Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Şahsi Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar’ın “ilk Kıbrıs temasları” tamamlandı…
Kolombialı Holguín, Kıbrıs’ta iki liderle ikişer kez görüştü…
-*-*-
Liderlerle görüşmesiyle ilgili yorum yapmadı ama sivil toplum temsilcileri ile görüşmeleri için “çok cesaret verici” ifadesini kullandı…
-*-*-
Şimdi “daha gerçekçi” bir ziyareti var!
Ankara!
-*-*-
Neden Ankara?
-*-*-
Çünkü evet Kıbrıs Cumhuriyeti de Yunanistan ile ilişkilerini mükemmel seviyede tutuyor ve karşılıklı görüş alış verişi yapılıyor ama Atina, Lefkoşa’nın “patronu” değildir!
-*-*-
Kıbrıs’ta olası bir referandumda da, KKTC liderliğinin duruşunun belirlenmesinde de tek yetkili Ankara’dır!
-*-*-
2000’li yıllardaki Annan Planı referandumunda da Kıbrıs Türk tarafından “evet” çıkmasının arkasındaki güç Ankara’ydı!
Ankara, çok iyi biliyordu ki Rumlar “ohi” diyecekler ve çok rahattılar!
Nitekim beklenti gerçekleşti; Türkiye uzun bir süre “evete” desteğinden dolayı itibar da kazandı!
-*-*-
Haliyle, Holguín’in Ankara’da kim ya da kimlerle konuşacağından tutun; neler konuşacağı, çok çok değerlidir!
-*-*-
Acınacak durumdayız, bilmem farkında mısınız ama; Ersin Tatar ile görüşmesi zaman kaybı bile değildir!
-*-*-
Bir soru daha; BM, Ankara’yı ikna gücüne sahip mi?
Değildir!
-*-*-
Peki, Ankara nasıl ikna edilecektir?
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Konstantinos Kombos’un da dediği gibi; “AB – Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesi ile”…
Bilmem anlatabildim mi?
-*-*-
Çok daha net söyleyeyim; Ankara, olası bir çözüm sonrası bir şeyler “kazanmayacaksa”, çözüm mümkün değildir!
Buna ikna edilmesi gerekmektedir!
-*-*-
Efendim, Ersin Tatar’ın egemen eşit devlet iddiası?
Hikaye bile değildir!
Bu “iddia” ya da “duruş”un değişim süreci, Ankara’dan gelecek kısa bir telefon konuşmasına bakar!
Savaşın kurbanı çocuklar ve kadınlar!
İsrail’in Gazze’de tam dört ayda öldürdüğü insan sayısı 30 bini geçti…
Gazze nüfusunun neredeyse her 20 kişisinden 3’ü öldürüldü…
Her 20 kişiden 6’sı yaralandı…
-*-*-
İsrail’in öldürdüğü 30 bin insanın 12 bin kadarı kadın, 6 binden fazlası çocuk…
Yani masum!
-*-*-
Ve Gazze’de her 20 kişinin 15’e yakını da sözde daha güvenli bölgelere kaçtı…
-*-*-
Ama, İsrail yanlısı Batı medyası; bütün bunları görmezden geliyor ve “Hamas'ın İsrailli kadınlara karşı uyguladığı cinsel şiddete ilişkin kanıtlara karşı uluslararası feminist topluluğun sessizliğinin sağır edici” olduğunu yazıyor...
-*-*-
Örneğin İngiliz Daily Telegraph gazetesinde bu konuda yayınlanan bir makalede, İsrail’in katlettiği masum kadın veya çocuklardan hiç bahsedilmiyor…
-*-*-
Hamas’ın işlediği iddia edilen cinsel suçlar konusunda Dünya’daki feminist hareketin sessiz kaldığı konusu işleniyor…
7 Ekim 2023’te Hamas saldırısı sırasında kadınlara karşı çok ciddi suçlar işlendiğine dikkat çekiliyor…
-*-*-
Hamas’ın yaptığı, Hamas’ın inancı, asla katıldığım bir “nokta” olamaz!
Ama Hamas’ın “ bedelini, suçunu veya günahını”, masum kadınlar ve çocuklar ödememeli diyorum!
Koskoca profesörler!
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, benim de mezunları arasında olduğum Gazi Üniversitesi’nden bir heyeti kabul etti…
-*-*-
Tatar, bu ve benzeri çok önemli!!! ziyaretlerin tümünü basın bürosu aracılığıyla bizlere de duyuruyor…
-*-*-
Ne diyor Tatar bu ve benzeri ziyaretlerde?
Mesela diyor ki; “… ulusal ve milli çıkarları koruyabilmek gelecek için önemlidir…”
Ulusal ve milli!
İkisi de aynı anlama geliyor!
Bunu neden anlatıyorum veya yazıyorum?
Bu tür ziyaretlerin, tamamen işsizlikten ve kişisel propagandadan ibaret olduğunu kanıtlamak için!
-*-*-
Tatar başka ne demiş Gazi Üniversitesi’nden gelen heyete?
“İki devletli çözüm formülü artık dünya siyasetinde yer bulmaya başladı” demiş!
Bir tek isim ver be Ersin abi!
Veremez!
-*-*-
Ve Tatar demiş ki, “… Kıbrıs Türk halkı 60 yıldır ayrı bir devlet olarak varlığını sürdürüyor…”
-*-*-
60 yıl?
Halkımız, devlet olarak varlığını sürdürüyor!
Koskoca profesörler de bu saçmalıkları dinliyor!
Kimse de utanmıyor, ses çıkarmıyor!
-*-*-
KKTC, 1983’te kurulmamış mıydı?
Kıbrıs Türk halkının, 60 yıl önce devleti mi vardı?
KTFD falan diyorsa, O da 1975 yani!
-*-*-
Haaa bir de dedi ki Tatar, “… KKTC’nin güçlenmesi için eğitim sektörü büyük rol oynuyor…”
İnsan kaçakçılığı yapanlarımız olduğu gibi, onları denetleyecek YÖDAK da mahkemelik!
-*-*-
Koskoca profesörler dinlediler, baş salladılar, gittiler!
Facebook tam 20 yıldır yaşantımızda… Facebook'un kuruluş yıl dönümü dolayısıyla derlediği bilgiye göre, Mark Zuckerberg (Fotoğraf) ve 3 arkadaşının 4 Şubat 2004'te Harvard Üniversitesi'ndeki yurt odasında kurduğu Facebook, dünya çapında en çok kullanılan sosyal platform olmaya devam ediyor… Şirket, WhatsApp ile Instagram gibi popüler uygulamaları da bünyesine katarak yıllar içinde hızla büyüdü. Şirket, özellikle genç kullanıcılarını kaybetmeye başlamasının ardından metaverse vizyonu ortaya koydu. Gençleri kaybedebilir ama Dünya’da bir çok insanın sık kullandığı ve birbirleriyle buluştuğu mekan olmayı başardı… Elbette Mark Zuckerberg, Eduardo Saverin, Dustin Moskovitz ve Chris Hughes zengin olmuş olabilirler ama bence, örneğin annemi çok mutlu etti…