Fehime ALASYA
Gelişen ‘sanal’ dünya, beraberinde yeni suç tiplerini de getirdi.
Telaffuzu zor miktarda paralar ile son zamanlarda gündeme gelen, kaynağı ve amacı ispatlanamayan sanal para akışı olan ‘kripto para’ ile ülkede ‘kara para aklamanın’ da yolunun açıldığı ifade edildi. Ekonomi çevreleri bu para akışını ‘sistem dışı paraların sisteme dahil edilme çalışması’ olarak değerlendirirken, avukatlar yasal düzenlemenin önemine dikkat çekiyor.
Siyasi arenada ise bu durumun ülke itibarını zedelediği görüşü paylaşılırken, bir an önce yasal düzenleme ile önlenmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
Ülkede kripto para akışını denetleyen yasal bir düzenleme olmadığını ifade eden hukukçular, var olan mevzuatta ise bunun tanımının bulunmadığını anlattı. Bu durumda denetim mekanizmasının da çalışmadığına dikkat çekilerek, ‘kara para aklamanın’ önünü açıldığı ifade edildi.
Milletvekili/ Hukukçu Ürün Solyalı, “Kripto paralar ile suçtan elde edilen gelir sisteme dahil edilmektedir” derken, Avukat Şefik Aşçıoğulları ise Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası’nın bir an önce güncellenmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Tüm yasalarda devlet nereden buldun diye sorabilmeli” dedi.
Yasa tasarısı Meclis’te beklemede…
Kripto Para tanımını da içeren yeni bir Suç Gelirlerinin Önlenmesine ilişkin yasa tasarısının ise Mecliste komitede beklediği ve henüz gündeme alınmadığı öğrenildi.
Ülkede Para ve Kambiyo Yasası ile Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası altında ve bunlara bağlı olarak çıkartılan tebliğler, genelgeler, kararlar ışığında kara para ile mücadele edilmeye çalışılıyor.
Mevcut yasal mevzuat ne diyor? Neler yapılmalı?
Şu an yürürlükte olan Para Kambiyo Yasası altındaki tebliğlere göre kişilerin KKTC'ye giriş ve çıkışlarında, beraberlerinde azami 10.000 Euro veya muadili döviz veya Türk Lirasını nakit olarak bulundurmaları serbesttir. Bunun üzerindeki giriş-çıkışlar Gümrük Dairesine bildirilmek zorundadır.
Yürürlükteki Suç Gelirlerinin Aklanmasını Önleme Yasası tahtında 10.000 Euro veya muadili nakdi para tanımı yapılarak bunun üzerinde bir nakdi varlığın şüphe gerektirecek bir durum yaratması halinde bu şüpheli bir işlemi bildirmek zorunda olanlar özellikle ifade edildi:
Bunlar: Resmi yetkililer, bankalar, kooperatif kuruluşları, finans şirketleri, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, kumarhaneler, sermaye piyasası aracı kurumları ve portföy yönetim şirketleri, yatırım fonu yöneticileri, kıymetli maden, taş veya mücevherlerin alım satımını yapanlar, döviz büroları, ticaret amacıyla gayrimenkul alan, satan ve buna aracılık edenler, talih oyunları işletmeciliği yapanlar, Piyangolar İdaresi, muhasip ve/veya murakıplar, sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri, posta ve kargo şirketleri, tarihi eser, sanat eseri ve antika ticareti yapanlar, otogaleriler ve avukatlar ve/veya avukatlık büroları’dır.
Gündeme henüz alınmayan tasarıda ise Sanal Bet ve Kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve kripto varlık ihracatı ile elektronik para için Elektronik cüzdan hizmeti yapan kuruluşlar da bu kapsamda sorumlu tutulacaktır.
Şu anki Yasaya göre ise yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işlemlere konu mal varlığının yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasal bir mal varlığı olsa dahi yasa dışı amaçlarla veya terörizmin finansmanı amacıyla kullanılacağına dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması Şüpheli İşlem olarak nitelendirilir ve bildirilmek zorundadır.
KİM NE SÖYLEDİ?
Ekonomist Mahmut Sezinler:
“Sistem dışı paralar, bu yolla sisteme sokulmaya çalışılıyor”
Kripto para denilen para akışını, son beş yıldır tüm dünyada ‘moda olan bir para oyunu’ olarak nitelendiren Ekonomist Mahmut Sezinler, “Fiilen bir olay ortada yok, garantörü kimdir bilinmiyor, şirketlerin kar amaçlı icat ettiği, hisse senedi gibi alınıp satılabilen oyundur. Güveni yok, kumar gibi bir oyun. Sistem dışı paralar, bu yolla sisteme sokulmaya çalışılıyor” dedi.
Sanal paraların tüm dünyada sistem dışı paraların aktarıldığı bir oyun haline geldiğini kaydeden Sezinler, bunun yasal zemine oturtulmaya başlandığını ve yasal bir merkezi olmadığı için sorgulanıp takip edilemediğini kaydetti.
Ülkede bu konuda hiçbir yasal zemin bulunmadığını anlatan Sezinler, buna karşın her köşede bir ofis açıldığını dile getirdi.
Sezinler, “Sistem dışı paralar, bu yolla sisteme sokulmaya çalışılıyor. Zaten takibi yok, yasası olmadığı için sorgusu da yok, sistem dışı veya kara paraların aklanması için zemin hazırlanıyor.” yorumunu yaptı.
“Bu akıma ayak uydurmalıyız, yasal düzenlemeleri yapmalıyız”
Ülkede kara paranın aklanması ile ilgili yasal mevzuat ve ilgili birim olduğunu da anımsatan Sezinler, “Herkes bu yasa gereği yüklü miktarda para transferini bildirmek zorundadır. Bu sanal akış da para Kambiyo yasası kapsamına alınmalı, yasal mevzuat uygulanmalı, bu akıma ayak uydurmalıyız, yasal düzenlemeleri yapmalıyız.” şeklinde konuştu.
“Kripto para bürosu için uydurma mevzuat!”
Vergi Dairesi’nin kripto para bürosu açmak için döviz bürolarında uygulanan Bankalar, Sigorta Şirketleri ve Döviz Büroları (BSİV) Yasası altında izin verdiği bilgisini de paylaşan Sezinler, “Bunlar döviz bürosu değil, uydurma bir mevzuat, buralarda döviz bürolarındaki gibi fiili para akışı yok, kontrol edilemiyor. Bu yerler tamamen sistem ve denetim dışıdır.” dedi.
Ekonomist Ayşem Çelebi:
“Yasal boşluktan ötürü her türlü kara para, suç gelirlerinden elde edilen paralar kolaylıkla kripto varlık haline getirilerek aklanabiliyor”
Kara para aklamanın pek çok yolu olduğuna değinen Ekonomist Ayşem Çelebi, günümüzde ise pek çok ülkenin, kara para aklama aracı olarak devlet ve Merkez bankası kontrolünde bulunmayan kripto para piyasasını , aklama aracı olarak kullanmaya çalıştığını anlattı. Çelebi, “Suçlular dijital para birimleri ile kara para aklamak için kullanılan bir karanlık ağlar aracılığı ile kara parayı aklayabiliyor” dedi.
Ülkedeki yasal boşluktan ötürü her türlü kara para, suç gelirlerinden elde edilen paraların kolaylıkla kripto varlık haline getirilerek aklanmasının sağlandığını kaydeden Çelebi, şöyle devam etti:
“Yaygın tüm kara para aklama yöntemleri ve dahası gazinolar aracılığı ile kirli paraların adeta yıkanıp temizlenme, aklanma yöntemleri ülkemizde , KKTC’de de suç tipleri gözlenmektedir. KKTC’de yasal izinli internet üzerinden bet ofislerinin dahi, KKTC dışındaki tüm diğer ülkelerden oyuncularının internet üzerinden oyun oynadığı betten elde ettikleri paralar da, kara paradır ve suç teşkil etmektedir.
Ayrıca ülkemizde kripto varlıklar yasalarının bulunmamasından dolayı her türlü kara para, suç gelirlerinden elde edilen paraların kolaylıkla kripto varlık haline getirilerek aklanması sağlanabilmektedir.
Dünya da kripto para biriminin genel yasal statüsü alanında resmi kesinliği bulunmamaktadır ve her ülke kendi yasal çerçevesini oluşturmuştur.. Ülkemizde ise kripto para konusunda yasalar bulunmamaktadır. Kripto para borsalarının faaliyetlerini lisanslama ihtiyacı ve bu alandaki vergilendirme gibi daha spesifik konularda yüksek derecede anonimlik, kanun ve düzeni sağlamak için her zaman finansal sistemi kontrol etmeye çalışan devletlerin politikaları gereklidir.”
Avukat Şefik Aşçıoğulları:
“Yasa bir an önce güncellenmeli, tüm yasalarda devlet nereden buldun diyebilmeli”
Gerek kripto para gerek sanal para transferlerin tüm dünyada yasal bir sağlam zemini olmadığına değinen Avukat Şefik Aşçıoğulları, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası’nın bir an önce güncellenmesi, yasal mevzuatın ‘Nereden buldun’ yasasına doğru dönmesi gerektiğinin altını çizdi.
Aşçıoğulları, “Bu olaylar paranın adaya gelişi ve çıkışı olarak iki şekilde değerlendirilmesi gerek. Bu bağlamda tüm yasalarda devlet nereden buldun diyebilmeli! Soru soramadığımız sürece bu sıkıntılarla hep karşılaşacağız.
Ülkede kripto para ve borsası ile ilgili de hiçbir yasal mevzuat ve düzenleme olmadığına değinen Aşçıoğulları, bunun bir an önce ele alınması gerektiğini kaydetti, “Değişen ve gelişen çağa hızlıca ayak uydurmalıyız. Bunu görmezden gelemeyiz, bir an önce denetim ve kontrol şart.” yorumunda bulundu.
“Kaynağı, amacı ve maksadı ispatlanmayan paralar kara para olarak nitelendiriliyor”
Kara paranın önlenmesiyle ilgili yasa belli rakamların üzerindeki para transferlerinin Merkez Bankası veya Para Kambiyo’nun bilgisine getirilmesi zorunluluğunu anımsatan Aşçıoğulları, bu mevzuatın tüm AB ülkelerinde bulunduğunu belirtti.
Bunun terörizme yani her türlü suç, suçla alakalı uyuşturucu finansmanlarının önlenmesi için uygulanan bir mevzuat olduğunu anlatan Aşçıoğulları, “Ülkemize getirilen büyük miktardaki para transferi bu yasa gereği bildirilmeli, sunulmalı. Kaynak ve amaç belirtilmeli. Kaynağı, amacı ve maksadı ispatlanmayan bu paralar kara para olarak nitelendiriliyor” dedi.
Sadece ülkeye girişlerde değil, çıkışlarda da benzer olayların yaşandığına dikkat çeken Aşçıoğulları, şu örnekle durumu açıkladı:
“Genelde bazı kişiler, Ercan’dan çıkış yaparken de çoğu zaman yüklü miktarda para ile çıkış yapmak isterken yakalanıyor. Gazinolar bu şahıslara bir belge vererek, parayı orada kazandığını ifade ediyor.
Bu sadece beyan ile değil, kamera kayıtları gibi birçok incelemeden geçiyor.”
Vakıflar Bankası Genel Müdürü Cengiz Erçağ:
“Böyle devam ederse ‘kara para aklama ülkesi’ imajını üzerimizden atamayız”
Hem kripto para hem de kara para aklama konularında yasa çalışması yapıldığını anlatan Vakıflar Bankası Genel Müdürü Cengiz Erçağ, ilgili paydaşların da bu sürece katıldığını, kendilerinin de bu çalışmalarda görüş ve düşünce sunduğunu ifade etti.
Yasa dışı yollardan, kayıt altında olmadan ülkeye para girişlerinin olmasına karşı durduklarını anlatan Erçağ, “Ülkede yasal olan paralar bankalar üzerinden geliyor. Para taşımacılığı veya şüpheli gelişler bizleri de üzüyor. Bu trafik bankalar üzerinden olmalı” dedi.
2008, 2009 yıllarında Para Kambiyo Yasası’nın çıkarılmasıyla ülkede kara para ile mücadele başlatıldığını anımsatan Erçağ, “Kara Paraya ilgili çok uğraşlar verdik. Bu paralar denetimlerde ortaya çıkıyor. Denetimler arttırılmalı. İllaki yatırıma ihtiyaç varsa yasal prosedür takip edilmeli” görüşünü paylaştı.
Son dönemlerde ülkeye yasa dışı yollardan getirilmeye çalışılan paraların yasalar nezdinde yapılması halinde ülke ekonomisine de çok ciddi katkısı olacağını kaydeden Erçağ, “Ülkede sürekli bu tarz haberler çıktığı zaman itibarımız zedelenebilir, hali hazırda zaman zaman gündeme gelen ‘kara para aklama ülkesi’ imajını üzerimizden atamayız” dedi.
“Kripto para için mevzuat çalışması yapılıyor”
Kripto para için de mevzuat çalışması yapıldığına değinen Erçağ, şöyle devam etti:
“Kripto paranın tüm dünyada yasası yok, ‘olmayan, dijital bir paranın’ ülkemizde de denetimi ve kontrolü çok zor. Dünya yeni ve farklı bir sisteme geçiyor, bizde de bunun kontrol altında olması için mevzuat çalışması var. Bu yönde çalışmalar sürüyor.”
Milletvekili Fikri Toros:
“Yasal mevzuatlar güncellenmeli, denetimler arttırılmalı, ülkenin itibarı korunmalı”
Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası’nın bir an önce güncellenmesi gerektiğini belirten Toros, halen yürürlükte olan 2008 tarihli yasanın ilgili AB direktifleriyle uyumlu olmaması, mali polis yetkilerinin yetersiz kalması ve güncel olmaması nedeniyle ülkede yasa dışı yollarla para akışının artmakta olduğunu kaydetti.
Gündemde olan ve yargıda olan ‘bavul ile para akışı’ yasal boşluğun yanı sıra, denetim ve izleme yetersizliğinden kaynaklandığı görüşünü paylaşan Toros, “Bu durum yasal mevzuatların güncellenmesinin ötesinde denetimsizliğin en bariz göstergesidir.” yorumunda bulundu.
Yasanın güncel olmayışının yanı sıra mali denetimin de buna bağlı olarak yetersiz kaldığını anlatan Toros, uluslararası küresel finansla entegrasyon sürecine dahil olmamız gerektiğini anlattı.
Toros, “Uluslararası takip ve denetim sorumluluğu olan Mali Eylem Görev Gücü (FATF) Kuruluşuna adapte olmamız gerek. Buraya dahil olunmazsa kara para aklama konuları devam edecek ve bu durum ülkemizi itibarsızlaştıracaktır” dedi.
Kripto para yasa tasarısı hazırlandı ama…
Kripto para yasa tasarısının hazırlandığını anlatan Toros, “Bir yasa tasarısı hazırlandı ama henüz Meclise gönderilmedi, dolayısıyla komite gündemine de gelmedi. Nisbeten yeni bir faaliyet alanı ve birçok bilinmezi içeren bir alan, o yüzden uzman görüşlere muhtaç bir tasarıdır. Kaldıraçlı FOREX işlemlerine ilişkin de bir mevzuat olmadığı için, bu işlemler de halen ‘merdiven altı’, yani yasa dışı olarak yapılan işlemlerdir, dolayısıyla elde edilen gelirler kara para olarak adlandırılabiliyor.” şeklinde konuştu.
Avukat Ürün Solyalı:
“Kripto paralar ile suçtan elde edilen gelir sisteme dahil edilmektedir”
KKTC’de Kripto Paraya ilişkin özel bir düzenleme olmadığını ifade eden Avukat Ürün Solyalı, var olan mevzuat içerisinde herhangi bir tanımının da henüz bulunmadığı kaydetti.
Kara Para Aklama kavramında sadece nakit veya kayıtlı bir para değil, gelirin kaynağını gizlemek ve mali sisteme dâhil edilmek için maksatlı olarak alınan menkul değerler ve gayrımenkullerin de yer aldığını kaydeden Solyalı, “Gelişen teknoloji ile ortaya çıkan kripto paralar aracılığıyla da karapara aklama faaliyeti yürütüldüğü bir gerçektir. En özetle suçtan elde edilen gelir sisteme dahil edilmektedir.” dedi.
Dünya ülkelerinde yapılan bazı çalışmalarla ilgili de bilgi paylaşan Solyalı, ülkedeki çalışmalara da değindi. Soylalı, şöyle devam etti:
“Tüm dünyada bu konu hukuken de tartışılmaktadır ama adımlar atılmıştır. Bazı devletler tamamen kripto para yasağı yoluna giderken, bazı devletler resmi para birimi haline getirmiş, bazıları ise dengeli şekilde ilerlemeyi tercih etmektedir. Doğrusu bu alanın boş bir alan olarak kalması değil, belirli çerçevenin çizilerek, sorumlulukların belirlenmesi bizim ülkemiz açısından da çok önemlidir. Çok kolay olmasa da bu düzenleme hem kara para aklamayı takip etmek hem de vergi kaçağını önleyebilmek adına ülkelerin yasa üretmeye çalıştığı bir alan.
Birçok ülkede Kripto Para’nın yasalarda tanımlanması, bir teknoloji olarak sınıflandırılması ve aşağıdan yukarıya bir düzenleyici çerçevenin uygulanması ve sorumluluğun genişletilmesi ama aynı zamanda da Kara Para ile mücadelede Organize Suç ile mücadele birimlerinin uluslararası işbirliği ve bu konu ile ilgili uzmanlaşma ile aşılmaya çalışılmaktadır.”
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun:
“Tanınmıyor olmamız, suçluların ülkemizi cazibe merkezi olarak görmelerine yol açıyor”
Dünyada sanal imkanların artması ile değişen suç tiplerinden ülkemizin de nasibini aldığını ifade eden Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, özellikle izinsiz sanal kumar/bahis ve bundan sağlanan gelirin aklanmasının ciddi bir sorun olarak yargı karşısına çıktığını vurgulamıştı. Bu faaliyetlerden kazanılan para hacminin oldukça yüksek olması yanında, bu paranın aklanabilmesi için çok sayıda kişinin banka hesaplarını kullandırdığının farkında olduklarını kaydeden Aksun, bunun suç teşkil ettiğini de belirtişti.
Ülkenin bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti haricinde tanınmıyor olmamasının ise sürdürülen mücadeleyi zorlaştırdığına değinen Aksun, “Üçüncü ülkelerle bilgi ve belge alışverişinde yaşadığımız zorluklar suçluların ülkemizi cazibe merkezi olarak görmelerine yol açmakta ve bu durum da ülkemizdeki suç oranın artmasına maalesef katkıda bulunmaktadır.” demişti.
Aksun, söz konusu açıklamaları Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi 2021-2022 adli yılı kapanış konuşmasında yapmıştı.