Cumhuriyetçi Türk Partisi milletvekili Asım Akansoy sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Akansoy, “TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu dün Cumhuriyet Meclisi ziyareti sırasında kişileri hedef alan görüşler ileri sürmüştür. Söz konusu görüşmede, çözüm yanlısı kesimler ile de diyalog kurulması yönündeki görüşümüz karşısında, Parti Meclisi kararlarımızı sorgulamak ve bu kararlar üzerinden Parti içine yönelik ayrımcılık yapmaya kalkmak kimsenin haddine değildir” ifadelerini kullandı.
Açıklama şöyle:
“Demokrasi, insan hakları, sosyal ve ekonomik adalet mücadelesinin yanında Kıbrıs’ta karşılıklı kabul edilebilir Federal çözüm kavgasını bugünlere dek onurla sürdürdük.
Kıbrıslı Türk halkının varlığı ve her bir noktada özne olması adına bugüne dek büyük bedeller ödeyerek yol alırken asla değerlerimizden ödün vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz.
Siyasette çatışma yerine diyaloğu benimserken; demokrasinin ortak akıl ile gelişmesini ana yaklaşım olarak belirleyip, özellikle içinde bulunduğumuz ağır ekonomik ve demokratik krizin aşılması adına tüm yurtseverlerin sesine kulak verdik.
Müdahale her kime yapılırsa yapılsın, demokrasinin yaralandığı her bir an’da biz konuştuk.
Halkın ekonomik şartlarda ezildiği her bir noktada çözüm önerileri üzerinden yine elimizi uzatıp, halk yararına sorunları birlikte çözelim dedik.
Tüm bu ilke ve yöntemler bizim dünden bugüne taşıdığımız ve sürdürdüğümüz güçlü değerlerdir. Demokrasi, insan hakları, sosyal ve ekonomik adalet ilkeleri çerçevesinde bir halkın ayakta kalma mücadelesinde sıra neferi olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Ankara yönetiminin bize anlamsız gerekçelerle saldırmasının ana nedeni kendilerine biat etmememiz ve Kıbrıslı Türk halkına verdiğimiz değerdir.
Şu anda zayıf olan Kıbrıslı Türk siyasi örgütlenmesinin ve ekonomisinin gelişmesini istememizdir. Kendi kendimizi yöneteceğimiz, kendi kendimize yetecek ekonomik düzeni yaratacağımız, toplumun sosyal yapısını, tarihini, kültürünü koruma adına gösterdiğimiz düşünce, tavır ve dirençtir.
Kişisel hiçbir sorun yoktur. Kim ki dik durur, kim ki Kıbrıslı Türk halkı der, kim ki çatışma değil diyalog der, kim ki bu bir Protokol değil teslimiyet ve ihanet belgesidir der, kim ki bu ülke bizim biz yöneteceğiz der...söyleyene karşı saldırgan açıklamalar başlar.
Ne gaflet ne hıyanet kalır ne terör !
Mesele şudur: Alt yönetim miyiz, değil miyiz? Gayrı meşru hükümet ve Cumhurbaşkanını müdahale ile seçtiren Ankara yönetimi, bilinçli olarak yarattıkları istikrarsızlığı meşrulaştırmak istiyor. Alt yönetimi, meşrulaştırmak, kanıksatmak istiyor.
Kabul etmeyip tavrını ortaya koyanlara da saldırıyorlar.
Federasyon konusu da bunlardan biri. Biz çözüm demek Federasyon demektir, siz ayrılıkçısınız diye sözümüzü her yükselttiğimize başlıyorlar saldırıya...
Alt yönetimi kabul edip, biat edenler için işler farklı. O noktada neyi savunursanız savunun, makbul olursunuz.
Dolayısıyla konu kişisel değildir, siyasidir, ideolojiktir ve bir halkın doğrudan varlığını savunmak ile ilgilidir.
TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu dün Cumhuriyet Meclisi ziyareti sırasında kişileri hedef alan görüşler ileri sürmüştür.
İstikrarsızlaştırma ve siyasi alanları, partileri karıştırma tavrının bir devamı.
Söz konusu görüşmede, çözüm yanlısı kesimler ile de diyalog kurulması yönündeki görüşümüz karşısında, Parti Meclisi kararlarımızı sorgulamak ve bu kararlar üzerinden Parti içine yönelik ayrımcılık yapmaya kalkmak kimsenin haddine değildir.
Demokrasi ve varlık mücadelesini, tüm yurtsever güçlerle birlikte sonuna kadar sürdürürken, nereden gelirse gelsin her türlü kışkırtmaya karşı bütünlüğünü koruyarak, halkla birlikte mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz.”