“Proje var, haberimiz yok”

Ankara’nın, ‘Derinya’ya TOKİ’nin yapacağı sosyal konut, kabloyla elektrik ve TC vatandaşlarına Türkiye’de sağlık sisteminden yararlanma hakkı’nı içerdiği açıklanan “3 müjdesi”, Kıbrıs’ın kuzeyinde endişeleri de beraberinde getirdi.

▶ Ankara’nın, ‘Derinya’ya TOKİ’nin yapacağı sosyal konut, kabloyla elektrik ve TC vatandaşlarına Türkiye’de sağlık sisteminden yararlanma hakkı’nı içerdiği açıklanan “3 müjdesi”, Kıbrıs’ın kuzeyinde endişeleri de beraberinde getirdi.  

▶ Ne öncesinde, ne de açıklanmasının ardından konunun muhatapları “müjdelerin içerikleri” konusunda bilgilendirilmedi, bazı oda ve örgütler “varsayımlar” üzerinden değerlendirme yaptı, bazıları ise bilgi eksikliği nedeniyle soruları yanıtsız bıraktı.

TOKİ “MÜJDESİ”

Müteahhitler Birliği Başkanı Gürcafer: “Açıklama ilk nazarda inşaat sektöründe tepkilere neden oldu. İşin doğrusunu öğrenmeye çalışıyoruz. Yapılacak olan proje eğer; inşaat sektöründeki tüm paydaşların ortak katılımıyla yapılacaksa, buna karşı değiliz. Ama TOKİ bir ofis açıp, istediği bölgeye sosyal konutlar yapıp, kendi istediği insanları ev sahibi yapacaksa buna karşı çıkarız.”

Eski İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars: Dörtlü hükümet döneminde Sosyal Konut Birimi olarak hazırladığımız projenin devam etmesi güzel. Ancak eğer bu boş bir vaat değilse, mimar ve mühendislerimiz, müteahhitlerimiz hazır olan böyle bir projeyi yapabilecek kapasitede. Umarım TOKİ ile işbirliği, teknik bilgi anlamında kalır.”

ELEKTRİK “MÜJDESİ”

CTP Milletvekili Salahi Şahiner: “Alım garantili bir sözleşmeye imza atılmayacak, elektrik alış-verişi karşılı yapılacak, kablolama faaliyetleri halka yansıtılmayacak bir enterkonnekte sisteme evet diyebiliriz. Ama eğer bu müjde, alım garantili bir sözleşme barındırıyorsa, kablolama faaliyetleri halkın sırtına yansıtılacaksa, sadece Türkiye elektrik verecekse, buna karşıyız. Bu konuda hukuksal mücadele verilmesi için elimden geleni yapacağım.”

EL-SEN Başkanı Çağlayan Cesurer: “Tek taraflı alım garantili kablo antlaşmasına karşıyız. İki ülke arasında kablo ile elektrik taşınması, ‘karşılıklı ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak’ yapılmalı. Ama burada yapılmak istenen, tek taraflı olarak enerjinin Türkiye’de kurulu bulunan bir santralden uzun vadeli alım garantili alınması.”

SAĞLIK “MÜJDESİ”

Eski Sağlık Bakanlarından, CTP Milletvekili Filiz Besim:  “Ben bunu Kıbrıs için bir müjde olarak değerlendirmiyorum. İki ülke arasında olması gereken, iki ülkedeki tüm yurttaşları kapsayacak genel sağlık sigortası protokolleridir. Örneğin Hollanda ve Türkiye arasında böyle bir protokol vardır. İki ülke arasında olması gereken ilişki budur.”

Ertuğrul SENOVA

YENİDÜZEN, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Ankara’dan açıkladığı “3 müjdenin” Kıbrıs’taki yansımalarını araştırdı…

Ankara’nın, ‘Derinya’ya TOKİ’nin yapacağı sosyal konut, kabloyla elektrik ve TC vatandaşlarına Türkiye’de sağlık sisteminden yararlanma hakkı’nı içerdiği açıklanan “3 müjdesi”, Kıbrıs’ın kuzeyinde karşılık bulmadı. Ne öncesinde, ne de açıklanmasının ardından konunun muhatapları “müjdelerin içerikleri” konusunda bilgilendirilmedi, bazı oda ve örgütler “varsayımlar” üzerinden değerlendirme yaptı, bazıları ise bilgi eksikliği nedeniyle soruları yanıtsız bıraktı.

Konunun muhatapları, söz konusu kararların içeriklerine ilişkin bilgilendirilmediklerini, Kıbrıs’ın kuzeyindeki sivil toplum örgütleri ve odalarla herhangi bir görüşme yapılmadan bu “müjdelerin” açıklandığını ifade etti; açıklamalar genellikle “varsayımlar” üzerinden gerçekleşti…

Bazı oda ve örgütler, “müjdelerin” içerikleri konusunda bilgilendirilmedikleri için YENİDÜZEN’in sorularını yanıtsız bıraktı.

TOKİ ile sosyal konut “müjdesi”

“Derinya’ya TOKİ işbirliğinde sosyal konut müjdesi” ile ilgili konuşan Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, açıklamanın ilk nazarda inşaat sektöründe tepkilere neden olduğunu dile getirdi, işin doğrusunu öğrenmeye çalıştıklarını kaydetti.

Gürcafer, inşaat sektöründeki tüm paydaşların ortak katılımıyla yapılacak bir sosyal konut projesine TOKİ sadece maddi destek verecekse, buna karşı olmayacaklarını belirtti ancak eğer TOKİ Kıbrıs’ta bir ofis açıp, istediği bölgeye sosyal konutlar yapıp, kendi istediği insanları ev sahibi yapacaksa buna karşı olduklarını belirtti.

Eski İçişleri Bakanlarından, bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars ise, “müjdenin”, dörtlü hükümet döneminde Sosyal Konut Birimi olarak hazırladıkları projenin devamı olduğunu söyledi; “Eğer bu boş bir vaat değilse, mimar ve mühendislerimiz, müteahhitlerimiz hazır olan böyle bir projeyi yapabilecek kapasitede. Umarım TOKİ ile işbirliği, teknik bilgi anlamında kalır” dedi.

Elektrik “müjdesi”

Oktay’ın açıkladığı bir diğer müjde olan “kablo ile elektrik temin projesi” ile ilgili konuşan CTP Milletvekili Salahi Şahiner, alım garantili bir sözleşmeye imza atılmayacak, elektrik alış-verişi karşılı yapılacak, kablolama faaliyetleri halka yansıtılmayacak bir enterkonnekte sisteme evet diyebileceklerini ama AKSA’nın Mersin’e bir santral kurup, sadece Türkiye’nin elektrik vereceği, alım garantisi sözleşmesinin imzalanacağı bir plana hayır diyeceklerini belirtti, hukuksal mücadele başlatılması için çaba sarf edeceğini belirtti.

EL-SEN Başkanı Çağlayan Cesurer de, “Tek taraflı alım garantili kablo antlaşmasına karşıyız” dedi, iki ülke arasında kablo ile elektrik taşınması konusunun, “karşılıklı ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak” yapılması gerektiğini vurguladı. Cesurer ayrıca, “Yapılmak istenenin, tek taraflı olarak enerjinin Türkiye’de kurulu bulunan bir santralden uzun vadeli alım garantili alınması” olduğunu iddia etti.

Sağlık “müjdesi”

Eski Sağlık Bakanlarından, CTP Milletvekili Filiz Besim, Oktay’ın, Kıbrıs’ta yaşayan TC vatandaşlarına yönelik “Türkiye’deki sağlık sisteminden yararlanma hakkı müjdesini”, Kıbrıs için bir müjde olarak değerlendirmediği belirtti, iki ülke arasında olması gerekenin, iki ülkedeki tüm yurttaşları kapsayacak genel sağlık sigortası protokolleri olduğunu belirtti, bu konuda Hollanda – Türkiye örneğini verdi. Besim,“İki ülke arasında olması gereken ilişki budur” dedi

TOKİ “MÜJDESİ”

Eski İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars:

“Proje, dörtlü hükümet döneminde hazırlanan sosyal konut projesinin devamı”

Eski İçişleri Bakanlarından, bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın “TOKİ işbirliğinde” Derinya bölgesinde yapılacağını açıkladığı sosyal konut projesi “müjdesinin”, dörtlü hükümet döneminde Sosyal Konut Birimi olarak hazırladıkları projenin devamı olduğunu söyledi:

“İçişleri Bakanı olduğum dönemde, Sosyal Konut Birimi olarak müteahhitlere rekabet yaratmayacak ama kentlerde yaşayan dar gelirli vatandaşların da ev sahibi olabilmesini sağlayacak bir proje başlatmıştık. O dönemde projenin ilk bölgesi için hane halkı anketi ile ihtiyaç analizi yapmış ve Maraş - Derinya bölgesinde ihtiyaç duyulduğu sonucuna ulaşmıştık. 140 dönümlük bir araziyi sosyal konut projesi ve kentsel dönüşüm için ayırmıştık O bölgede, hem yeni bir geçiş kapısı hem de devletin projeye uygun arazisi mevcuttu. Şubat 2020’de lansmanını yaptık ancak araya önce pandemi girdi, ardından da hükümet bozuldu. Bizim başlattığımız, ihaleye çıkmaya hazır projenin devam edeceğinin Mecliste takipçisiydim. Kaynak yok deniyordu. Bunun devam ettirilecek olması doğru bir yaklaşım.”

“Umarım TOKİ ile işbirliği, teknik bilgi anlamında kalır”

Baybars, dörtlü koalisyon sürecinde yerli mimarlar tarafından çizilen projenin, bölge mozaiğine, kat yüksekliği açısından imarına, yurttaşların yaşam alışkanlıklarına uygun şekilde tasarlandığını vurgulayarak, TOKİ’den bilgi ve deneyim anlamında destek alınabileceğini ancak ülkedeki inşaat sektörünün projesi hazır olan sosyal konutları yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu dile getirdi:

“TOKİ önemli bir kuruluş. Ciddi bir bilgi birikimi var. Teknik bilgi ve birikiminden yararlanmak bizim için önemli. Ama buradaki projeler; yerli mimarlarla, mühendislerle, şehir plancılarıyla, müteahhitlerle yapılmalı. Bizim Sosyal Konutlar Birimimiz, mimar ve mühendislerimiz, müteahhitlerimiz hazır olan böyle bir projeyi yapabilecek kapasitede. eğer bu boş bir vaat değilse, umarım TOKİ ile işbirliği, teknik bilgi anlamında kalır.”

Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer:

“TOKİ sadece maddi verecekse buna karşı değiliz”

Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ise, Oktay’ın “TOKİ müjdesinin” ilk nazarda inşaat sektöründe tepkilere neden olduğunu dile getirdi, işin doğrusunu öğrenmeye çalıştıklarını kaydetti.

Gürcafer, inşaat sektöründeki tüm paydaşların ortak katılımıyla yapılacak bir sosyal konut projesine TOKİ sadece maddi destek verecekse, buna karşı olmayacaklarını belirtti ancak eğer TOKİ Kıbrıs’ta bir ofis açıp, istediği bölgeye sosyal konutlar yapıp, kendi istediği insanları ev sahibi yapacaksa buna karşı olduklarını belirtti:

“Bu ülkede bir Sosyal Konut Birimi var. Bu birim, insanların barınma ihtiyacını karşılamakla sorumlu. Evet, insanlarımızın alım gücü çok düştü. Vatandaşın alabileceği şekilde konutlar yapılması noktasında sorumluluklarımız var. Ama bu ülkenin de bir dokusu var, demografik yapısı var, ekonomisini destekleyen bir inşaat sektörü var… Bir de geçmişte iflas etmiş, siyasi rant amaçlı kullanılmış bir sosyal konut deneyimimiz var. Eğer benzer hatalar yapılmayacak, içerisinde; müteahhitlerin, taşeronların, mimar ve mühendis odalarımızın, esnaflarımızın olacağı ortak bir akılla bu sosyal konut projesi yapılacak ve TOKİ sadece kaynak verecekse, biz böyle bir şeye karşı değiliz. Ama TOKİ gelip, Kıbrıs’ta bir ofis açıp, istediği yere sosyal konut yapıp, istediği insanlara verecekse, böyle bir yaklaşıma karşıyız.”

“İşin doğrusunu öğrenmek için ilgili bakanlarla görüşeceğiz”

Gürcafer, bu konudaki “doğrunun” ne olduğu konusunda ilgili bakanlarla görüşme yapmaya hazırlandıklarını belirterek, “Ardından da tüm paydaşlarla bir araya gelip, kapsamlı bir değerlendirme yapacağız” dedi.

ELEKTRİK “MÜJDESİ”

CTP Milletvekili Salahi Şahiner:

“AKSA Mersin’e bir santral kurup, alım garantili elektrik verecek ve faturalar artacaksa, kablo ile elektriğe karşıyız”

Oktay’ın açıkladığı bir diğer müjde olan “kablo ile elektrik temin projesi” ile ilgili konuşan CTP Milletvekili Salahi Şahiner, alım garantili bir sözleşmeye imza atılmayacak, elektrik alış-verişi karşılı yapılacak, kablolama faaliyetleri halka yansıtılmayacak bir enterkonnekte sisteme evet diyebileceklerini ama AKSA’nın Mersin’e bir santral kurup, sadece Türkiye’nin elektrik vereceği, alım garantisi sözleşmesinin imzalanacağı bir plana hayır diyeceklerini belirtti, hukuksal mücadele başlatılması için çaba sarf edeceğini belirtti:

“Elektriği kaç paraya alacağımı bileceğim, eğer elimde fazla elektrik varsa satabileceğim, tek taraflı olmayan, kablolama faaliyetinin halka yansıtılmayacağı, alım garantili bir sözleşmeye imza atılmayacak bir enterkonnekte sistem, toplum için iyi bir şeydir. Bu sayede yenilenebilir enerji sistemi kapasitemizi de arttırıp, fazla elektriği satabiliriz. Ama eğer bu müjde, alım garantili bir sözleşme barındırıyorsa, kablolama faaliyetleri halkın sırtına yansıtılacaksa, sadece Türkiye elektrik verecekse, buna karşıyız. Bu konuda hukuksal mücadele verilmesi için elimden geleni yapacağım.”

“Türkiye’deki spot piyasa elektriği, bizden çok daha pahalı”

Türkiye’deki spot piyasadan elektrik alıp Kıbrıs’ın kuzeyine vermenin, sadece vatandaşın faturasına en az yüzde 50 zam olarak yansıyacağını söyleyen Şahiner, “Bugün TC’deki spot piyasadaki elektrik bizdekinden çok daha pahalıdır. Bu yüzden bu bizim enerji maliyetlerimizi arttırır. Biz bunu istemiyoruz” dedi.

“Gerekli yatırımı KIB-TEK, mevcut mali yapısıyla bile yapabilir”

“Elektriğimiz yeterli değil, üretemiyoruz, üretim kapasitemiz yetersiz, bu yüzden kabloyla elektrik getirelim” ifadelerinin “külliyen yalan” olduğunu söyleyen Şahiner, “Kurulması gereken topu topu 400 MW’lık bir güçtür. Bunu çok rahat bir şekilde 50 milyon Dolara, AKSA’yı da devreden çıkararak yapabiliriz. Bunu KIB-TEK bugünkü mali yapısıyla bile yapabilir. Elektriğimiz yok diye kabloya ihtiyacımız var müjdeler olsun demenin nedeni bu olmamalı” şeklinde konuştu.

EL-SEN Başkanı Çağlayan Cesurer:

“Tek taraflı alım garantili kablo antlaşmasına karşıyız”

Oktay’ın “kablo ile elektrik müjdesi” ile ilgili konuşan Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Başkanı Çağlayan Cesurer, “Tek taraflı alım garantili kablo antlaşmasına karşıyız” dedi. İki ülke arasında kablo ile elektrik taşınması konusunun, “karşılıklı ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak” yapılması gerektiğini belirten Cesurer, “Yapılmak istenenin, tek taraflı olarak enerjinin Türkiye’de kurulu bulunan bir santralden uzun vadeli alım garantili alınması” olduğunu iddia etti.

Cesurer, “Karşılıklı al-ver şeklinde bir kablo projesi düşünülüyorsa buyurun yapın. Bunun haricinde tek taraflı alım garantili yapılmaya çalışılacak olan antlaşmaya seyirci kalmamızı kimse beklemesin” dedi:

“Yıllardır halkımıza yalan yanlış bilgilerle kablo ile elektrik gelecek ve sorun çözülecek denerek aklımızla dalga geçilmektedir. Elbette dünyada ülkeler birbirleriyle kablo ile bağlanmakta ve olması da gerekmektedir, Ancak bu yapılırken karşılıklı ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak yapılır. Burada yapılmak istenense tek taraflı olarak enerjinin Türkiye’de Kurulu bulunan bir santralden uzun vadeli alım garantili elektrik alınması için çalışma yapılıyor. Bilinmesinde fayda var bizlerin ihtiyacı olan alım garantili değil ihtiyaç halinde kullanılabilecek bir hattın oluşturulmasıdır. Ülkede şu anda 100 MW’ı aşan güneş enerjisi kurulumu mevcuttur. Mevsim geçişlerinde ise ülke ihtiyacı 90 MW’a kadar düşmektedir. 50 MW güneş enerjisi kurulması için şu anda ortada duran taleplerde dikkate alındığında üretilen ve üretilecek olan enerjinin dönem dönem aktarılması ihtiyacı duyulacaktır.

Bu sebeple karşılıklı al ver şeklinde bir kablo projesi düşünülüyorsa buyurun yapın. Bunun haricinde tek taraflı alım garantili yapılmaya çalışılacak olan antlaşmaya seyirci kalmamızı kimse beklemesin.”

SAĞLIK “MÜJDESİ”

Eski Sağlık Bakanlarından, CTP Milletvekili Filiz Besim:

“Ben bunu bir müjde olarak görmüyorum”

Eski Sağlık Bakanlarından, CTP Milletvekili Filiz Besim, Oktay’ın, Kıbrıs’ta yaşayan TC vatandaşlarına yönelik “Türkiye’deki sağlık sisteminden yararlanma hakkı müjdesini”, Kıbrıs için bir müjde olarak değerlendirmediği belirtti, iki ülke arasında olması gerekenin, iki ülkedeki tüm yurttaşları kapsayacak genel sağlık sigortası protokolleri olduğunu belirtti, bu konuda Hollanda – Türkiye örneğini verdi. Besim,“İki ülke arasında olması gereken ilişki budur” dedi:

“Uzun yıllar; genel sağlık sigortasını kuralım, sağlık yasalarını meclisten geçirelim, doğru düzgün bir sağlık sistemi oluşturalım, insanlar doktor seçme özgürlüğüne kavuşsun dedik ama maalesef bu sistemi kurmadık. Şimdi Türkiye, Kıbrıs’taki vatandaşlarına, gelin benim sağlık sistemimden yararlanın diyor. Ben bunu bir müjde gibi görmüyorum. Bu sadece Kıbrıs’ta yaşayan TC vatandaşlarıyla ilgili bir konu. Biz, Kıbrıs’ın kuzeyinde de bir sağlık sistemi kurulmasını ve ihtiyaç duyulması halinde, iki ülke arasında yapılacak protokollerle, sağlığın sigortalar aracılığıyla karşılanmasını istiyoruz. İki ülke arasında kurulması gereken ilişki budur. Türkiye ile Hollanda arasında veya başka ülkeler arasında bu tip bir ilişki hali hazırda var.”

Özel Haber Haberleri