Covid-19 virüsü kapıyı çaldığında toplum sağlığı açısından önemli gereksinimlerden birinin Pandemi Hastanesi olduğu hep konuşuldu. Hükümet hemen bir hastane yapılacağını duyurdu, geçici olarak da Burhan Nalbantoğlu Hastanesi uyarlandı.
Bugüne kadar da hükümet, orada – burada – şurada diye, şu kadar yataklı – bu kadar donanımlı diye, proje hazır – ihaleye çıkılacak – 45 günde bitecek diye de açıklamalarda bulundu. Türkiye 100 yataklı bir Pandemi Hastanesi yapacak, Kıbrıs Türk Mimar Mühendisler Birliği ile işbirliği içinde projelendirme yapılıyor da dediler… Sonuç?!… Sezen Aksu “Bir kedim bile yok, anlıyor musun?!” diyor ya şarkısında, Kuzey Kıbrıs halkı da “Bir Pandemi Hastanemiz bile yok, anlamıyoruz” diyor dövünerek... Koroda hükümet üyeleri yok ama, onlar hala daha Pandemi Hastanesinin nereye ve nasıl yapılacağının günlük atış söylemlerinde; tüm atışları “garavana”…
1 Temmuz’da ülkeye girişler aşamalı olarak da olsa başlatıldı ya ve yurda girişleri hükümet sıkı tutacaktı ya, o günden şimdiye, yani 45 günde 85’den fazla pozitif vaka belirlendi; 20’den fazlası son hafta içinde… Ve Tabipler Birliği Başkanı Dr Özlem Gürkut açıklama yaptı: “İlk yerel Sporadik Covid-19 vakamız saptandı. Sporadik vaka, virüsü kimden aldığı yani temaslısı (kaynağı) saptanamayan, bir zincirin devamı olarak değil, tek başına saptanan hasta demek.
Bunun önemi ise; artık ülkemizde takip edemeyeceğimiz şekilde pozitif vakaların olduğunu göstermesidir”. Dr Gürkut kişiler olarak önlemler alınmasının önemini, gereğini ve yöntemlerini de açıklayarak, “Biz her şeye rağmen yöneticileri uyarmaya, doğrulara işaret etmeye ve çalışmaya devam edeceğiz. Sizler de hem kendinizi hem sevdiklerinizi ve de toplumun geri kalanını koruyunuz” tavsiyesinde bulundu… Bu açıklamanın satır arası doğru okunursa, ‘Pandemi ile ilgili yeni ve ciddi bir aşamaya girildi, hükümetten medet yok, herkes kendi önlemini alsın, tıp camiası da salgınla mücadeleyi sürdürecektir’ algısı yanlış olmayacaktır herhalde…
Bir başka doktor, Nalbantoğlu Hastanesinin emekli başhekimi Dr Bülent Dizdarlı da mevcut durumun vahametinden dem vurup sosyal medya sayfasından acı acı yakınıyor: “Hâlâ yönetim kendi aleminde. Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi mevcut yapısı dışında bir pandemi merkezi kuramadı. İnsanlarımız da ipe un serdi. Ne sosyal mesafe ne de maske ... Toplantılarda yemeklerde nerdeyse kucak kucağa oturuyor millet. Beş yüz kişilik tribünde 2000 kişi oturup maç izlerken fotoğraflar yayınlanıyor. Hükûmet tedbir almak bir yana desteklercesine aynı şekilde davranıyor”. Dr Dizdarlı çok fena içerlemiş… İçerleyen bir başka doktor da konu ile çok yakından ilgilenen, Başbakan’ın oluşturduğu sağlık kurulunda da görev yapmış, kısa süre sonra ise istifa etmiş olan Dr. Erden Aşardağ; sosyal medya sayfasında “Sayın Devlet yetkilileri Bunaldık- Çağrımızdır- Zamanı geldi. Bir durdurun KKTC ye tüm girişleri 2 hafta kadar .” diyor ve bu süre zarfından neyin nasıl yapılması gerektiğini anlatıyor.
Bu arada da AKP eski milletvekili, üç yakını ile birlikte PCR testinden muaf tutularak ülkeye giriş yapıyor; muaf tutulmalarına dair yazılı talimatı Sağlık Bakanlığı Müsteşarı veriyor… Resmi yazı Yenidüzen’de yayınlandı, Bakanlık yalanladı; belli ki başlarına Turizm’in eski Bakanı Ünal Üstel’in başına gelen gelecek diye korktular… Covid-19 vaka sayısı artıyor, Pandemi hastanesi yok, ülkeye giriş-çıkışlarda yeterli denetim yok, AKP’li milletvekiline de test affı var… Gel de işkillenme… Şemi Mutsuz da sosyal medya sayfasında Haspolat’taki caminin ihtişamlı bir fotosunu paylaşarak kendi işkillenmesini çarpıcı bir şekilde ifade ediyor: “Çok güzel bir görüntü, değil mi arkadaşlar, bu cami Haspolat’taki büyük modern bir yapı, fakat ne yazık ki bir hastanenin pandemi hastanesinin yaptığı hayat kurtarmayı, tedaviyi yapmıyor, gerek var mıydı, bu kadar parayı buraya yatırmaya, işte şimdi dönüm noktasındayız, Olmak ya da olmamak.. bütün mesele bu” diyor.
Bir Pandemi Hastanesi yok; olacağı da yok bu hükümetle herhalde… Özel izinli jet gelir, aflı AKP’li gelir… Konularla ilgi açıklamalarda yalanlardan geçilmez, “Pandemi Hastanesi yapıyoruz” yalanından hiç vaz geçilmez… KKTC tarihinin en yalancı hükümeti bu; eski hükümetlerinde UBP çok yalan söyledi ama bu hükümetin ‘En yalancı’ olması, HP’nin katkısındandır… Maraş’ın açılacağı da yalan, savaşın eşiğine gelen Doğu Akdeniz’de KKTC’nin oyun kurucu olacağı söylemi de yalan… Daha bir Pandemi hastanesi yapamamışlar, Maraş’ı açacaklar, Doğu Akdeniz’de oyun kuracaklar…
Bunlar Kıbrıslı Türkleri bu kadar aptal sanıyorsa, kendilerinin zeka düzeyi nedir?!