Derya ULUBATLI
Uluslararası arenada yaşanan siyasi gelişmeler Türk Lirası'nı yeniden değer kaybetmesine yol açtı, bu durum, özellikle dövizle bire bir bağlantılı çalışan sektörlerin dertlerini bir kez daha gündeme taşıdı.
Ülke genelinde gayrimenkulden otomotive, elektronikten beyaz eşyaya pek çok ürünün fiyat belirlemesinde döviz önemli yer tutarken, sürekli yükselen dövizle birlikte bu sektörlerde yaşanan dalgalanmalar da temsilcileri isyan noktasına getirdi. Çok zor durumda olduklarını ve bu şartlarda ayakta kalmanın giderek güçleştiğini anlatan sektör temsilcileri, hükümetin çok geç olmadan ciddi ekonomik önlemler uygulaması gerektiğini savundu.
“Gümrük ve KDV’ler düşsün, kurlar sabitlensin…”
Motorlu Araç Satıcılar ve İthalatçılar Birliği Başkanı İbrahim Akın, kurultaylar ve değişen hükümetlerden dolayı yaklaşık bir yıldır sektör sorunlarını konuşmak üzere ‘muhatap’ bulamadıklarından yakındı, sektör olarak isteklerinin kurların sabitlenmesi ve araba taşıma işlemlerinde indirim yapılması olduğunu söyledi. Devletin, dövizle bire bir bağlantılı sektörler başta olmak üzere ülkedeki tüm sektörlere destek vermesi gerektiğini ifade eden Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği Asbaşkanı Engin Yeşilada ise, özellikle kendileri için gümrük vergilerinin ve fonların düşürülmesi veya kaldırılmasının rahatlatıcı olabileceğini kaydetti. Öte yandan Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur, vatandaşın döviz yükselmeden önce de kiraları ödeyemediğini ancak dövizin yükselmesiyle iyice zorlandığını aktardı. Devletin sosyal konutlar projeleri yaparak emlak piyasasını canlandırması gerektiğini vurgulayan Sungur, emlakçılardan alınan stopaj vergisinin düşürülmesinin de ‘sektörü rahatlatacağını’ savundu. Beyaz eşya sektöründen Armar Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynel Abidin Arar artan navlun fiyatlarından şikayet ederek bunların eski ücretler baz alınarak sabitlenmesi gerektiğini savunurken, Alakan Telefon Mağazası Yetkilisi Güneş Alakan ise tek çözümün ‘para biriminin değiştirilmesi’ olacağını iddia etti.
ARAÇ SATIŞI
Motorlu Araç Satıcılar ve İthalatçılar Birliği Başkanı İbrahim Akın: “Kurultaylar ve değişen hükümetlerden dolayı yaklaşık bir yıldır sektör sorunlarını konuşmak üzere ‘muhatap’ bulamadık… İflas noktasındayız. Kurların sabitlenmesini ve özellikle araba taşıma işlemlerinde indirim yapılmasını istiyoruz”
Motorlu Araç Satıcılar ve İthalatçılar Birliği Başkanı İbrahim Akın:
“Kurlar sabitlensin, taşıma işlemlerinde indirim yapılsın”
Hükümet yetkilileriyle bir yıldır diyalog kuramadıklarını ve sorunlarını aktaramadıklarını söyleyen Motorlu Araç Satıcılar ve İthalatçılar Birliği Başkanı İbrahim Akın, sürekli yükselen dövizle bu sorunların artarak devam edeceğini savundu. Akın şunları anlattı: “Kurultaylar ve değişen hükümetler düşünüldüğünde zaten iktidarla yaklaşık bir yıldır iletişim kuramıyoruz. Sektörümüzün sıkıntılarına bir türlü çare bulunamadı. Bu son yaşanan olaylarla döviz de yeniden yükselişe geçti, artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Ben neredeyse 35 yıldır bu işin içindeyim, şunu söyleyebilirim ki, şimdiki durumumuzu başka hiçbir dönemde yaşamadık. Yurtdışından araba taşıma, getirtme işlemleri için ödenen fiyatlar neredeyse 3 kat arttı. Avrupa’daki araç fiyatları da yükseldi. Bizim sektör tamamen iflas noktasına geldi. Şimdi bu savaş da patladı, her şey daha da zor olacak...”
“Baskı yapıp hükümetten taleplerimizi yineleyeceğiz”
Sektör olarak isteklerinin kurların sabitlenmesi ve araba taşıma işlemlerinde indirim yapılması olduğunu söyleyen Akın, “belki bunlar yapılırsa sektör biraz canlanabilir” ifadelerini kullandı. Maliye’nin en büyük gelirini emlak ve galerilerden kazandığını savunan Akın sözlerini şöyle sürdürdü: “Maliye’ye en çok geliri biz getiriyoruz bir yıldır muhatap alacak bir hükümet dahi bulamadık. Bu hükümet değişiklikleri bizi çok yordu. Artık yeni hükümet kuruldu. Biz de aktif olarak baskı yapıp hükümetten taleplerimizi yineleyeceğiz. Sektörde birçok kişi küçülmeye gitti, dükkanlarını kapattı, personel durdurmak zorunda kaldı. Bu gidişe bir dur demeleri gerekiyor”.
İTHALAT
Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği Asbaşkanı Engin Yeşilada: “Biz hükümete tekliflerimizi götürdük. Onlar gümrükleri, fonları ve KDV’yi düşürsünler, biz bunu fiyatlara daha fazlasıyla yansıtacağız… Vatandaşa yardımcı olmaya çalışacağız. Vergisi ödenmiş, depoda olan ürünleri bile hiç ödenmemiş gibi düşünüp indirime sokacağız”.
Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği Asbaşkanı Engin Yeşilada:
“Onlar gümrük ve fonları düşürürse, biz de bunu fiyatlara yansıtacağız”
Devletin, dövizle bire bir bağlantılı sektörler başta olmak üzere ülkedeki tüm sektörlere destek vermesi gerektiğini ifade eden Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği Asbaşkanı Engin Yeşilada, özellikle kendileri için gümrük vergilerinin ve fonların düşürülmesi veya kaldırılmasının rahatlatıcı olabileceğini kaydetti. Yeşilada şunları söyledi: “Aslında hükümetten bir beklenti içinde olmamız hayal olur çünkü hükümetin bir şey yapmaya niyeti olsa zaten yapardı. Ülkenin şartları da belli. Biz onlara tekliflerimizi götürdük. Onlar gümrükleri ve fonları düşürsünler, biz bunu fiyatlara daha fazlasıyla yansıtacağız, KDV’yi düşürsünler, biz daha da fazlasını düşüreceğiz ve vatandaşa yardımcı olmaya çalışacağız. Vergisi ödenmiş, depoda olan ürünleri bile hiç ödenmemiş gibi düşünüp indirime sokacağız ve memlekette bir ucuzluk sağlayacağız. Bunları hükümete sunduk, görüşmeler yaptık ancak hiçbir geri dönüş alamadık. Bu teklifimizi geri çekmedik, her türlü işbirliğine açığız. Halkı düşünsünler, biz de tüketicinin refahı için elimizi taşın altına sokmaya hazırız”.
EMLAK
Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur: “Devletin hemen konut politikasını geliştirmesi lazım. Sosyal konut projelerine geri dönüp halk ev sahibi yapılırsa, otomatik olarak arz ve talep dengesi de değişecek ve kiralar düşecek”
Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur:
“Devlet sosyal konut projeleri yapmalı…”
Döviz krizinin özellikle iç piyasadaki alımlar ve kiralarda emlak sektörünü olumsuz etkilediğini belirten Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur, vatandaşın döviz yükselmeden önce de kiraları ödeyemediğini ancak dövizin yükselmesiyle iyice zorlandığını aktardı. Bu noktada hükümetin yapması gereken en önemli şeyin ‘sosyal konut projeleri’ hazırlamak olduğunu dile getiren Sungur, bunun hem iç piyasadaki ev alımını hareketlendirebileceğini hem de kiraları düşürebileceğini söyledi. Sungur şunları anlattı: “Devletin sosyal konut projelerini tekrar canlandırması gerekiyor. Bu onların görevidir. Devlet her zaman sosyal konut projeleri yaptı ve çeşitli dönemlerde vatandaşını ev sahibi yaptı. Şu an hiçbir projemiz yok. Derhal vatandaşımızı nasıl konut sahibi yaparız bunların planlarını yapmalıyız”.
Öte yandan Türkiye’de bankaların neredeyse sıfır faizle konut kredisi verdiğini ve insanların ev almasını teşvik ettiğini de ifade eden Sungur, bu bankaların Kıbrıs’ın kuzeyinde de şubesi olduğunu ve aynı uygulamanın burada da yapılabileceğini vurguladı. Devletin konut politikasını geliştirmesi halinde birçok soruna çözüm bulabileceğini savunan Sungur sözlerine şöyle devam etti: “Devletin hemen konut politikasını geliştirmesi lazım. Eğer halk ev sahibi yapılırsa, otomatik olarak arz ve talep dengesi de değişecek ve kiralar düşecek, çünkü kiraya talep azalacak. Sorun sadece dövizin yüksekliği değil, arz ve talepten dolayı kira paraları da çok yüksek görünüyor. O yüzden hiç değilse KKTC vatandaşları için sosyal konut projeleri yapılmalıdır”.
“Stopaj vergileri düşerse kiralar ve ev fiyatları da düşer…”
Devletin emlak piyasasını canlandırmak için alacağı başka tedbirler de olduğunu aktaran Sungur, bunlardan birinin de stopaj vergisini düşürmek ya da kaldırmak olduğunu belirtti. Yüzde 16’ya varan stopaj vergisinin istenmemesi halinde emlakçıların da kiraları düşürebileceğini ve daha çok ev kiralayabileceğini dile getiren Sungur, “emlak sektörüne talebi artırmak devletin bu konuda sistemli çalışmalar yapmasına bağlıdır” dedi.
TİCARET
Armar Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynel Abidin Arar: “Zaten ürün maliyetleri çok yükseldi, bir de artık eskiye göre 4-5 kat daha fazla navlun ödüyoruz. Eskiden bunların ortalama değerleri belliydi. Şu an hükümet bu eski değerleri baz alarak navlunda sabit kur uygulaması yaparsa bizim için çok iyi olur”
Alakan Telefon Mağazası Yetkilisi Güneş Alakan: “Vatandaşlar sadece yeni telefon almaktan değil, telefonu tamire getirmekten bile korkuyor. Bana göre bu gidişi değiştirmenin tek yolu para birimini değiştirmektir. Hükümet bir an önce bunun kararını almalı ve uygulamaya koymalıdır”
Armar Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynel Abidin Arar:
“TL üzerinden aldığımız ürünün vergisi de TL olmalı…”
Beyaz eşya ürünleri yurtdışından gelirken yüksek rakamlarda ve dolar üzerinden navlun ödediklerini söyleyen Armar Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynel Abidin Arar, günlük kurdan ödenen bu ücretin ‘tahmin edilebilir’ olmadığını belirtti. Bunun pandemi sonrası tedarik zincirinin bozulmasıyla alakalı olduğunu anlatan Arar sözlerini şöyle sürdürdü: “Zaten ürün maliyetleri çok yükseldi, bir de artık eskiye göre 4-5 kat daha fazla navlun ödüyoruz. Eskiden bunların ortalama değerleri belliydi. Şu an hükümet bu eski değerleri baz alarak navlunda sabit kur uygulaması yapabilir, bu bizler için çok iyi olur. Ayrıca biz Türk menşeli olmayan ama Türkiye’den aldığımız ürünü TL üzerinden almamıza rağmen, gümrükten girerken üretim yerleri Uzakdoğu olduğu için vergilerini döviz üzerinden veriyoruz. Böylelikle kendi kendimize fiyat pahalılığı yapıyoruz. Bunun bir an önce değiştirilmesi ve faturası TL olarak üründen TL üzerinden vergi alınması gerektiğini düşünüyorum. Öte yandan henüz sigorta ve prim destekleri de gelmedi. Biz çalışanımızın artışını yaptık, kimseyi işten çıkarmadık ancak eğer devlet desteği gelmezse özel sektörü çok kötü günlerin beklediğini söyleyebilirim”.
“İnsanlar ucuz fiyatlara gidiyor, ikinci el piyasasına yöneliyor”
Öte yandan artan fiyatlarda halkın alım gücünün de düştüğünü ve beyaz eşya satışında da yüzde 50’den daha fazla bir düşüş yaşandığını dile getiren Arar, “insanlar daha büyük buzdolabı alacaksa daha küçüğe ve ucuza gidiyor, ikinci el talebi artıyor, vatandaş elindekini değişmek yerine onarmayı zorluyor” dedi. Dövizdeki dalgalanmadan dolayı kimsenin fiyatların ne olacağını kestiremediğini, bu yüzden borca girmekten ya da harcama yapmaktan kaçındığını belirten Arar, “lüks tüketim iyice azaldı” şeklinde konuştu.
Alakan Telefon Mağazası Yetkilisi Güneş Alakan:
“Yeni telefon almak bir yana, tamir ettirmek bile zorlaştı”
Dövizdeki artıştan dolayı insanların sadece telefon almaktan değil, telefonlarını tamire getirmekten bile çekinir hale geldiğini anlatan Alakan Telefon Mağazası Yetkilisi Güneş Alakan, bunu ülkede kullanılan para biriminin Türk Lirası oluşuna bağladı, “hükümetin yapması gereken bir an önce bu para birimini değiştirmek” dedi. Alakan şöyle devam etti: “Maalesef bunlar, ülkenin kullandığı para birimi ve bağlı olduğumuz ülke yüzünden çektiğimiz sorunlardır. Dün döviz ile aldığım ürünü TL ile sattım ve geceden sabaha kur değişti. Bugün pos cihazından yapılan o ödemeyi yerine koymak için gereken meblağ elimde yok. Gece yatarken farklı olan kur sabah kalkana kadar değişebiliyor. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok ve maalesef bu para biriminden dolayı bu işkenceyi çekmeye devam edeceğiz. Bence bu daha bir başlangıçtır. Olayların daha da kötüye gideceğini düşünüyorum. Sadece yeni telefon satışı değil teknik servisin durumu bile çok fena. İnsanlar tamir bile yaptırmak istemiyor. Satılan cihazlar da genelde zaten dövizi olan kişilerin aldığı cihazlardır. Diğerlerinin bütçesi elvermiyor.
Bana göre bu gidişi değiştirmenin tek yolu para birimini değiştirmektir. Hükümet bir an önce bunun kararını almalı ve uygulamaya koymalıdır”.