(Öğretim Üyesi)
Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… Kendi başına (yalnız değil)
Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Felsefe okuyan ve öğreten biri olmasaydım, Pervin olmazdım zaten.
Benim gündemimi en fazla meşgul eden… Bazen sadece felsefe, bazen sadece futbol, bazen sadece boşluk, bazen sadece Kıbrıs
Kayıtsız kalamadığım şey… Haksızlık
En büyük pişmanlığım… Doktora eğitimimden sonra Kıbrıs’a dönmem
En büyük sevincim… “Büyük” sevinçler tek veya iki kişilik anlarda gizli; o yüzden bana kalsın bunun cevabı
Hayatımın dönüm noktası… 99’da beni ben yapan ODTÜ’yü kazanmam
Beni en çok etkileyen yazar… Jean Jacques Rousseau ve Jean Paul Sartre
Başucumdaki kitap… Dante-İlahi Komedya
En keyif aldığım müzik… Yağmura, trafiğe ve psikolojime göre çok değişken.
En son izlediğim film… The salt of the earth
Kendim için son aldığım şey… Küpe
Dolabımdaki en gereksiz şey… Olgun kadın elbiseleri
Benim için alınabilecek en güzel hediye… Başkasının aldığı kitabı okumayı sevmediğim için kitap dışında her şey
Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Sinirlenince gemileri yakıp sonra da keyifle izleyişim
Kendimde beğendiğim özellik… Özgüvenim
Olmasa da olur… Din
Olmazsa olmaz… Futbol
En iyi yaptığım yemek… Yemek yapmam
Hayalimdeki dünya… İnsanın doğuştan iyi ve adaletli olduğu, ölürken de iyi ve adil kalabildiği bir ütopya
Aşk benim için… Kıran, yıkan, döken
Onunla çok tanışmayı isterdim… Nazım Hikmet’le bir kadeh rakı içsem fena olmazdı hani.
Görmek istediğim yer… Easter İslands
Mutlaka yapmak istediğim… Bir şampiyonlar ligi finalini stadyumda izlemek, içinde 18. yüzyıl felsefecilerinin baş karakterler olduğu bir roman yazmak ve Trans-Sibirya expresine binip, Vladivostok’tan Moskova’ya kadar yazmak, okumak, izlemek, düşünmek, yalnız başıma kafa dinlemek. (kitabıma bu tren yolculuğunda başlayabilirim mesela)
Son olarak söylemek istediklerim... “Yaşıyor olma” hastalığının kesin bir tedavisi yok, herkes kendine uygun ilacı bulup iyileşmeye çalışmalı sadece.