Kıbrıs Rum tarafının baskısı ile dünyanın uyguladığı ambargolar nedeniyle Kıbrıslı Türkler yaşamın her alanında dünyadan tecrit edilmiş olmanın sıkıntısını çekmektedir. Sürer-durum içinde ambargoları aşabilmek için de üçüncü taraflar nezdinde siyasal girişimler yapılmakta, sonuç alınamadığı için de sorunun etrafından dolanacak çareler bulmaya çalışılmaktadır.
Üniversitelerimiz de bu ambargolardan nasibini almaktadır. Kıbrıs Rum tarafı KKTC üniversitelerini de ambargolar kapsamında göstermekte, üçüncü taraflara üniversitelerimizin yasadışı olduğunu söyleyerek onları bizden uzaklaştırmaktadır. AB’nin yüksek öğretim kurumlarının birbirleri ile işbirliği yapmalarını teşvik eden Erasmus Programına, tüm Avrupa’nın yüksek öğretim kurumlarının standartlarını geliştirmek ve birbirleri ile uyumlu hale getirmek için uygulanan Bologna Sürecine KKTC üniversiteleri Rumların baskısı ile dahil olamamaktadır.
Bu engellemenin haksız ve mantıksız olduğunu onlarca yıldan beri yurtdışındaki konferanslarda, atölye çalışmalarında, çok taraflı toplantılarda yabancı muhataplarımıza hep anlattık; Rumların üniversitelerimizi yasadışı olarak lanse etmesinin tutarsız olduğunu hep anlattık. Bilimin öğretildiği kurumların yasadışı olamayacağını, bu kurumlardaki öğretilerin dünyanın her yerinde benzeştiğini, KKTC üniversitelerinde verilen derslerin ve okutulan kitapların dünyanın tüm üniversitelerinde verilen dersler ve okutulan kitaplarla benzeştiğini hep anlattık. Örnekler vererek, herhangi bir ülkenin üniversitesinde alınan bir mühendislik eğitimi nasıl ki dünyanın diğer ülkelerinin üniversiteleri ile benzeşmektedir, KKTC üniversiteleri de benzeşmektedir diye hep anlattık. Muhataplarımıza “Bir üniversite yasa dışı olabilir mi, diploması yasadışı olabilir mi, diplomalı mezunları yasadışı kişiler olabilir mi, yasadışı bir meslek sahibi olabilirler mi?” diye hep sorgulattık.
Kıbrıslı Rumlar bu savlarımıza karşı cevap veremiyor ve Kuzey Kıbrıs’a uygulanan ambargoların bir bütün olduğu gerekçesine sığınıyorlardı. Üçüncü taraflar ise üniversitelerimize uygulanan ambargoları haksız ve abartılı buluyor, çare arayışımıza destek veriyorlardı. Türkiye YÖK’ünün destek ve katkıları ile engellerimizi aşmaya, aşamadıklarımızın etrafından dolanmaya çalıştığımızı hep anlattık ve haklı talebimizin üniversitelerimize ambargo uygulanmaması olduğunu hep söyledik. Erasmus Programının da Bologna Sürecinin de parçası olmamız gerektiğini hep anlattık…
Şimdilerde olana bakın… Para karşılığı diploma veren bir üniversitemiz varmış… Bir tane ile kalacak mı belli değil; soruşturma derinleştikçe başka üniversitelerin de çıkabileceği yorumları yaygın olarak yapılmaktadır. Hade gidin yurtdışına da, Kıbrıslı Rumların da bulunduğu bir toplantıda, bir atölye çalışmasında üniversitelerimize uygulanan ambargoların haksızlığını, bir üniversitenin yasadışı olamayacağını anlatın! Siz üniversitelerinizin bilim yuvası olduğunu, ciddi ciddi mesleki eğitimler verdiğinizi, eğitim için kullandığınız malzemelerin de tüm dünyadaki üniversitelerle benzeştiğini anlatınız!... Anında Kıbrıslı Rum cevap verecek: “Bırakın ki ambargoların uygulanması uluslararası hukuka uygundur, bunlar üniversitelerinde diploma satıyorlar.” Desen ki, münferit bir olaydı, o da değil; satılan diploma sayısı her gün artıyor… Kıbrıslı Rumlar da bire on katarak üçüncü taraflara KKTC üniversitelerinin tümünü karalayacak… Kurunun yanında yaşlar da yanacak… Ayıkla pirincin taşını ayıklayabilirsen…
Hükümet şimdilik polisin ve savcılığın araştırmalarını yapması sürecini mazeret göstererek beklemede. Ama emin olunuz ki Rumlar lobilerini en etkili şekilde yapmaktadır. KKTC’de üniversite sektörünü yaratan onca emek, gayret ve yatırım arsızların cürmümü ile heba olmak üzere… Ambargolar altında vizildeyen ekonomimizin yapısında önemli yeri olan yükseköğretim sektörü itibar kaybı ile pazar kaybına uğrayacak… Sanıkların polis ve savcılık soruşturmasında ne denli suçlu bulunacağı da müphem; bilindiği üzere, halen yakalanan sanıklar gerek KKTC’de gerek TC’de hükümete yakınlar… Mahkemenin önüne hangi suçlamalarla çıkarılacakları, emarelerin ne olacağı da bilinmez ama hükümetlere yakın sanıkların canını yakmayacak iddialarla davaların açılacağı evhamı da yaygındır.
Halbuki onlara isnat edilen suçlar tüm üniversite sektörünün itibarını zedelediği cihetle maliyeti çok yüksektir. Ve bunun da sanıklara isnat edilen suçlamalara eklenmesi gerekmektedir. Yok öyle uyduruk diplomayı sattı diye bir ceza; KKTC’nin en önemli ekonomi sektörüne verdikleri zararın da cezayı artırıcı unsur olarak dahil edilmesi gerekiyor.