Peki Kıbrıs’ın ‘garanti’si

Cenk Mutluyakalı

 

Türkiye'deki “darbe girişimi”ne dair sayısız senaryo beynimde dolaşırken, ilk hissim şu oldu: “Türkiye’ye gitmek istemiyorum artık!”
Sonra şu aklıma geldi: İyi de bu Türkiye, askeri ve sivil bürokrasisi ile bize geliyor!
Üstelik bu Türkiye, Kıbrıs’ın “garantörlüğü”nü üstleniyor!

*  *  *

Darbeye gösterilen ortak tepki önemli!
Siyasi iktidarı tankla tüfekle devirmeye yönelik toplu bir isyan varsa, meydanlar kıymetliyse, gösteri hakkı kutsanıyorsa umutlanmak gerekir.
Öyle de Türkiye’nin önü “demokrasi” açısından henüz pek açık değildir.
“Sivil darbe”lere karşı aynı isyan yoktur.
Bugün halkı meydanlara çağıranlar, dün aynı meydanları halka yasaklayanlardır.

***

Yine dönelim Kıbrıs’a...
Düşünsenize, daha birkaç sene evvel Kıbrıs'ta “garantör” ordunun başındaki general, bugün “darbe girişimi”nden gözaltındadır!
Türkiye sevgisi büyüktür, buralarda...
Ancak ciddi de bir “güven” erozyonu vardır.

*  *  *

Kıbrıs'ın geleceğine dair en önemli “garantör”ün adada gerçek bir barış olduğunu yüksek sesle haykırmak şarttır.
Barışla anlatmak istediğim salt “uluslararası bir anlaşma” olamaz.
“Çatışma” ihtimalini ortadan kaldıran, “hınç” ezberini bozan, günlük pratikle büyüyecek bir “barış kültürü”ne dört elle sarılmak gerekir.
“Vilayetleşme” adımları reddedilmelidir.
Dünyaya bağlanmak tek seçenektir.
Türkiye demokratikleşme sürecinde ciddiyse, Kıbrıs’ın kuzeyindeki iradeye saygı, bu yolda önemli bir kilometre taşı olacaktır.
Adadaki statüko sürdürülebilir değildir.

*  *  *

Türkiye’deki son darbe girişiminin adamıza hiç yansımaması elbette önemlidir.
Kıbrıs’taki askeri unsurlar bu sıkıntılı süreçten temiz çıkmıştır.
Ama Kıbrıs’ın geleceği için tek parıltı dünyaya bağlanmaktır.
Tanksız, topsuz, silahsız bir adadır.
Unutulmasın ki, çok yakın geçmişte "ordu'yu yeniden dizayn eden siyasi iktidar, bugün "gözaltına" aldığı generalleri bizzat kendisi atamıştır!
O “iktidar” adanın kuzeyindeki “etkin ve fiili” kontrolünü ileriye taşımak istemektedir.

*  *  *

Soru basittir: “Geleceğimiz nerededir?”
Kıbrıslılar gerçek garantinin barış olduğunu görmeli, "gelen para"nın tutsaklığından ve "mülkiyet"in baş döndürücü aldatıcılığından kurtulmalıdır.
Sevmek başkadır, gerçek başka!