İlk önce buraya gelmedi.
Önce Azerbaycan, sonra KKTC dedi.
Bu iyi bir şey mi kötü mü!
Yani burayı ikinci sıraya koyması leyhimize mi, aleyhimize mi?
Hep ilk olarak buraya gelinirdi çünkü geleneksel olarak…
Ondan sonra da Azerbaycan’a…
Bu kez tersi oldu, aynı gün olsa da önce Azerbaycan, sonra KKTC oldu.
Belki de artık işlerimizin Genel Müdürlüğe kalmasındandır.
Bundan sonra hangi bakanlıkla ilgili bir konu varsa o konunun Bakanı konuyu görüşmek üzere Genel Müdürle konuşmak için Ankara’ya gidecek.
Bakan’ın düzeyinin Genel Müdüre indiğinin resmidir.
Şimdi sevinmeli mi, üzülmeli mi bilemedim!
Ne acayiptir ki bir ülkenin diğer başka bir ülkeyle ilişkilerinin hangi düzeyde olduğuna yorum yapmak durumunda kalıyoruz.
Yani bakanla bakan mı, bakanla müdür mü, herhangi bir bürokrat mı?
Şimdi anlaşılıyor bakanla müdür!
Üzücü olan da bu.
“Bundan sonra size müdürüm bakacak” denmesi…
Önceden “size bakanım bakacak” denmesi de üzücü tabii ki…
Yani birilerinin bize bakması!..
Bunlara mecbur kalmamız veya bırakılmamız…
***
Öyle ki bundan sonra her şey bir adamın kontrolü altında olurken,
Müdürü, müsteşarı, bürokratı, dekanı, rektörü bir kişi atarken,
Herşey, herkes bir kişiden sorulurken,
Ona sorulmadan tuvalete gidilemezken,
Bize de müdürü “alın uygulayın” diyecek.
***
O ki istediğine sözleşmeyle görev verecek, hem de en üst derecede,
O ki o sözleşmelinin maaşını belirleyecek,
Sözleşmenin bitmesini, kıdem tazminatı alıp almamasını,
Her şeyini…
Hiçbir yazılı kurala bağlı olmadan…
Herşey tek bir ağızdan.
***
Başkanlık da olsa nasıl bir başkanlıktır bu anlamak zor!
Türk usulü deniyor ama Türk usulüne de uyacak bir durum yok.
Erdoğan usulü!
***
Bakanların sayısını 21’den 16’ya düşürmüş,
Burada; “Bakın, orada bile 16 bakan var” denip örnek gösteriliyor.
Erdoğan hiç bakan yapmasa bile olurdu.
Herşeyi Külliye’den yürütecek nasılsa…
Bakanların dışında sarayındaki belki sayısız başdanışmanları aracılığıyla…
Nasıl olsa Beştepe’de 1000’den fazla oda var.
1000 kadar da danışman olabilir.
Yani Bakan sayısının 16 olması bir şey ifade etmiyor.
Onların da elleri kolları Külliye’ye bağlı inip kalkacak nasıl olsa…
***
Ne acıdır ki bizim de burada bize bakacak! Müdürün yazacağı, yazdıracağı uygulamalara göre ancak hareket etme kabiliyetimiz olabileceği gibi…