Peki, kimi favori gösterelim?

Girne 20 Temmuz Stadı’nın göze hoş gelen çiminde, güzel, bahardan kalma kış gününde oynanan Telisim Süper Ligi’nin önemli maçında Doğan Türk Birliği ile Çetinkaya karşılaştı. Zirve hesapları yapan takımların çoğaldığı ligimizde bu iki köklü ta

 

 

Girne 20 Temmuz Stadı’nın göze hoş gelen çiminde, güzel, bahardan kalma kış gününde oynanan Telisim Süper Ligi’nin önemli maçında Doğan Türk Birliği ile Çetinkaya karşılaştı. Zirve hesapları yapan takımların çoğaldığı ligimizde bu iki köklü takımın da bu düşüncede olması seyirci sayısını sevindirici boyuta getirdi.

Maç golle başladı, henüz 4’üncü dakikada orta alandan ceza alanına doğru kullanılan serbest atışta kaleci Okyanus boşa çıkınca Cedric hatayı affetmedi ve kafa ile topu boş kaleye gönderdi.  Evsahibi DTB’nin rakibin etkili elemanlarını durdurmak adına yaptığı planlar erken yenen golle alt üst oldu.

Ahmet Sönmez Cedric’i tutmakla görevlendirilmişti. Yenen golde onu hiç zorlayamadı, üstelik de golden 2 dk sonra sarı kart gördü. Bu durum karşısında kenar yönetim, eski takım arkadaşını tutmakla görevlendirdiği Fırtına’ya Cetric‘i tutma görevini verdi.

Stoper oynatılan Münür ise bir diğer etkili isim Batshi’yi tutmak için orta sahada görevlendirildi.

Ceyhun Eriş’in olmayışı mücadele anlamında belki bir kayıp değildi fakat tecrübe ve hücum organizasyonu açısından DTB için kayıp olduğu kesin.
Hücum gücü yüksek bireysel oyuncuların çok olduğu ev sahibi ekipte etkili oyunun olmaması rakibin yetenekli ve tecrübeli defans oyuncularına sahip olması mıydı, yoksa organize hücum yapmayı beceremeyen DTB sert kayaya mı çarpmıştı?

25’inci dakikada Aydın’a yapılan hareket bana göre kesinlikle penaltıydı. DTB’liler tüm maç boyunca bu pozisyona takılıp kaldılar. Maç 1-0 iken gelişen bu pozisyon maçın gidişatını etkiler miydi bilemeyiz ama geriye kalan 65 dakikada Doğan takımı rakip kalede hiç etkili olamadı. Verilmeyen penaltı  morallerini mi bozdu da oynayamadılar?
Konuk Çetinkaya ise rakibinden çekinerek oynadı, DTB’nin defans zaaflarından yararlanıp farkı artırmak yerine temkinli oyunu tercih ettiler. Bu da Doğan takımının ilk yarının büyük bölümünde daha çok topla oynamasını sağladı. Sağladı ama pozisyon açısından öneme sahip etkide olmadı.
İkinci devre konuk ekip daha kendine güvenerek başladı, orta alan pas yaparak organize bir biçimde rakibin üzerine gittikçe goller de gelmeye başladı. Defansif sorunlarını önceki maçlarda da yazdığımız DTB, korner atışlarında yaşadığı sıkıntıyı yine yaşadı. Abbas’ın kafa şutunu gol olmaktan son anda kurtaran Doğan defansı, hemen arkasına Batshi’nin ortasında Esin’in kafa golüne engel olamayınca fark ikiye çıktı. Bu gol DTB’nin gardını iyice düşürdü, maçın başından beri ne yaptığını bilmeyen ve birbirinden kopuk DTB orta sahası rakibe tamamen teslim olunca goller yaklaşık onar dakikalık periyodlarla gelmeye başladı. Fark 3-0’a ulaşınca konuk ekip kart sınırındaki veya sakatlık riski taşıyan oyuncularını değiştirerek bir sonraki maçı düşünmeye başladı. Bu arada gol atmayı ihmal etmedi.
Doğan için formalite atakları sürerken Esin golleri sıraladı. Maçı 5-0 kazanan Çetinkaya çekinerek geldiği zorlu DTB deplasmanından bana göre hiç de ummadığı bir skor ile 3 puanı aldı.
Maç bitiminde taraftarlarının belki de yöneticilerinin “bizi favori göstermeyin” dediklerini duydum, bu düşünceye saygı duyuyorum aslında. Takımlarına nazar değmesin diye düşünmüşlerdir mutlaka fakat sahada bu kadar tecrübeli, kaliteli, ne yaptığını bilen, özgüven kazanmış oyuncu grubu varsa favori kendiliğinden ortaya çıkar.  

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri