POLİTİS gazetesinin iddiası

Politis gazetesi, “Cenevre Öncesinde Hangi Noktadayız” başlığı altında verdiği haberinde, Cenevre’de yapılacak konferans öncesinde tarafların hedefinin açıkta kalan konularda mümkün olduğu kadar çok uzlaşıya varmak olduğunu yazdı.

Kıbrıs sorununun çözümü çabaları çerçevesinde Cenevre’de gerçekleştirilmesi planlanan konferans öncesinde Kıbrıs’taki taraflar arasında uzlaşılmamış durumda bulunan unsurların sadece “dönüşümlü başkanlık, garantiler veya toprak düzenlemeleri” başlıkları olmadığı, Kıbrıs’ın güneyine göre 103 açık konu bulunduğu iddia edildi.

Politis gazetesi, “Cenevre Öncesinde Hangi Noktadayız” başlığı altında verdiği haberinde, Cenevre’de yapılacak konferans öncesinde tarafların hedefinin açıkta kalan konularda mümkün olduğu kadar çok uzlaşıya varmak olduğunu yazdı.


 



POLİTİS’E GÖRE ÇÖZÜM BEKLEYEN EN ÖNEMLİ KONULAR


Dönüşümlü başkanlık
Garantiler ve toprak düzenlemeleri
Yerleşik sayıları ve çözümden sonra federal devletin vatandaşlığını almayacak olan Türk(iye) vatandaşlarının statüsü
Güvenlik düzenlemeleri için geçiş formülü
Avrupa Birliği hukuku

Gazete, üzerinde uzlaşılması gereken konuların sadece dönüşümlü başkanlık, garantiler ve toprak düzenlemeleri olmadığını, “yerleşik sayılan ve çözümden sonra federal devletin vatandaşlığını almayacak olan Türk(iye) vatandaşlarının statüsünün düzenlenmesi” gibi önemli bazı konularda da uzlaşı gerektiğini öne sürdü.

Bu konuların arasında mülkiyet ve “Mülkiyet Komitesi’nin” işleyişinin de bulunduğunu ifade eden gazete, çözümün referandumlarda onaylanmasının ardından çözümün faaliyete geçmeye hazır olabilmesi için kurumların oluşturulması ve yeniden şekillendirilebilmeleri adına hazırlıkların başlayabilmesi ve Anayasaların yazılabilmesi için bazı ikincil konuların açık bırakılması ihtimali olduğu iddiasında bulundu.

Gazete, “garantiler ve güvenlik, toprak düzenlemeleri ve dönüşümlü başkanlık” konularında uzlaşı sağlanmasının önemine dikkat çekerken bu ve diğer bazı konularda tarafların sunduklarını iddia ettiği önerilere de yer verdi.

 

Güvenlik ve garantiler…


Güvenlik ve garantiler başlığında, Kıbrıs’ın güneyinin masaya “uluslar arası jandarma gücü kurulması, Türk askerinin yüzde 75’inin hemen, geri kalanı da belirli bir takvimde olacak şekilde çekilmesi ve çözümün uygulanmasının belirli bir geçiş dönemi çerçevesinde Güvenlik Konseyi’nin gözetiminde olması” önerileriyle gittiğini iddia etti.

İddiaya göre Kıbrıs Türk tarafı ise, Türkiye’nin sadece Kıbrıs Türk devletçiğine garantör olması ve Türkiye’nin müdahalesinin, Garanti Anlaşmalarında öngörüldüğü şekliyle tek taraflı kararla değil, Kıbrıs Türk kurumlarının belirli süreçler sonrasında alacağı kararlarla olmasını öneriyor.

Gazete, Kıbrıs Türk tarafının garantilerin, çözümün normal işleyişi sağlandıktan sonra yeniden ele alınabileceğini belirttiğini, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ise 15 yıllık bir süreden söz ettiğini de aktardı.

Haberde, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin ise bu konuda farklı bir öneri oluşturma çabasında olduğu, bu öneride “Yunanistan, Türkiye ve Federal Kıbrıs arasında çözümün uygulanması anlaşması imzalanmasının” olduğu da iddia edildi.

“Güvenlik düzenlemelerinde ortak formül bulunabilir”

Gazete, bu çerçevede güvenlik düzenlemelerinin geçiş dönemine ilişkin de ortak formül bulunabileceğini belirterek, Kıbrıs Rum tarafının bu sürenin bir buçuk yılı geçmemesi, Kıbrıs Türk tarafının ise 10 yıldan söz ettiğini aktardı.
Toprak düzenlemeleri konusunda ise en önemli anlaşmazlık unsurunun Kıbrıs Türk tarafının, dört özgürlüğün kabul edilmesi sebebiyle Kıbrıs Rum tarafına fazla toprak iadesine gerek olmadığı ve 2004 yılından buyana Güzelyurt bölgesinde (Morfu) çok şeyin değiştiği şeklindeki görüşü olduğu iddia edildi.
Haberde, bu konu üzerinde uzlaşının, bölgeye Kıbrıslı Rumların geri dönmesinin ardından Kıbrıslı Türklerin de belirli kriterlerle bölgede kalmayı sürdürmeleri şeklinde bulunabileceği öne sürüldü.

Mülkiyet…

Gazete, mülkiyet konusundaki uzlaşmazlığın ise, iade edilmeyecek bölgelerdeki Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk taşınmazlarının hukuki statüsünün ne olacağı ve Mülkiyet Komiseri’nde anlaşmazlıkların çözümü mekanizması üzerinde yoğunlaştığını iddia etti.
Haberde, Kıbrıs Rum tarafına iade edilmeyen topraklardaki Kıbrıs Rum taşınmazlarının ve benzer şekildeki Kıbrıs Türk taşınmazlarının durumunun ne olacağı, taşınmalardaki hangi düzenlemelerin “önemli iyileştirme” sayılacağı, “duygusal bağ” unsuru ve taşınmazı sonradan satın alanların durumlarının ne olacağı gibi konularda da görüş ayrılığının bunduğu öne sürüldü.
Gazete, uzlaşı sağlanmaları daha muhtemel görünen ve çözüm sürecini havaya uçurmayacak bazı diğer konuların da bulunduğunu belirterek, çözümden sonra Türk vatandaşlarının durumu, bağımsız yetkililer, çözümü uygulanması ve birincil hukuk ile düzenlemeler başlıkları altında iddialarını sıraladı.

Çalışma izinleri…

İlk başlık olarak belirtilen “KKTC vatandaşı olmayan Türk(iye) vatandaşların durumuna” ilişkin olarak gazete, Kıbrıs Türk tarafının bu kişilerin çalışma izinlerini kendisini vermeyi, Kıbrıs’ın güneyini ise, belirli bir süre çalışma izni yenilendikten sonra vatandaşlık başvurusu yapabilecek olmarı sebebiyle bu kişilerin çalışma izinlerinin federal hükümet tarafından verilmesini önerdiklerini iddia etti.

Bağımsız yetkililer (ör: kişisel veriler komiseri, rekabet komiseri vs.) konusunda ise Kıbrıs’ın güneyinin Kıbrıslı Rum’a karşılık bir Kıbrıslı Türk oranını önerdiğini, Kıbrıs Türk tarafının ise, bunların komiserlik yerine eşit sayıda katılımlı olacak komiteler şeklinde olmasını önerdiğini yazan gazete, Kıbrıs Rum tarafının ise bu uygulamanın fonksiyonel olmayacağı düşüncesini taşıdığını vurguladı.

 

Çözüm sonrası uygulanması gereken unsurlar…

 

Gazete, çözümün uygulanması başlığında ise toprak düzenlemelerine ilişkin geçiş dönemi ve Türk askerinin çekilme takvimi gibi unsurların yanı sıra, çözüm sonrası uygulanması gereken bir dizi unsur üzerinde de uzlaşı arandığını savundu.
Gazete bunlardan bazılarının, Euro’nun para birimi olarak tüm adada kullanılmaya ne zaman başlanacağı, çift fiyat etkilerinin ne kadar süre yazılacağı ve kurumların hangi takvim ve düzenlemeler çerçevesinde oluşturulacakları gibi teknik konular olduklarını aktardı.
Haberde, birincil hukuk konusunda ise Kıbrıs Türk tarafının, AB normlarından kalıcı sapmalar olması şeklindeki ilk tezinden vazgeçmesine karşın, Kıbrıs sorununun çözümünün bazı unsurları için ek protokoller önerisinde bulunduğu, Kıbrıs Rum tarafının ise bu konuda, “Türk vatandaşların hakları ve bir toplum üyesinin diğer bir toplumda mülk edinebilmesi gibi Kıbrıs Türkleri ilgilendiren konularda federal hükümet ve devletçikler düzeyinde garanti sağlayacak düzenlemeler yapılmasını” önerdiği iddia edildi. (TAK)

 

Dünya Haberleri