“Pozitif vakaların %80’i BA.4 ve BA.5”

YDÜ Tıbbi Genetik Tanı Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, Kıbrıs’ın kuzeyinde Omicron’un hızlı bulaşan alt varyantı olan BA.4 ve BA.5’in yaygın olduğunu söyledi.

Ödül Aşık ÜLKER

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Tıbbi Genetik Tanı Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, Kıbrıs’ın kuzeyinde Omicron’un hızlı bulaşan alt varyantı olan BA.4 ve BA.5’in yaygın olduğunu söyledi.

Pozitif vakaların %80’inin BA.4 ve BA.5 olduğunu kaydeden Doç. Dr. Ergören, YDÜ Hastanesi’ne varyant analizlerini günlük olarak yaptıklarını belirtti.

BA.4 ve BA.5’i %3 oranı ile ilk kez 27 Nisan’da tespit ettiklerini söyleyen Doç. Dr. Ergören,

DSÖ “pandemi bitti” demeden, pandemi bitmiş gibi, Pandemi Hastanesi’ne başka servislerin taşınmasının erken bir adım olduğunu ifade etti.

Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, “Dünyanın %60’ından fazlası aşılanmadığı sürece pandeminin sona ereceğinden ve tehlikeli varyantların olmayacağından bahsedemeyiz. Son varyanta göre aşılanma oranının daha da yüksek olması gerekebilir” diye konuştu.

“Aşıların vermiş olduğu güvenle rahatladık ama çok erken olduğunu da gördük”

Soru: Dünyada da, ülkemizde de COVİD-19 vakalarına artış yaşanıyor. Yaz aylarında böyle bir patlama bekleniyor muydu?

Doç. Dr. Ergören: Yaz aylarında rahatlama oldu, çünkü hem aşılandık hem de omicron varyantı çok etkili değildi, ölüm oranları ve hastaneye yatışlar düşüktü. Ama aslında hem DSÖ, hem de bizim yaptığımız çalışmalar bu işin bitmediğini göstermekteydi. Biz, Nisan ayında yaptığımız analizler sonucunda Güney Afrika’da yeni bir varyant bekliyorduk, ki bu çıktı. Daha sonra Hindistan’da bekliyorduk, ki geçenlerde orada da yeni bir alt varyantın olduğu açıklandı. Dünya nüfusunun hala sadece yarısı tam doz aşılı. Dünyanın %60’ından fazlası aşılanmadığı sürece pandeminin sona ereceğinden ve tehlikeli varyantların olmayacağından bahsedemeyiz. Son varyanta göre aşılanma oranının daha da yüksek olması gerekebilir.

Ayrıca DSÖ, test sayısının azaltılmaması gerektiği konusunda sürekli uyarılar yaptı, yapmaya da devam ediyor. Test sayısı azaldıkça, veri tabanlarına daha az sayıda veri giriliyor, veriler azaldıkça virüsün nasıl evrimleştiğini izlemek güçleşiyor. DSÖ’nün önlemleri kaldırmanın erken olduğuna dair uyarılarına rağmen, Avrupa’da birçok ülkede önlemler kaldırıldı. Bugün bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Yaz gelince özlediğimiz seyahatler yapılmaya başlandı. Aşıların da vermiş olduğu güvenle rahatladık ama bunlar için çok erken olduğunu da gördük.

“BA.4 ve BA.5 çok hızlı bulaşıyor”

Soru: Omikronun alt varyantları olan BA.4 ve BA.5’in dünyanın pek çok yerinde yaygın olduğuna dair bilgiler paylaşılıyor. BA.4 ve BA.5’in özellikleri nelerdir?

Doç. Dr. Ergören: Omicron’un BA.4 ve BA.5 alt varyantları çok hızlı bulaşıyor. Omicron’un diğer varyantlarına göre akciğerlere yerleşme ve orada çoğalma potansiyeli de çok daha fazla. BA.4 ve BA.5, unuttuğumuz semptomları da geri getirdi. Delta varyantındaki koku ve tat almama, eklem ve sırt ağrısı ve yüksek ateşi Omicron’un başında unutmuştuk ancak Omicron’un BA.4 ve BA.5 varyantında bunlar geri geldi.

BA.4 ve BA.5 aşılara karşı da dirençli ve antikorlardan kaçabiliyor. Ocak ve Şubat ayında pozitif olan kişiler yani Omicron’un ilk varyantı olan BA.1’in oluşturduğu doğal antikorlardan kaçabiliyor. Omicron biyolojiyi bize tekrardan öğretti. Normalde bir varyant bulaşı olduğunda, aynı varyantı tekrardan olmamayı bekleriz. Omicron bizi şaşırttı ve tekrar hasta edebiliyor, o yüzden dikkatli olmalıyız.

Tabi ki aşılar bizi bir ölçüde koruyor. Ancak Güney Afrika verilerine baktığımız zaman ölüm oranlarında hafif bir artış olduğu gözlemleniyor. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre de  geçtiğimiz haftaya kıyasla hastaneye yatışta %70 oranında artış var. Bir haftada iki ölüm oldu. Aslında BA.4 ve BA.5 etkisini gösteriyor. Tabi ki bu hastaların başka yan hastalığı da olabilir ama sağlıklı bireyler bile bunu ağır geçiriyorlar.

“BA.4 ve BA.5 %80, BA.2 %12, BA.1 %8”

Soru: Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı Haziran ayındaki verilere göre Kıbrıs’ın kuzeyinde BA.2 alt varyantının yaygın olduğuna dair bilgi paylaştı. Kıbrıs’ın güneyinde BA.4 ve BA.5’in %90 oranında etkin olduğu açıklandı. Sizin çalışmalarınız bu konuda ne diyor?

Doç. Dr. Ergören: Sağlık Bakanlığı’nın açıklaması doğrudur. Haziran ayında BA.2 yaygındı. Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz gün Haziran ayında Türkiye’ye gönderdiği numune sonuçlarını açıkladı.

Biz YDÜ Hastanesi’ne gelen test başvuruları için varyant analizlerini günlük çalışabiliyoruz. BA.4 ve BA.5’i %3 oranı ile ilk kez 27 Nisan’da tespit ettik. Bu oran yavaş yavaş yükseldi. BA.4 ve BA.5’in inanılmaz derecede bulaştırıcılık kapasitesi var ve şu anda, yani Temmuz ayının ilk yarısında, YDÜ Hastanesi’nde yapılan testlerde tespit edilen pozitif vakaların %80’i BA.4 ve BA.5’tir. Biz her pozitif vakayı analiz ediyoruz. BA.4 ve BA.5’in %80 civarında yaygın olduğunu gözlemliyoruz. BA.2 %12, BA.1 de %8 civarındadır. Güney Afrika’da BA.4 Ocak ayında, BA.5 de Şubat ayında ilk kez tespit edildi. BA.5 Türkiye’de şimdi yükselmeye başladı. Dünyada %10-15 civarında BA.4, %55 civarında BA.5 var. Yani bu iki varyant dünyada geneli %70 bandında yer alıyor.

Turistler geliyor, düğünler, mezuniyet törenleri yapılıyor. Şu andaki tablonun mezuniyetlerin sonucu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Farklı ülkelerden, haklı olarak çocuklarının mezuniyeti için ülkemize gelen aileler oldu. BA.4 ve BA.5’in o şekilde burada bir anda ivme kazandığını söyleyebiliriz.

“Bakanlığın örnekleri Türkiye’ye yollaması üzücü bir durum”

Bakanlığın örnekleri sürekli Türkiye’ye yollaması aslında üzücü bir durum. Biz varyantları ülkemizdeYDÜ Hastanesi’nde çalışabiliyoruz ve kendi geliştirdiğimiz kitle, varyant tespitini aynı gün içinde yapabiliyoruz. Biz işbirliğine her zaman açığız. Yöneticilerimiz sürekli Sağlık Bakanlığı ile temasta... Türkiye’ye örnek gönderip, bir önceki aya ait verileri kamuoyu ile paylaşmak ne kadar doğru?

Soru: Sağlık Bakanlığı varyantların tespiti için örnekleri Türkiye’ye gönderiyor. Bunun yerine, varyantların tespiti için devletin nasıl bir yatırım yapması gerekir?

Doç. Dr. Ergören: Geliştirdiğimiz kitle varyantları ayırmaktayız. Bakanlık da onay almış bu kitleri kullanarak varyantları tespit edebilir. Ya da sekans analizi yöntemini kullanabilir ama o biraz maliyetli olabilir.

“YDÜ Hastanesi’nde yapılan testlere göre pozitiflik oranı %35”

Soru: Sağlık Bakanlığı %16 pozitiflik oranı olduğunu da açıkladı...

Doç. Dr. Ergören: Sağlık Bakanlığı tüm laboratuvarlar ve hastanelerden gelen veriler ışığında bilgi veriyor. Antijen ve PCR sonuçlarını birlikte değerlendiriyor. Biz, salgının başından beri antijen ve PCR sonuçlarının ayrı ayrı paylaşılması gerektiği yönündeki görüşlerimizi bildirdik ama değişen bir durum olmadı. Mesela antijeni pozitif çıkan bir kişinin daha sonra PCR testini de yapması gerekmektedir. Veriler paylaşılırken bu kişinin her iki testi de hesaba katılıyor mu? YDÜ Hastanesi’nde yapılan testlere göre, Temmuz ayında pozitiflik oranı %35 civarındadır. Tabi ki biz merkez olarak kendi deneyimimizi sunuyoruz.

“BA.4 ve BA.5 geldi ve en başa döndük”

Soru: Pandemi hastanesine başka servisler taşındığı için COVİD-19, sağlık sistemi içinde çözülmeye çalışılıyor. Bu ortamda bu uygulama ne kadar sağlıklıdır?

Doç. Dr. Ergören: DSÖ “pandemi bitti” demeden bunu yapmak bence yanlış bir adımdır. Sonuçta sağlık sistemimiz, imkanlarımız ortada... Biz “Post-COVİD mi, uzun COVİD mi” diye tartışırken yeni varyantlar BA.4 ve BA.5 geldi ve en başa döndük. O nedenle pandemi bitmiş gibi adımlar atılması için çok erkendi.

“Aşılar güncelleniyor. Bize ne zaman gelecek?”

Soru: BA.4 ve BA.5 varyantlarının aşılardan kaçabildiğini ancak aşıların da bir ölçüde koruduğundan bahsettiniz. Bunu biraz açar mısınız?

Doç. Dr. Ergören: Aşı olmasaydık şu anda bu kadar rahat olamazdık. Dışarı çıkabiliyoruz, düğünler, etkinlikler oluyor... Aşılar bu varyantlara karşı da bir ölçüde koruyor. Korumasaydı belki de ölüm sayıları çok daha fazla olacaktı.

Bu arada aşılar güncelleniyor. Eylül ayında BA.4 ve BA.5 varyantlarını da içeren, yeni versiyon aşıların hazır olması bekleniyor. Bu aşılar bize ne zaman gelecek? Bununla ilgili harekete geçmemiz lazım. Ayrıca dünyada artık FDA tarafından onaylanan bir oral tablet var, o da temin edilebilir. Önümüz kış, bu virüs şekil değiştirebilir, dediğim gibi dünya nüfusunun büyük bir kısmı hala aşılanmadı, virüs evrim geçirebilir, ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz.

Soru: Aşı çağrıları yeniden başladı. Şimdi aşı yaptırmalı mı yoksa güncellenecek olan aşıları mı beklemeli?

Doç. Dr. Ergören: Türkiye Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) ve İngiltere’den bu konuda açıklamalar, öneriler şu şekilde, “Eğer vakti geldiyse aşı olmak, hiç olmamaktan daha iyidir”. İngiltere 60, Türkiye 50 yaş üzerini aşılanmaya çağırıyor. Güney, 4. doz aşı çağrısında bulundu. Bizde 65 yaş üstü, 4-6 ay önce aşılananlar, aşı olmaya çağrıldı.

“Virüs kendini yeniliyorsa, testlerin de yenilenmesi gerekir”

Soru: Son dönemde pek çok semptomu olmasına, tekrar tekrar test yaptırmasına rağmen hep negatif çıktığını söyleyenler var. Testlerin pozitifleri yakalayamıyor olması söz konusu olabilir mi? Test kitlerinin de yeni varyantlara göre güncellenmesi gerekmez mi?

Doç. Dr. Ergören: Kesinlikle, nasıl ki virüs kendini yeniliyorsa, testlerin de yenilenmesi gerekir. Biz virüsteki değişimleri takip ediyoruz. YDÜ Hastanesi olarak avantajımız, kendi ürettiğimiz kitleri kullandığımız için, virüsteki değişikliğe göre kitlerimizi güncelleyebiliyor olmamız. Sağlık Bakanlığı, test kitlerinde firma öz beyanı olan, AB içerisinde pazarlanması için cihazın In-vitroDiagnostik Direktifi (CE-IVD) sertifikasına sahip olup olmadığına ve kullanılan kitin güncellenme tarihine dikkat etmelidir. KKTC Sağlık Bakanlığı, Avrupa Konseyi direktifinin hükümlerini içeren bu tüzüğe sahip değildir. YDÜ tarafından üretilen ve tıbbi cihaz olan SARS-CoV-2 PCR tanı kiti, KKTC Sağlık Bakanlığı’ndan kullanılabilinir onayı almış olmasına rağmen, bürokratik sebeplerle CE-IVD belgesi öz beyan olarak düzenlenememektedir. Bunun dışında piyasada kullanılan tüm COVID-19 tanı kitleri TC Sağlık Bakanlığı’nın kontrolü altında Moleküler Tanıda Kalite Kontrol (MOTAKK) dış kalite programı tarafından kontrol edilmektedir.

MOTAKK dış kalite kontrolü, TC genelinde klinik laboratuvarlarda yapılan moleküler tanı testlerinin ve viral enfeksiyonların tanısında kullanılan moleküler yöntemler için dış kalite kontrol panellerini içeren ve bu bağlamda tanıda kullanılan tüm tanı kitlerinin hem validasyonu, hem de kalitesini kontrol eden bir kurumdur. MOTAKK, her ay kör olarak yaklaşık sayısı 400 olan ve COVID-19 tanısı veren laboratuvarlara 5 adet örnek göndermekte ve gönderilen örnekler kurumlar tarafından verilen süre içerisinde çalışılarak sonuçları MOTAKK sistemine yüklenmektedir. MOTAKK tüm kurumlardan gelen sonuçları kendi sonuçları ile karşılaştırıp, değerlendirmekte, her ay kullanılan tüm kitlerin sonuçlarını yayınlayarak, Sağlık Bakanlığı’na da bilgi vermektedir. MOTAKK tanı için kullanılan kitlerde %85 başarı oranı ararken, kriter dışı olan tanı kitlerini de Sağlık Bakanlığı’na bildirmektedir.

“PCR tanı kitimiz bir ulusal, bir de uluslararası kongrede ödül kazanmıştır”

YDÜ kurumunda üretilen PCR tanı kiti MOTAKK dış kalite programına kayıtlıdır ve başarı oranı 100%’dür. Ayrıca, PCR tanı kitimiz bir ulusal, bir de uluslararası kongrede ödül kazanmıştır. Kitimizi kullanarak yaptığımız çalışmalardan bilim çevresi ile paylaştığımız iki yayınımız da bulunmaktadır. Aslında, KKTC’nin önünde büroktatik engeller olmasa, FDA’in tıbbi cihazlar için aradığı tüm şartları 100% başarı ile yerine getirmiş durumdayız. Bu konuda devlet yetkilileri de buradaki çalışmaları desteklemelidir.

“Bulaş bu hızla devam ederse tedbirler de artırılabilir”

Soru: Kapalı alanlarda maske zorunluğu getirildi ve ücretsiz testler yapılmaya başlandı. Bu tabloda bunun yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Doç. Dr. Ergören: Aslında artık hepimiz ne yapmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Maskeleri erken çıkardık. Hijyen konusunda da rahatladık. Hijyen ve kapalı alanlarda maske yeniden devreye girmeli. Bulaş bu hızla devam ederse tedbirler de artırılabilir.

Bu hastalığı çok rahat atlatabileceğimiz, hastalığı bulaştırdığımız yakınlarımız ve yaşlıların çok daha büyük sıkıntılar yaşayabileceği akıldan çıkarılmamalı. Halk sağlığı için dikkatli olmalıyız.

BA.4 ve BA.5’in tedavi süresi de uzun. Devletin karantina süresini güncelleyip 10 güne çıkarması gerekebilir. Bu kadar hızlı bulaşan bir varyant yaygınken, halk sağlığı açısından risk almamak gerekir.

Röportaj Haberleri