Kıbrıs Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu, “Alithia” gazetesine verdiği röportajda, Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs sorunundaki son gelişmelere ilişkin görüşlerini aktardı.
Alithia gazetesi, Kıbrıs Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu’nun, röportajını yayımladığı haberinde, Kıbrıs sorununda, bir çok kez, yakın ve uzak geçmişte, dönüm noktalarından bahsedildiğini; ancak bunun, bu defa, diğerlerine oranla, daha çok geçerli olduğunu, gelecek altı ayın, gelişmelere gebe olduğunu yazdı.
Gazete, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bunu herkesten daha iyi bildiğini de belirtti.
Habere göre, Kıbrıs Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu, verdiği röportajda, güvenlik konularında uygun hazırlığın yapılmasının önemine dikkat çekti.
Amacın, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin, sadece yeniden başlaması değil, başarı potansiyeline de sahip olması yönünde olduğunu belirten Prodromu, ancak bunun olabilmesi için de, zaman takvimlerinin bulunmaması gerektiğini savundu.
Prodromu, ancak Rum Yönetimi’nin, sonuç almadan süresiz uzatmaya yol açacak bir müzakere de arzulamadığını ifade etti.
Lute’un gelişi
“Müzakerelerin, sonbaharda, yeniden başlaması amacıyla, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un, Ada’ya geldiği, her iki tarafı dinlediği, garantör ülkelerle de temaslarda bulunacağının anımsatılması ve bu hedefe yaklaşılıp yaklaşılmadığı” şeklindeki bir soru üzerine Prodromu, Kıbrıs’ın güneyinin tezlerine ilişkin olarak, Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’in, kendilerinin, müzakerelere, kalındığı yerden ve Crans-Montana’da şekillenen Guterres çerçevesine bağlı olarak yeniden başlamaya hazır olduklarını Lute’a ilettiğini belirtti.
Prodromu, bu açıdan, kendilerinin müzakerelerin yeniden başlamasına çok yakın olduklarını ancak bunun diğer tarafa da bağlı olduğunu savundu.
Türkiye’den ve aynı zamanda Kıbrıs’ın kuzeyinden duyduklarının, iyimserlik yaratmadığını ileri süren Prodromu, buna karşın, konunun, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un, Kıbrıslı Türk Lider Akıncı’nın neler dediği ve Ankara’dan neler duyacağı noktasında, resmi olarak ne sunacağı olduğunu söyledi.
Prodromu, kamuoyu önünde duyduklarının aksine, olumlu bir karşılık durumunda o zaman müzakerelerin yeniden başlaması güzergahında olacaklarını belirtti.
Kıbrıs sorunu süreci
“Hangi sürecin takip edilmesinin istendiği, BM Genel Sekreteri her iki tarafı diyaloğa çağırırken gelecek safhayı Kıbrıs’ın güneyi’nin nasıl gördüğü” şeklindeki bir soru üzerine Prodromu, BM çerçevesindeki sürecin, kesin ve üzerinde anlaşmaya varılmış olduğunu düşündüğünü, Genel Sekreter’in başka bir hakemlik rolü olmaksızın -ki bu nedenden dolayı sorumluluk yüklemesi beklenmiyor- iyi niyet misyonunu sağladığını ifade etti.
Zamana yayılacak bir müzakere istedikleri anlamına gelmeksizin, bir çeşit zaman takvimsiz bir süreçten söz eden Prodromu, acele edecek olan biri bulunuyorsa, bunun da Kıbrıs Rum tarafı olduğunu, çünkü “ işgal altında bulunan Kıbrıs Cumhuriyeti toprakları olduğunu, her gün oldu bittiler ve değişimle tehdit edildiğini, tüm haklarından mahrum bırakılan kendi insanlarının göçmen olduğunu, kendilerini güvende hissetmediklerini, binlerce Türk askerinin yanlarında olduğunu” iddia etti.
Prodromu, bunlara bağlı olarak en kısa zamanda “işgali veya Türkiye tarafından kontrolü ” sonlandıracak bir anlaşmayı istemede her nedenlerinin bulunduğunu ileri sürdü.
Prodromu sözlerinin devamında, müzakerelerin, Crans-Montana’da kaldığı yerden devam etmesine hazır olduklarını ancak ele alınması ve sonuçlandırılması gereken konuların da bulunduğunu söyledi.
BM’nin hazırladığı “askıda olanlar” listesinde dahil olan konuların yeteri kadar olduğunu söyleyen Prodromu, bununla birlikte anahtarın “güvenlik” konuları olduğunu savundu.
Prodromu, Türkiye’nin garantiler ve müdahaleler ile Kıbrıs’taki askeri varlığına ilişkin uzlaşmaz tutumu bulunduğunu iddia ederek, bunun değişmesi durumunda o zaman diğer askıda bulunan konularda daha kolay ilerleme sağlanabileceğini ileri sürdü.
“Güvenlik, garantiler ve ordu konularına geçmeden önce iç başlıklarda da ciddi açık konuların bulunduğu” şeklindeki gözlem üzerine Prodromu, bazı ciddi konuların bulunduğunu, örneğin ekonomi konularında, sadece çözümün finanse edilmesi veya gerekli olacak tazminatlar konusunun bulunmadığını; ekonominin birleştirilmesi gibi birçok pratik konuların var olduğunu söyledi.