“Külliye” ya da resmi ağızla “yerleşke” bu kadar özel, görkemli, anlamlı ve önemli bir projeyse niye topluma tanıtılmıyor?
En sıradan projeleri boy boy tanıtan altbaşkan ve elemanları bu “tarihi yapıyı” neden gizliyor?
Projeyi dev bir ekranda görmek, mimarını da dinlemek isterdik.
İçerisinde kaç salon salomanje, kaç kütüphane olduğunu siz biliyor musunuz?
Kaç çam ağacı, kaç badem var?
Misal merak ediyoruz, yatılı misafir kabul edilebilecek mi?
Restoran ya da spor salonu var mı?
Amfi-tiyatrosu ya da sergi salonları olacak mı?
Camisi de olacak diyorlar, öyle mi?
“Külliye” isminden neden vazgeçildi, ne zaman “yerleşke” oldu örneğin!
“Millet Bahçesi”nin içinde hayvanlar olacak mı?
***
Kim mimarı, proje nerede çizilmiş, nasıl bir kültür düşünülmüş, nereden ilham alınmış, kaç ağaç dikilecek, kaç merdiven yürünecek, bilmek istemez misiniz?
Birkaç vekile sordum, “Biz de bilmiyoruz” dediler.
Vazgeçmedim, zorladım, birkaç bakan aradım.
"Biz de hiç görmedik" diye geri döndüler.
İyi de, hiç görmediğiniz, hiç bilmediğiniz, içeriğini anlamadığınız bir proje için o kadar laf söylediniz!“Projeyi selamlıyorum, büyük bir gurur ve heyecan yaşıyoruz” diyenler ne mimarı tanıyor, ne projeyi görmüşler.
“Hiç mi sunum yapılmadı size” diyorum.
“Yok.”
“Bu yerleşke çağdaş, modern ve çevreci bir anlayışla yapılıyor” diyorsunuz da nereden biliyorsunuz.
Kimse görmedi!
Siz “çevreci” derken, orada, ağaçlar kesiliyordu.
***
İhale Ankara’da çıkıldı malum, meraklıyım ya…
Bu kez Ankara’dan bir gazeteci arkadaşıma yazıyorum.
“Türkiye’de inşa edilecek bir proje için yurt dışında ihale yapılıyor mu? Avrupa'da ya da ABD'de ihale yapılıyor mu, örneğin Ankara'daki bir proje için? Böyle bir usul var mı?”
Gazeteci dostum da bir başka bilir kişiye yöneltiyor bu soruyu ve gelen yanıtı aynen bana iletiyor:
“Bildiğim kadarıyla burada öyle olmuyor. Bizde yaygın uygulama şu; herkese açık ihale yerine özel davet usulüyle ihale yapılıyor. Böylece istenilen kişiye iş veriliyor.”
***
Projeyi gören tek kişi var mı gerçekten…
Merak içindeyim!