Rahmetli nenem kızardı, "Pahıl çağırmak günahtır" diye...
Şimdi kalksa mezarından, görse yaşananları kendisi basacak pahılı:
"Allah belalarını versin!"
Versin nene, versin.
En büyük bela neyse, onu versin!
Bak, sen bile çileden çıktın. Dayanamadın. Paramparça olmuş cesetlere kim, hangi vicdan sahibi insan duyarsız kalabilir ki?
Haklısın nene...
"Allah belalarını versin!"
***
Versin tabii de, bu işi Allah'a havale edince birşey olmuyor işte...
Kaç eli kanlı katilin arkasından pahıl çağırdık, kaç diktatöre bela diledik, nice insanlık düşmanını lanetledik de ne oldu?
Kimileri el üstünde tutulmadı mı öleceği ya da devrileceği güne kadar?
Demek ki bazı işleri Allah'a havale etmemek gerekiyor.
Haksız mıyım nene?
Ama sen de haklısın.
"Allah belalarını versin!"
***
Güya 'erkek' geçinir bunlar...
'Kabadayı'dırlar.
Sözümona 'cesur'...
'Mert' geçinirler.
Silahlıdır elleri, tabancalı belleri...
Omuzları havalı yürürler sokakta, 'caka'lı...
Asar keserler herkesi, hele de yan bakanı...
Çok milliyetperverdirler, bayrakçıdırlar eyvallah, basmakalıp fikirlere tavdırlar.
Üstelik 'dini bütün'dürler, cami, oruç, Hac falan, evelallah.
Böyle bir kültüre bulanıktırlar ve kan kokusu ayran kokusu gibidir burnularında...
Nenemin dediğinden:
"Allah belalarını versin!"
***
İpi çekerler, Deniz'ler ölür.
Taksim Meydanı'nda katliam yaparlar, 1 Mayıs 1977 olur.
Tetiğe basarlar, Çetin Emeç'ler, Abdi İpekçiler, Behiye Aksoy'lar ölür.
Solcu avına çıkarlar, Kıbrıs'a uçakla 6 tabut gelir.
Pimi çekerler, Uğur'lar olur.
Namluya mermi sürerler, karanlık bir gecede Kutlu Adalı vurulur, Adalılar ölür.
Madımak'ı aleve atarlar, Aleviler yanar.
Gezi Parkı'na tazyikli su sıkarlar, gaz bombası atarlar, TOMA sürerler, gencecik bedenler toprak olur.
Beyoğlu'nu yakarlar, 6-7 Eylül gelir, Rumlar, Ermeniler, Yahudiler kül olur.
Bomba atarlar, Kürtler, Türkler, Çerkezler, yani kadınlar, yani adamlar, yani analar, yani babalar, yani evlatlar, yani kardeşler, yani aşıklar, yani doktorlar, yani işçiler, yani öğrenciler, yani çocuklar, yani...
Yani insanlar. İnsanlar ölür!
Evet evet...
"Allah belalarını versin!"
***
Ankara'yı kana boğan insanlıktan nasibini almamış güçler, bu coğrafyanın birçok ülkesinde insan kanıyla sulanan 'çıkarlar ağacı'nın ne ilk, ne de son meyvesidir.
O ballı meyveden daha çok zıkkımlanmak, ömr-ü sefasını biraz daha uzatmak ve bu uğurda her din, dil, mezhep, etnik kökenden insanı katletmekten imtina etmemek üzere kurgulanmıştır herşey...
Ve -ne yazık ki- belalarını Allah vermeyecektir, bugüne dek vermediği gibi...
Belaları HUKUK'tur, DEMOKRASİ'dir, BARIŞ'tır bunların...
Vermesin mi?
Versin tabii nene...
"Allah belalarını versin!"
O da versin verecekse de, asıl mesele bizde...
Hem pahıl da çağırmayız böyle...