Ayşe GÜLER
Türkiye’de Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak açıklanan soruşturma kapsamında Polis Genel Müdürlüğü (PGM) içerisinde başlatılan ‘idari soruşturma’ büyük gizlilik içerisinde yürütülüyor.
PGM Denetleme Kurulu Başkanlığı tarafından mercek altına alınan ‘şüpheli polislerin’ ifadeleri alınmaya devam ediyor. ‘FETÖ soruşturmasına’ dair izlenecek hukuki süreç de merak uyandırıyor.
‘İdari’ olarak yürütüldüğü açıklanan, Polis Basın Subaylığı tarafından yapılan duyuru ile ortaya çıkan soruşturmayla ilgili YENİDÜZEN, bir dönem vekâleten PGM görevini yürüten Pervin Gürler, Emekli Başsavcılar Akın Sait, Osman Nedim Enginsoy ile tanınmış avukatlar Tahir Seroydaş ve Boysan Boyra ile görüştü.
Bir dönem vekâleten PGM müdürlüğü görevini yürüten Pervin Gürler, idari soruşturma ile ilgili Denetleme Kurulu’ndan çıkacak sonuca göre hareket edildiğini söyleyerek, cezai veya hukuki davaların bir sonraki aşamada geliştiğine, bu yöndeki kararın Polis Genel Müdürü tarafından verildiğine işaret etti.
“İdari soruşturma görüntüde bir şey olmadığını gösteriyor”
Emekli Başsavcı Osman Nedim Enginsoy ise yakın geçmişte Kıbrıs Barış Kuvvetleri’nde de böyle bir soruşturmanın yapıldığını, bazı kişilerin Türkiye’ye gönderildiğini hatırlattı, bu konuda yasal bir düzenleme bulunmadığını ancak devletin soruşturma yetkisi olduğunu da açıkladı.
İdari soruşturmanın görüntüde bir şey olmadığını gösterdiğini aktaran Emekli Başsavcı Akın Sait de, cezai veya idari soruşturmaların ‘terör soruşturmasından’ farklı olduğunu ifade etti.
“Polisler neyle itham ediliyor?”
Öte yandan Türkiye’deki mevzuata göre Kıbrıs’ın kuzeyinde soruşturma başlatılamayacağını vurgulayan Avukat Tahir Seroydaş, terör olayları ile ilgili disiplin değil, cezai soruşturmanın başlatılması gerektiğini, idari soruşturmada polislerin neyle itham edildiklerinin önemli olduğuna da vurgu yaptı.
Son olarak Avukat Boysan Boyra da polis içerisinde ‘FETÖ’ soruşturmasının Kıbrıs’ın kuzeyinde değil, Türkiye’de işlenen bir suçla ilgili olduğunu vurguladı, “Gelen talep nedir? Soruşturma kiminle yapılıyor? KKTC yurttaşları ile ilgili yoksa hem TC hem KKTC yurttaşlarıyla mı ilgilidir?” diye sordu.
--------------------------------
ESKİ PGM MÜDÜR VEKİLİ, EMEKLİ BAŞSAVCILAR VE HUKUKÇULAR NE DÜŞÜNÜYOR?
Bir dönem vekaleten PGM görevini yürüten Pervin Gürler:
“Denetleme Kurulu’ndan çıkacak sonuca göre hareket edilecek”
Bir dönem vekaleten PGM müdürlüğü görevini yürüten Pervin Gürler, idari soruşturmaların PGM içerisindeki Denetleme Kurulu tarafından yürütüldüğünü söyledi, Polis Kuruluş ve Yetkileri Yasası, ilgili tüzüklere göre bu soruşturmanın yapılabileceğini kaydetti.
Gürler, Denetleme Kurulu’ndan çıkacak sonuca göre hareket edildiğini söyleyerek, cezai veya hukuki davaların bir sonraki aşamada geliştiğine, bu yöndeki kararın Polis Genel Müdürü tarafından verildiğine işaret etti.
Emekli Başsavcı Osman Nedim Enginsoy:
“Yasal düzenleme yok ancak devletin soruşturma yetkisi var”
Emekli Başsavcı Osman Nedim Enginsoy, Bakanlar Kurulu tarafından FETÖ’nün ‘terör örgütü’ olarak ilan edildiğini, bu nedenle de idarenin önlem alma yetkisi ve hakkı olduğunu söyledi.
Enginsoy, yakın geçmişte Kıbrıs Barış Kuvvetleri’nde de böyle bir soruşturmanın yapıldığını, bazı kişilerin Türkiye’ye gönderildiğini hatırlatarak, bu konuda yasal bir düzenleme bulunmadığını ancak devletin soruşturma yetkisi olduğunu da açıkladı.
Bu duruma ‘yasal boşluk’ demenin doğru olmayabileceğine de değinen Enginsoy,‘idari soruşturmanın’ disiplin suçları gibi bazı konuları ilgilendirebileceğini, terör soruşturmasının idari bir soruşturma olarak açıklanmasında hata olabileceğini söyledi.
Enginsoy, “Öncülüğü yapan idaredir. Soruşturmayı başlatan idaredir. Belki bu nedenle idari soruşturma denilmiştir. Açıklamada hata olabilir ancak polis durup dururken soruşturma açmaz” dedi.
Poliste terfi ya da sınavlar, suçlara yönelik dosyaların soruşturulması, tutuklama ya da delil yetersizliği nedeniyle serbest bırakılma konularının da ‘terör soruşturması’ ile ilgisi olmadığına da değinen Enginsoy, bunların idare yönetimi ve yaptığı hataları bağladığını, bununla birlikte 30 yıl Savcılığın her kademesinde çalıştığını ancak böyle bir soruşturma ile karşılaşmadığını da ifade etti.
Avukat Boysan Boyra:
“Soruşturma için TC İçişleri Bakanlığı’ndan yazı gelmesi gerekiyor”
Avukat Boysan Boyra, polis içerisinde ‘FETÖ’ soruşturmasının başlaması için TC İçişleri Bakanlığı’ndan resmi bir yazı gelmesi gerektiğini, aksi halde işlemlerin yapılamayacağını savundu.
Boyra, başlatılan soruşturmanın Kıbrıs’ın kuzeyinde değil, Türkiye’de işlenen bir suçla ilgili olduğunu vurguladı, “Gelen talep nedir? Soruşturma kiminle yapılıyor? KKTC yurttaşları ile ilgili yoksa hem TC hem KKTC yurttaşlarıyla mı ilgilidir?” diye sordu.
Türkiye’de işlenen suçla ilgili terör örgütü tanımları konusunda yasal boşluk varken polis içerisinde soruşturma yapıldığına değinen Boyra, özetle şöyle devam etti: “Soruşturma varsa, bizim ülkemizde böyle bir yapılanma nelere sebep olur ? Türkiye’deki gibi kumpas davalarına sebep oldu mu? Ülkemizde davaları Savcılık değil, polis hazırlar. Şikayet makamı polistir. Polisin içinde soruşturma açılıyorsa, KKTC halkına nasıl etki yaptı? Hatalı birileri mi yargılandı, şu anda cezaevinde birileri mi vardır? Polis terfi sınavlarında bir sıkıntı var mı? Önemli olan bu soruların cevaplarıdır…”
Avukat Tahir Seroydaş:
“Türkiye’deki mevzuata göre Kıbrıs’ın kuzeyinde soruşturma başlatılamaz”
Avukat Tahir Seroydaş, Türkiye’deki mevzuata göre Kıbrıs’ın kuzeyinde soruşturma başlatılamayacağını vurgulayarak, terör olayları ile ilgili disiplin değil, cezai soruşturmanın başlatılması gerektiğini söyledi.
Seroydaş, idari ve cezai soruşturmaların birbirinden farklı olduğuna işaret ederek, PGM içerisinde başlatılan idari soruşturmanın ‘disiplin suçlarıyla’ ilgili olabileceğine, bunun da Yüksek İdare Mahkemesi’nin denetimine tabi olduğunu kaydetti.
İdari soruşturmada polislerin neyle itham edildiklerinin önemli olduğuna da vurgu yapan Seroydaş,
“İdari dendiğine göre ortada bir suç yok gibi gelir. Ceza yasası kapsamında soruşturmaya idari soruşturma denmez. Cezai soruşturma denilir” şeklinde konuştu.
Seroydaş, Yüksek Mahkeme’nin disiplin meselelerinin idari mesele olduğuna işaret etmesine rağmen,
Hukukçu Sıddık Sami Onar’ın ise disiplin işlemlerinin idari soruşturma olarak başladığına, bu soruşturma sonucunda değişim geçirerek, cezai yargılanmaya döndüğü ilkesinden hareket ettiğini aktardı.
Seroydaş, bunun tartışmalı bir mesele olduğunu da sözlerine ekledi.
Emekli Başsavcı Akın Sait:
“İdari soruşturma görüntüde bir şey olmadığını gösteriyor”
Emekli Başsavcı Akın Sait, idari soruşturmanın görüntüde bir şey olmadığını gösterdiğini aktararak, cezai veya idari soruşturmaların ‘terör soruşturmasından’ farklı olduğunu da ifade etti.
Sait, “Terör soruşturması ile ilgili yalnızca Türkiye’den değil, herhangi bir devletten talep gelebilir. Suç işlendiğine dair bilgi verilir, belge yollanır ona göre harekete geçilir” şeklinde konuştu.
Yapılan soruşturmada suça bağlayıcı bir şey bulunması halinde konunun yargıya taşındığını dile getiren Sait, polis içerisinde terfi sınavı ya da buna benzer konuların ‘terör soruşturmasından’ farklı olduğunu, aralarında bağlantılı olmadığını kaydetti.
--------------------------------
FETÖ/PDY, 21 Temmuz’da ‘terör örgütü listesine alınmıştı!...
Başbakan Özgürgün, “Duyumlar var ama geldi diyemem” demişti…
Başbakan Hüseyin Özgürgün, Türkiye’deki 15 Temmuz olayları sonrasında 21 Temmuz 2016 tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) terör örgütü listesine alındığını açıklamıştı.
Listeyle ilgili emirnamenin yeniden düzenlediğini dile getiren Özgürgün, emirnamenin Resmi Gazete’de yayımlanacağı tarihten başlayarak yürürlüğe gireceğini kaydetmişti.
Hatırlanacağı üzere Özgürgün “Şu ana kadar bilginize gelen bir FETÖ faaliyeti var mı?” sorusu üzerine ise “Duyumlar var ama geldi diyemem. O yüzden şu anda resmi olarak müdahale edilecek ciddiyette bir istihbarat gelmiş değil” diye konuşmuştu.
Başbakan Özgürgün GKK ve Polis Teşkilatı’nın bu gibi faaliyetleri önleyecek tüm tedbirleri aldığını ve bu gücü olduğunu, bu anlamda ortaya çıkabilecek her türlü sıkıntı ve her türlü problemi aşılabilecek durumda bulunduğunu da sözlerine eklemişti.
--------------------------------
FETÖ’nün Kıbrıs’a yansıması nasıl olmuştu?
FETÖ soruşturması kapsamında Sivil Savunma Teşkilat Başkanı olarak Kıbrıs’ın kuzeyinde görev yapan Fırat Alakuş ve Fatih Yarımbaş da Ankara’da tutuklanmıştı.
Fırat Alakuş, 2012-2014 yılları arasında, Fatih Yarımbaş ise 2014-2016 yılları arasında ülkemizde Sivil Savunma Teşkilat Başkanı olarak görev yapmışlardı.
Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetlerindeki yapılanmasına yönelik gerçekleştirilen operasyon çerçevesinde 3'ü albay rütbesinde 11 askeri personel, Kıbrıs’ın kuzeyinde gözaltına alınmıştı.
Askeri personellerin Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığında görevli 3'ü albay, 1'i yarbay, 1'i binbaşı, 2'si yüzbaşı, 2'si teğmen ve 2'si astsubay olmak üzere toplam 11 kişi olduğu belirtilmişti.
11 asker Ankara’ya gönderilmiş, yapılan sorguların ardından tutuklanmıştı.
29 subay hakkında yakalama kararı çıkmıştı…
Bunun yanı sıra FETÖ’nün darbe girişiminin Kıbrıs ayağını inceleyen Ankara Başsavcılığı, 29 subay hakkında yakalama kararı çıkardı. Şüphelilerden 12’si Kıbrıs’ta gözaltına alınmıştı. 8’i ByLock kullanıcısı olduğu belirlenen şüphelilerden Kurmay Yarbay E.Y.’nin 15 Temmuz’da sözde sıkıyönetim bildirisini okuduğu belirtilmişti.