Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, pandemiyle mücadelede ekonomiyle sağlık arasında bir denge kurulması gerektiğini kaydederek, “Süreç dinamik olarak gitmek zorunda” dedi.
HP’den verilen bilgiye göre, katıldığı televizyon programında Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin, yerel vakaların artması nedeniyle aldığı kararları değerlendiren Rogers, alınan kararların bazılarının soru işaretine yol açtığını, bu noktada şeffaf olma ve halkı bilgilendirme konusunda Sağlık Bakanlığı’na görev düştüğünü ifade etti.
“BELKİ PCR SIKLIĞI ARTTIRILABİLİRDİ”
Rogers, şöyle devam etti:
“Örneğin Güney’de çalışanların yaptığı bir eylem oldu. 10 gün süresinde Güney’e geçilmemesi yönünde bir karar üretilmesi nedeniyle yapılan bir eylemdi. Bu işçiler haftada bir PCR testlerini yaptırarak Güney’e geçiyorlar. Belki PCR sıklığı arttırılabilirdi. Sayın Bakan Güney kaynaklı vakalarda temaslı takibinde sıkıntılar olduğunu söyledi. Bu noktada temaslı takip ekibi başarılı bir şekilde bu süreci götürürken neden böyle bir açıklama yapıldığı net değildir. Bu konu diyalogla çözülebilir miydi diye düşünüyor insan. Halk sağlığı tabii ki en büyük önceliğimiz ama pandeminin sürdüğü bu dönemde insanların evine ekmek götürebilmesi de önemli bir faktör. Sağlık ve ekonomi dengeli düşünülmelidir.”
Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun pandemi ile ilgili aldığı kararlarda paydaşları ve ilgili Bakanlıkları da toplantıya çağırma yetkisi olduğunu sözlerine ekleyen Rogers, bilim ışığında karar alınmasının önemli olduğu kadar, ilgili paydaşlar ve Bakanlıklar ile de görüş alışverişi yapılarak, ekonomik yönden yaşanacak mağduriyetlerin nasıl giderileceği noktasında da fikir üretilmesinin önemli olduğunun altını çizdi.
“PANDEMİ SÜRECİ DİNAMİK YÖNETİLMEK ZORUNDA”
Mart ayında ülkemizde vaka görülmeye başladıktan sonra, yüksek sayıda Covid19 vakasının tespitini yapacak ve tedavi edecek bir sağlık altyapısı olmaması nedeniyle hızla bir kapanma sürecine girildiğini hatırlatan HP Genel Sekreteri, o günden bugüne test kapasitesinin ciddi oranda artırıldığını; doktor ve hemşirelerin pandemi konusunda deneyim kazandığını belirtti.
Rogers şöyle konuştu:
“Covid 19 tedavisinde çalışan uzman bir ekip var. Bununla beraber temaslı takip ekibi genişletildi, güçlendirildi. Laboratuvar kapasitesi 3000 teste çıkarıldı. Dolayısıyla Covid’le mücadele bağlamında sağlık altyapımızda iyi bir noktaya gelmiş durumdayız. Kapanmanın temel nedeni sağlık sistemini hazırlarken, can kaybı olmadan ve halk sağlığını koruyarak bu zamanı geçirmek içindi. Altyapı eksikleri tamamlandıkça önlemler rahatlatıldı. Turizmde bir kıpırdanma oldu. Yaz sonuna doğru yerel vakalarda ciddi artışlar görülmeye, okulların açılması tehlikeye girmeye başladı. Okulların tekrar açılabilmesi için önlemler yeniden sıkılaştırıldı. Şu anda başka ülkelere baktığımızda iyi durumdayız. Ülke içindeki ekonomik çarkların dönebildiği, birçok işletmenin kapanmak zorunda kalmadığı, günlük hayatımızı sürdürdüğümüz, çocuklarımızın okula gidebildiği bir süreç geçirdik. Üst solunum enfeksiyonlarının arttığı kışın gelmesiyle Avrupa’da birçok ülkede, Türkiye’de ve Güney Kıbrıs’ta ciddi önlemler alınmaya ve kapanmaya başlandı. Ülkemizde en azından yerel ekonomide devinimin devam etmesi olumlu bir durumdur ve bunun devamı önemlidir. Ülkemizde hastalar var ama yoğun bakımlarımız rahat durumda. Bu süreçte en çok etkilenen turizm sektörü. Ciddi mağduriyetler de yaşanmaya devam ediyor. Dünyada ve ülkemizde sağlığın ekonomiyle bir dengesini kurmaya yönelik bir politika izleniyor. Süreç dinamik olarak gitmek zorunda. Belli noktalarda açılımlar sağlanıp, belli noktalarda önlemler alınıyor. Yeni yıl döneminden sonra, ülkemizde odaklanmamız gereken diğer bir konu da üniversitelerimizde bahar dönemimde yüz yüze eğitime geçilebilmesidir.”
“DENETLEMEDE YETERSİZ KALINAN NOKTADA KAPANMA YOLUNA GİDİLİYOR”
Ağustos ayında Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’ndan bazı cezai yaptırımlar getirilebilmesi için bazı yasal değişiklikler yaptıklarını aktaran Jale Refik Rogers, “Bu, kurallara uyan ve uymayan işletmelerin denetlenebilmesi, caydırıcı cezalar verilmesiyle ilgili yaptırım içeriyordu. Yasa, Sağlık Bakanlığı’na düşen bazı görevler de veriyordu. Denetlemeler için bir yasal zemin oluşturduk. Ama maalesef uygulamaya geçilmedi. Denetimler çok önemlidir, çünkü denetlemede yetersiz kaldığımız noktada kapatma yoluna gidiyoruz” diye konuştu.
“EKİM 2021’DEN ÖNCE YAPILACAK BİR SEÇİM TOPLUMA FAYDA SAĞLAMAZ”
Yeni kurulan hükümete ilişkin soru üzerine Jale Refik Rogers, geçen yazdan beri bir azınlık hükümeti hazırlığı yapıldığını duyduklarını, sonunda Halkın Partisi’nden üç vekil koparılarak hükümetin kurulduğunu söyledi.
Halkın Partisi’nin bundan sonraki yol haritasını ve seçimin Ekim 2021’den öncesini değerlendiren Rogers konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Halkın Partisi yeni bir siyaset anlayışıyla yola çıktı, siyasete yeni bir soluk getirme açısından gerek tuttuğumuz bakanlıklarda gerekse komitelerde yaptığımız çalışmalarla belli bir duruş sergiledik. Üç vekilin ayrılmasına neden olarak, HP’nin prensip ve ilkelerini benimseyememiş olmalarını görüyorum. Her ne kadar algı başka bir yerlere çekilmeye çalışılsa da Halkın Partisi en başından beri ne vadettiyse gerçekleştirmek için canla başla çalıştı ve çeşitli icraatlar ortaya koydu.
Ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılar ve pandemiyi düşündüğümüzde ülke ve toplum açısından erken bir seçimin çok da bir faydası olacağını düşünmüyorum. Diğer yandan zorlama kurulmuş bir hükümetin de Ekim 2021’e kadar gidebileceğine yönelik de çekincelerim var. Bekleyip göreceğiz. Halkın Partisi 17 Ocak’ta kurultayını yapacak. Biz sahadayız, çalışmaya devam ediyoruz. Muhalefet dönemini kenetlenerek ve ‘Toplum için ne yapabiliriz?’ e kafa yorarak geçireceğiz. Halkı ilgilendiren her konuda muhalefet sorumluluğumuzun bilinciyle baskı unsuru olacağız.”