Hasta olan birisi,
tedavisi uzun ve acı verici olsa da, bunun iyileşmenin bir parçası olduğunu bilir,
ve ızdırabına katlanır ...
Toplumlar da böyledir:
Izdırap ve sıkıntılar çekebilir bir toplum.
Eğer çektiği ızdıraplar hayatın gerçek gayesi için çalışıyorsa;
Refah düzeyi de artar...
Belki daha özgür bir yaşam biçimine kavuşur...
Şimdi şimdi bizi bir irdeleyelim:
Kıbrıs Türkü'nün var olma amacı nedir?
Daha fazla para mı?
Statü mü?
Kumar ve "cinsellik" mi?!
Nedir?
KKTC'nin amacı nedir?
Bazı insanların kendi çıkarlarının döne döne inşa edildiği bir "pazar" olarak var olmak mı?
Peki!
Neden seçimler yapılır, toplumdan oy istenir bu "KKTC" denen coğrafyada?
Seçilmek istemek, toplumdan güç istemek demektir...
Öyleyse, nerede kullanacaksınız siz bu gücü?
Ortada değer olarak gördüğünüz nedir?
Bu yaklaşımlar güya, hükümet programlarında yön bulurlar...
İşte size yeni "Hükümet Programı", bugün önümüzde...
Bakınız bakalım, ortada insani tek bir değer var mı?
Yok!
Öyleyse, bu hükümet modeli hangi sistemin temsilcisidir?
Değişim ve reformla özdeşleştirilen "liberal alternatifler"in mi?
Bu model;
geçmişte birilerinin şükran ile açıkladığı,
şimdilerde ise,
ekonomik tıkanıklıkların yarattığı duygular ve psikoloji içerisinde,
sözde "çağdaşlaşma formları" dedikleri modeldir ...
"Kamusal alanları ve toplumsal kurumlarımızı,
"biz toplum olarak bu işi beceremiyoruz" diye,
özelleştirin ve tekelleştirin!"
diyen modeldir...
Geçmişte yaptıklarınız ve şimdi yapacaklarınızla,
ekonominin "gereğini" yapıyorsunuz değil mi?!!!
Oldu olacak,
siyasi partiler de kâr payı dağıtan birer şirket haline dönüşsün...!
Toplumun ihtiyaç ve istekleri serbest piyasa tarafından okunup, doyurulsun!
Siyaset de buna öncülük etsin...!
Nasılsa siz varsınız...
Başımız gözümüz üstüne..!