Sıcaklar devam etsede, tatilin sonuna gelindi artık. Eğitim camiasından olanlar, öğrenciler ve tatilciler için işe dönme zamanı. Üniversite sonuçları da açıklanmıştır artık. Özellikle müzik liselerini veyahut yüksek okullarını kazananlar için düşünülmesi gereken hususlar var. liste aslında çok uzun ama, temel bir enstrumandan başlamak daha doğru olacak. Nedeni de, müzik eğitimi veren kurumların hemen hemen tümünde piyano dersinin veriliyor olması. Kıbrıs’ın Kuzeyi’nde de durum ayni, yani olması gerektiği gibi. Müzikle ilgilenen herkesin yakından tanıdığı, tuşlarına basıldığında bir düzenekle harekete geçen çekiçlerin tellere vurmasıyla çalışan, tuşlu ve telli bir çalgıdır piyano dedik ya, çok basit tariflerle; Çıkan sesin gürlüğü, tuşların basışına göre değiştiğini de biliyoruz. Kuvvetli basıldığında kuvvetli, hafif basıldığında ise hafif sesler ve çalgının bu özelliği, kendinden önceki iki önemli klavyeli çalgı olan klavsen ve org’ta yok. Çalgının adı, bu özelliği vurgulamak için kullanılan ve "hafif ve kuvvetli" anlamına gelen İtalyanca "PİANOFORTE" sözcüğünden geliyor. Piyano, günümüzde en popüler çalgılardan olup, dünyada birçok müzik türünde kullanılmaktadır. İlk piyanonun yaklaşık olarak 1709 yılında Floransa'da Bartolomeo Cristofori tarafından yapıldığı sanılarak saygılarımızı iletiyoruz. Piyanonun pek çok çeşidi vardır. Konsol, kuyruklu, digital, masa, otomatik, sessiz gibi... En çok kullanılanları, duvar tipi ve kuyruklu olanlarıdır. Gibi tarifler ve anlatımlarla da ufak bilgiler ekledikten sonar asıl mesele bu enstrumana sahip olurken dikkat edilecek hususlarda.
PİYANO ALIRKEN nelere dikkat etmeliyiz?
Piyano da bir eşyadır aslında. Değişik marka ve modeller, değişik fiyatlardan satılmaktadır. Ama piyano aynı zamanda bir müzik üretim aracıdır da. Onun için piyano alırken çok dikkatli olmalıyız.
SADECE ŞEKLİNE ve RENGİNE ya da SATICININ SÖZLERİNE ALDANMAMALIYIZ
Bu konuda ilk önerimiz, bütçenizden ayırdığınız para miktarına en uygun piyanoyu bulabilmenizdir. Başka bir deyişle, elinizdeki para ile alabileceğiniz piyanonun en iyisini alabilmenizdir. Ama unutmayalım ki, aynı markanın aynı modelleri arasında bile kalite farkı olabilir. Onun için piyanonuzu ya güvendiğiniz bir firmadan almalısınız ya da piyanodan anlayan birisinin piyanonun tuşlarına dokunduktan sonraki önerisi üzerine almalısınız. BAZEN UCUZ BİR PİYANO, PAHALI BİR PİYANODAN DAHA KALİTELİ OLABİLİYOR.
PİYANONUN EVDEKİ ya da İŞYERİNDEKİ YERİ
Piyano, metal, ahşap, keçe ve plastik aksamlardan oluşmaktadır. Onun için de, şunlara özen göstermelisiniz:
1) Direkt güneş ışını altında kalmamalıdır.
2) Pencere ve ısıtıcılara (radyatör, soba gibi) çok yakın olmamalıdır.
3) Oda, çok kuru veya çok rutubetli olmamalıdır.
4) Piyano, kapı-pencere gibi cerayan hattında olmamalıdır.
Fare, güve, piyano içindeki keçe aksamın en büyük düşmanıdır. Piyanoya KESİNLİKLE fare ve güve girmemelidir. (Güve için piyanonun içine naftalin koymakta yarar vardır.
REGLAJ, AKORD, BAKIM, ONARIM
Piyanonun ömürünün uzaması ve verimli olması için periyodik bakım esastır. Piyanonun ilk regülajı, mutlaka YETKİLİ birisine yaptırılmalı ve gerekirse yetki belgesinin ibraz edilmesi istenmelidir. Akdeniz iklim şartlarında, bahar ve yaz olmak üzere yılda iki kere ( en azından bir kere) yapılacak olan bakım ve akord piyanonun ömrünü uzatır, verimini artırır. UNUTMAYIN, profesyonel bir piyanist, provalardan önce akortlanmış olan piyanoyu, konserden önce tekrar akord ettirir.
PİYANO ZEKAYI PATLATIYOR MU?
Piyano zekâyı patlatıyor! Hadi ordan fala gibi düşüncelere girmeyin sakın. Okulöncesi yaştaki 78 çocuk üzerinde yapılan bir araştırma piyano - IQ (zekâ katsayısı) arasındaki çarpıcı ilişkiyi ortaya koydu: Okul öncesindeki düzenli piyano dersleri çocukların IQ'sunu yüzde 50, hatta daha fazla arttırıyor. Kaliforniyalı iki bilim adamının araştırması piyano eğitimi alan çocukların özellikle matematik ve fen dallarında çok daha başarılı olacağını gösteriyor. Yoksa zeki bir neslin yolu bilgisayar klavyesinden değil de, piyanonun tuşlarından mı geçiyor sizce?
Çağımız rekabet çağı. Öyle ki çocuklar kendilerini bekleyen zorlu sınavlardan galip çıkmak için daha yedi yaşından itibaren çalışmaya başlıyor. Çalışmak elbette etkili ama zeki olmak herkesin harcı değil. İşte bu yüzden, harıl harıl zekâyı geliştirme, arttırma formülleri aranıyor. Amerikalı iki bilim adamı yaptıkları ilginç araştırmanın sonucunu kamuoyuna açıklayınca eski formüllerin pabucu dama atıldı galiba. Zekâyı geliştirmek için ne genlerle oynamak ne de bilgisayarın esiri olmak gerekiyordu. Zeki bir toplum yaratmanın yolu eski bir dosttan geçiyordu: Piyano.
Bu araştırmanın başında, Kaliforniya'daki Irvine Üniversitesi'nin Öğrenme ve Hafıza Nörobiolojisi Bölümü'nde görev alan fizikçi Gordon L. Shaw ile Wisconsin Üniversitesi'nden psikolog Frances H. Rauscher var. Shaw ve Rauscher'a göre okulöncesi çocukların beyni tıpkı bir plastik gibi ve erken yaşlarda verilecek birtakım eğitimlerle çocuk beynini şekillendirip beslemek mümkün. Piyano ise, özellikle beyin ve beden arasındaki bağlantıyı kurması, hem ruha hem de fiziğe etki etmesiyle bu yöntemin en etkili aracı. Shaw ve Rauscher'in araştırmasına göre, okulöncesi çocuklara piyano dersi vermek, çocukların fen ve matematikte üstün özellikler göstermelerinde gerekli olan zihinsel yapıyı olgunlaştırmanın en etkili yolu. Ne diyebiliriz ki, bilim işte. Kalın sağlıcakla.
HAFTANIN ALBÜMÜ:
Sınırların olmasına dayanamayan Vasco Rossi, soluduğu hava gibi özgürlük için yanıp tutuşan bir insan. Prototiplerden, vasatlıklardan ve sıradanlıktan kaçan hali ile de sonunda kendisiyle ilgili farkındalığa ulaşmış halde. Bu farkındalığın bizlere yansıması da yeni albümü: “Vivere O Niente”. “Yaşamak ya da hiç” anlamına gelen bu söz, Vasco’un kişisel yaşam seçiminin karşılığı ve albümdeki her bir şarkıda da aynı hissiyat var. Gözlerinizi dolduran baladlar veya ironik rock şarkılarını gösterişsiz ama güçlü bir dille yansıtması sanatçının bütün şarkılarının ardındaki büyü ve albümde de aynı büyü dinleyicilere özgürlük güdüsü ile beraber işleniyor. Aşk şarkılarında dahi ironik bir dile başvuran Rossi, kadınların da dilinden anlayıp hayranlarını gülümsetiyor…