DAÜ Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) tüm dünyada milyonlarca ölüme ve ekonomik yıkıntıya yol açan pandeminin, dünyaya “emekçiler olmazsa dünya dönmezi” öğrettiğini belirtti.
DAÜ-SEN’den yayınlanan 1 Mayıs mesajında, tüm ihtiyaçların emekçilerce karşılandığına dikkat çekilerek, pandeminin ilk kurbanlarının da yine emekçiler olduğu, sarmayenin Covid-19 kadar acımasız olduğu kaydedildi.
Ülkedeki adaletsizliklere dikkat çekilen mesajda, DAÜ’den devlet kurumlarına kadar eşit işe eşit ücret ilkesinin halen uygulanmadığı, tek güvence konumunda bulunan Sosyal Sigorta Sisteminin battığı, hizmetleri ve imkânları zaten kısıtlı Sosyal Sigortalar’ın sağladığı emeklilik hakkının tehlike olduğu, devlet çalışanlarının emeklilik sandığının boş olduğu, DAÜ’den devlete ve belediyelere kadar her yerde binlerce çalışanın yarı zamanlı, geçici veya taşeron adı altında çalıştırılarak emeklerinin sömürüldüğü, özel sektör çalışanlarının devlet, sendikalar ve siyasi partiler tarafından tamamen unutulduğu, devlet ve özel sektör çalışanlarının pek çok yerde iş güvenliği ve sağlıklı çalışma ortamından uzak bir şekilde çalıştırıldığı savunuldu.
Mesajda ayrıca, ilk ve orta eğitimin özele kaydığı, çalışanların hem devlete eğitim için vergi verdiği, hem de çocuklarını özel okullara gönderdikleri, devletin özellikle özel sektörde çalışanları düşünerek ücretsiz yuva veya kreş sağlama kaygısında olmadığı kaydedildi.
DAÜ-SEN mesajında ayrıca şunlara değinildi:
“Özellikle bekar anneler ve genelde bekar ebeveynler devletten hiçbir özel yaklaşım veya koruma görmemektedirler. Savunmasız kadın bekar anne konumunda tamamen köle haline gelmektedir. Gençler arasında gizli ve açık işsizlik çok yüksek boyutlardadır. Diğer yandan devlette ve özel sektörde düşük maaşlarla çalıştırılan genç emekçilerin ev satın alabilmeleri imkânsız, ev kiralayabilmeleri ise çok zor hale gelmiştir. Devlet ise vatandaşına konut sağlama görevinden tamamen istifa etmiştir.
Zengin zenginleşmekte, orta gelirli fakirleşmekte, düşük gelirli ise köle statüsüne geçmektedir. Pandemi bize devletin hiçbir mali rezervinin olmadığını göstermiştir. Bu nedenle tüm kamu maliyesi bir yılda batmıştır. Özel sektör çalışanları perişan, gelecek belirsizdir. Siyasi partiler, sendikalar, özel sektör ve tüm paydaşlar kamu maliyesini yeniden kurgulamak zorundadır. Güçlü kamu maliyesi, siyasi irade demektir.
Mücadele söylemden eyleme, hayata dokunacak hale dönüşmelidir. 1 Mayıs etkinliklerinde dile getirilenler 2 Mayıs’ta unutulmamalıdır. Kamusal kaynakların daha adil paylaşıldığı, daha refah ve adil bir ülke ve dünya için mücadelemiz sürecektir.
Sendikamız pandeminin ve sömürü düzeninin ilk hedef aldığı kadınlar, işçiler ve öğrencilerin yanında oldu. Binlerce insanın yanında olduk. Grevdeki emekçiyi, bekar anneyi, evsiz hayvanları, öğrencileri, yabancı işçileri yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız. Dayanışma ve yoldaşlığı meydanlardaki sloganlardan hayata geçirmeye devam edeceğiz. Yaşasın alın teriyle geçinenler! Yaşasın emek mücadelemiz! Yaşasın emekçilerin birliği ve dayanışması! Kahrolsun emperyalizm!”