1 KELİME
Dila Şimşek
Bu hafta insanlara sormak için seçtiğimiz kelime ‘para’… Para kelimesinin ne çağrıştırdığını, zihinlerde ne uyandırdığını sorduk. “Mal ve hizmetlerin değiş-tokuşu için kullanılan araçlardan en yaygın olanı” diye tanımlar sözlük onu. Ve öyledir de. Ama günümüzde para, insanların ‘yaşamak için ihtiyacı olan’ en büyük unsur… İnsanlar da aynen böyle tanımlıyor parayı, “bir araçtır” diyor. Önemli bir araç. O olmadan, yaşanmıyor, ‘insan yerine konulmuyor’ diyorlar.
Parayı yurttaşlar yorumladı, kendilerince kelimenin anlamını ifade etti. Kimisi “Benim için öncelik değil, amaç değil, sadece araçtır” derken, kimisi “Yaşamak için hem amaç hem de araçtır dedi. “Onsuz olmuyor” diyen insanlar, para olmadan da insanca yaşamanın mümkün olmasını diledi, ancak yaşamın getirdiği şartlardan yakınarak “Para kazanmaya çalışmaya mecburuz” dedi. Yurttaşlar, para olmadan yemenin, içmenin, yani temel ihtiyaçları karşılamanın mümkün olmadığını söyleyerek, adaletsizliği vurguladı…
İbrahim Çufoğlu; “Keşke yaşamanın başka bir yolu olsa da, kimse paraya muhtaç olmasa”
“Para kelimesi benim için ne çağrıştırır… Öncelikle, para benim için bir ‘amaç’ değil, araçtır! Hiçbir zaman önceliğim değil, tek isteğim değildir. Ama artık öyle bir çağda yaşıyoruz ki, onsuz hayat dönmüyor. Para olmadan yaşayamıyoruz. Para aslında yoksulluğu da çağrıştırıyor bana, az olanda ihtiyaçlar, yemek yoksulluğu, çok olanda ise ‘sevgi, saygı yoksulluğu’… Keşke yaşamanın başka bir yolu olsa da, kimse paraya muhtaç olmasa. Onsuz da olabilsek, yapabilsek. Ne yazık ki bu işler öyle yürümüyor! Herkes, hepimiz mecburuz para kazanmaya çalışmaya.”
Kemal Şah; “Bir insan para kazanmazsa yemek yiyemiyor, uyuyacak güvenli, sıcak yeri olmuyor, yıkanacak suyu olmuyor”
“Para kelimesi bana fakirliği çağrıştırıyor. Ne yaparsak yapalım, yeterli olmuyor, yeterli kazanamıyoruz. Parası olan da, insanlığını kaybeder oluyor zaten, yoksulun halini hatırlamaz oluyor. Gönül ister ki, paraya ihtiyaç duymadan yaşayalım. Ama içinde bulunduğumuz bu yaşam, bu dünya bize izin vermiyor. Bir insan para kazanmazsa yemek yiyemiyor, uyuyacak güvenli, sıcak yeri olmuyor, yıkanacak suyu olmuyor. Tüm bunlar ne acı. İnsanın temel ihtiyaçlarını karşılaması bile buna bağlı, bir kâğıda bağlı. Ona göre ‘insan’ gibi görülüyoruz, ona göre davranıyor herkes birbirine…”
Şükran Özan; “Günümüz şartlarında bir ‘lüks’, kaliteli yaşam sürdürebilmenin tek yolu”
“Para… Günümüz şartlarında bir ‘lüks’, kaliteli yaşam sürdürebilmenin tek yolu. Maalesef ki, parası olmayana ‘insan muamelesi’ bile gösterilmiyor. İnsanlar artık birbirlerine, ceplerinde kaç lira varsa ona göre davranıyor. Bu aslında çok çirkin bir bakış açısı. Ama içinde yaşadığımız bu dünya, insanları buna mecbur ediyor. İnsanları, para peşinde koşturtuyor. Başka türlü düzgün bir yaşam kuramıyorsunuz kendinize çünkü. Artık en temel ihtiyacımız olan parayı, lüks görür olduk, bir lükse ‘sahip olmak’…”
Deniz Gürgöze; “Para, yaşamak için bir amaç ve araçtır…”
“Para, yaşamak için bir amaç ve araçtır… Yaşamak için ‘olmazsa olmazdır’ para. Sahip olmayanı insan yerine koymuyorlar, olanı ise el üstünde tutuyorlar. Böyle bir dünyada yaşamak, kimse için adil değil. Bir insan olarak düzgünce yaşayabilmek için paraya bu kadar muhtaç olmak, yaşamın getirdiği en büyük zorluktur bence. O olmadan yaşayamamak, aslında bize hayatın çirkin yüzünü gösteriyor. Çünkü paranın olması artık insanlar için yaşamın, hayatın olması demek… O olmadan yiyemez, içemez, uyuyamaz olduk. Ancak bunlar bizim elimizde olan bir şey değil ki. Her şeyin bir bedeli, bir fiyatı var, biz insanca yaşayabilmek için para ‘kazanmak’ zorunda bırakılıyoruz.”