Halkların türküleriyle harmanlanmış memleket şarkılarıyla dolu bir albüm…
Firuzan NALBANTOĞLU
Arda Gündüz; hem müzik hayatında hem de günlük yaşamında ‘protest’ bir duruş sergileyen, toplumsal olaylara özellikle müziğiyle ve duruşuyla destek veren bir müzisyen. Gündüz’le bu hafta, geçtiğimiz haftalarda piyasaya çıkan yeni CD’si ‘PİÇ’i konuştuk. Gündüz’ün yeni çıkan albümü 12 parçadan oluşuyor ve bu parçalar arasından beşini türküler oluşturuyor. Türküler, Azeri ‘Gülebilmez Gülüm Sesiz’, Doğu Anadolu Türküsü ‘Sarı Gelin’, Diyarbakır Türküsü ‘Haberin Var mı?’, Kıbrıs Türküsü ‘Mağusa Limanı’ ve Kürt Türküsü ‘Heval’… Albümde, Arda Gündüz’ün yanı sıra, şarkıların söz yazarları ve bestecileri arasında, Süleyman Ergüçlü, Beste Sakallı, Bülent Fevzioğlu, Mahmut Anayasa, Hamza Irkad gibi tanıdık isimler de yer alıyor.
NEDEN ‘PİÇ’
Adres: Albümden bahsedelim öncelikle… Albümde kimlerle çalıştınız?
Arda Gündüz: Albüme birçok müzisyen arkadaşım emek verdi. Ulaş Beratlı, Fikret Cambulat, Emre Yazgın, İnci Moreket, Gürhan Nuray olarak sıralayabilirim isimleri.
Adres: Kimlerin besteleri var?
Arda Gündüz: Hamza Irkad’ın bir bestesi var, Bülent Fevzioğlu, Süleyman Ergüçlü, Beste Sakallı, Mahmut Anayasa ve ben albümdeki şarkıların söz yazarlarıyız. Bunun dışında türküler var.
Adres: Albümün ‘farklı’ ve ‘dikkat çeken’ bir ismi var. Neden ‘PİÇ’?
Arda Gündüz: Piç şarkısı Mahmut Anayasa’nın sözleriyle yapılmış bir beste. Piç’in kelime anlamını hepimiz biliyoruz. Birbiriyle evli olmayan ana babadan doğmuş çocuk anlamına geliyor. Ayrıca piç olmak, bir işe yaramamak, boşa gitmek, heba olmak anlamında da kullanılabiliyor. Sözlerin içeriğine baktığınız zaman buradaki piç’in hangi anlamda kullanıldığı fazlaca aşikâr aslında…
“MEMLEKET ŞARKILARI YAPMAK İSTEDİM”
Adres: Albüm bize neyi anlatıyor?
Arda Gündüz: Albümün özel olarak anlattığı bir mevzu yok. Halkların türküleriyle harmanlanmış memleket şarkıları yapmak istedim. Bazı şarkılardaki sert üslup, memleketin içinde bulunduğu buhranlı durumun dışa yansıması gibi bence. Ya da benim isyanım da diyebiliriz buna özelde. Mesela Hamza Irkad bestesi olan ‘’Adı Şimdi Soyluluk’’ isimli şarkıda ‘’Aman çocuğa bir iş, aman bana kredi, var olunuz saygılar, yaşasın bizim parti ‘’ diye devam eden ve gitgide sertleşen üslubun eleştirdiği şey de, bu memleketi gerçekten seven herkesin rahatsız olduğu bazı haller…
Adres: Bir sonraki albüm hazırlıkları ne durumda? Karşımıza nasıl bir şey çıkacak?
Arda Gündüz: Bir sonraki albüm tarz olarak buna çok yakın olacak diye düşünüyorum. Gene memleket türküleri ve halkların isyan türküleri olsun istiyorum. Şarkılar hazır şu anda. Ama biliyorsunuz bu süreç ciddi anlamda bir maddi ihtiyacı da birlikte getiriyor. Kısa bir süre içinde bitirmek niyetindeyim sıradaki albümü de. Gene memleketin şairlerinden şarkılar düşünüyorum sıradaki albümde de. İsim vermek gerekirse Filiz Naldöven, İsmail Boyraz, Fikret Demirağ, Mahmut Anayasa’dan şiirler almak istiyorum. Bunların yanında birkaç tane de türkü mutlaka olacak…
Adres: Ülkemizde, uzun süredir müzik yapan bir müzisyen olarak, yeni nesil müzisyenleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Arda Gündüz: Çok yetenekli insanlar var Kıbrıs’ta. Cahit Kutrafalı var, Hüseyin Kırmızı var, Fuat Kutrafalı var, Tolga Erzurumlu var. Bu isimler bu memleketin içindeki üstün yetenekli adamlar bana göre. Ve tabii yeni jenerasyon da arkadan hızla gelmekte.
“MEMLEKETİN KAN AĞLADIĞI ZAMANLARDA AŞK ŞARKILARI SÖYLEMEK AĞRIMA GİDİYOR BENİM…”
Adres: Sizi toplumsal olayların içerisinde aktif olarak sürekli görüyoruz. Ülkenin içinden geçtiği durumu ve yaşanan olayları nasıl görüyorsunuz?
Arda Gündüz: Ülkenin içinden geçtiği veya geçebildiği herhangi bir durum göremiyorum dersem fazlaca karamsar olmuş olur muyum bilemiyorum. Ama maalesef gidişat çok da iç açıcı değil. Sanki sürekli kendimizi kandırarak geçiyor zaman. Ve ben üzülüyorum. Üzüldükçe de şarkılardaki üslup sertleşiyor mütemadiyen.
Adres: Dünya üzerindeki sanatçıların, özellikle siyasi kavramaları üzerinden kendine örnek aldıkların kimler? Neden?
Arda Gündüz: Güzel soru. Bob Dylan, Joan Baez, Victor Jarra, Ruhi Su, John Lennon ilk aklıma gelenler. Müzikte siyaset olmaz deniyor bazen bana. Ben de ısrarla apolitik müzik yoktur diyorum. Bizim memlekette fazla alışılagelmiş bir durum değil bu tabii. Müzikle siyasi mesajlar vermek. Ama dünyada çok ciddi bir silah olarak kullanılmıştır müzik çoğu zaman. Joan Baez’in Dona Dona’sına bakınız. Ya da Dylan’ın Blowing in the Wind’ine veya John Lennon’un Give Peace a Chance ya da Working Class Hero’suna . Burada çok kalıplaşıyor her şey. Ve o kalıbın dışına çıkıp başka bir şey yaptığın zaman ‘’tuhaf’’ görünüyor. Tekrarlıyorum; Apolitik müzik, müzik değildir. İnsanların dinlediği şarkılara baktığım zaman şaşırıyorum ben fazlaca. Bir anlamı olmayan sözlerin garip bir müzikle birleşmesi. Bir mesaj yok bir melodi yok, sözlerde bir anlam yok. Buna müzik denebiliyor. Ne acı… Biraz da duruşla ilgili aslında. Memleketin kan ağladığı zamanlarda aşk şarkıları söylemek ağrıma gidiyor benim. Kendi adıma konuşuyorum sadece. Ve ekliyorum; Bir yerlerde herkes aynı şeyi dinleyip aynı şekilde davranıp çok fazla aynılaşıyorsa oralarda çok ciddi bir sıkıntı vardır... Aynalaşmak lazım ara sıra... Kendi kendine sorular sormak lazım…