dahil olmak üzere eşit doğal haklarımızın yeniden tasdiki için mücadelemiz zemin bulmaya başladı” iddiasını ortaya koydu.
Kıbrıslı Türk liderliği, “İki ayrı devlet arasında işbirliği ilişkisinin kabulü” halinde müzakereye hazır olduğunu belirtti.
Kıbrıslı Rum liderliği ise Birleşmiş Milletler tarafından öngörülen temelde barışçıl çözümü olan sarsılmaz bağlılığını dile getirdi; yeni bir anlaşmanın temelini oluşturan Crans Montana'daki Kıbrıs Konferansı'nın kapanışına kadar tamamlanmış olan müzakerelerin bütününü tam korumaya ve desteklemeye hazır olduğunu belirtti.
Kıbrıslı Rum liderliği, “siyasi eşitliğe sahip, iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon ve karşılıklı olarak üzerinde anlaşmaya varılan BM temelinde bir çözümün, Kıbrıs'ın hayati çıkarlarını ve tümünü güvence altına alabilecek tek geçerli ve sürdürülebilir yolu oluşturduğuna inanıyorum” dedi.