Fehime ALASYA
Ülkedeki meziyetli mesleklerden birini de şüphesiz akaryakıt istasyonlarında 'pompacılık' yapan emektarlar oluşturuyor... Araç sayısının hızla arttığı, iklim şartlarının giderek değiştiği ülkemizde pompacılık da tüm zahmetiyle sürdürülen bir meslek.
Lefkoşa’daki akaryakıt istasyonu Macila Petrol İstasyonu çalışanlarından Mehmet Ali Orak, mesleğinin zorluklarını ve kolaylıklarını ADRES okuyucuları için anlattı.
Akaryakıtı azalan veya biten sürücülerin gittikleri benzin istasyonunda ilk karşılaştıkları kişi pompacılar…
Onların işleri sadece araçlara yakıt koymak değil, yeri geliyor araçlara yağ döküyorlar, lastiklere hava basıyorlar, yeri geliyor araçların camlarını temizliyorlar.
27 yıldır benzin istasyonunda ‘pompacı’ olarak çalışan Mehmet Ali Orak tüm bu işlerde alın teri döken bir emektar…
“HER ŞEY KARŞILIKLI MEMNUNİYETTEN GEÇİYOR”
Türkiye’den adaya göç eden Orak, orada da pompacı olarak görev yaptığını, deneyimli olduğu için de ülkede ilk günden bu yana sektörde görev aldığını anlatıyor.
Birçok sektörde olduğu gibi pompacılıkta da deneyim ve güvenilirlik arandığını ifade eden Orak, yerli halkın bu işe yönelmediğini belirtirken, nedenini ise uzun çalışma saatleri ve düşük ücrete bağlıyor. Orak, “Bu iş çok enerji isteyen, uzun saatler ayakta ve hareketli bir tempoda olduğumuz bir iş. Bu sektörde çok fazla yerli çalışan yok, birçok yerde az maaşa uzun saatler çalıştırılmak istenen kişiler oluyor. 54 yaşındayım ve günde 12 saat çalışıyorum. Ben 17 yıldır Macila Petrol’de görev yapıyorum, herhalde artık buradan emekli olurum. Emekliliğime bir yıl kaldı. Her şey karşılıklı memnuniyetten geçiyor” diyor…
“SICAĞA ALIŞTIM DEMEK ZOR”
İki çocuk sahibi Mehmet Ali Orak, geçimini pompacılık işinden sağlıyor. Benzin istasyonunda taşıtların yakıt ihtiyacını gideren, yeri geldiğinde araba yıkamacılığı yapan, kimi zaman ise araba lastiklerinin havasıyla ilgilenen ve işini severek yapan bir emektar…
Yazın sıcağında, kışın soğuğunda sürekli açık alanda görevini icra eden Orak, “27 yıldır adadayım ama artık sıcağına alıştım demek zor çünkü bu işin en zoru yazın sıcağı…” diyor.
Günün her saatinde hareketli bir iş temposuna sahip olan Orak, özellikle sabah, öğlen ve iş çıkışı saatlerinde yoğunluğun arttığını belirtiyor.
“BİR GÜLER YÜZ, KISA BİR SOHBET İŞİMİN EN GÜZEL YANI…”
İşinde en sevdiği noktanın insanlarla iletişim içinde bulunmak olduğunu dile getiren Orak, “Yıllardır aynı istasyondayım, artık buranın daimi müşterileri beni tanıyor, ben onları tanıyorum, bir güler yüz, kısa bir sohbet, hatır alıp verme işimin en güzel yanı…” diyor.