'Projede menfez yok'

“Ciklos projesini neden denetlemediniz” eleştirilerinin yöneltildiği Ulaştırma Bakanı Atakan, YENİDÜZEN’e içini döktü

Ödül AŞIK ÜLKER

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, ihalesi Ankara’da açılan yolların kontrolörlüğünü TC Karayolları Dairesi’nin Kuzey Kıbrıs’ta kurduğu koordinatörlüğün yaptığını kaydederek, “KKTC Karayolları Dairesi’ne de sadece bir kamulaştırma yapılacaksa bunu yapma ve buna benzer işler devredilmiş durumda. Tabiri caizse biz yapım noktasında ve buna benzer işlemler konusundaki yetkiyi bir nevi vermişiz, yani TC yapıyor biz de diğer işleri yapıyoruz” dedi.

“İhaleler Ankara’da açıldığı için bizim karayollarımız böyle bir ihalenin hazırlanma noktasında müdahil olamıyor. Bu bir eksiklik midir? Kişisel olarak söylüyorum, evet eksikliktir” diye Atakan, kendileri göreve geldikten sonraki işlerde yapılan projelerde KKTC Karayolları Dairesi ve TC Karayolları Dairesi’nin birlikte çalıştığını belirtti.

Girne-Lefkoşa yolu projesinin şev, akar, menfez içermediğini, sadece üst yapıya ilişkin bir proje olduğuu ifade eden Atakan, proje ve uygulamada hata olmadığını savundu.

Atakan, “Ortaya konulan bir proje var. O proje eksik uygulandıysa zaten kontrol aşamasında bu eksiklik mutlaka bize bildirilirdi. Şu ana kadar TC Koordinatörlüğü’nden bu konuda bir bildirim olmadığına göre o zaman projenin eksiksiz şekilde uygulandığını varsayıyoruz. Nitekim projenin kapsamında olan işlemlerin yapıldığını da gözlemleyebiliyoruz” diye konuştu.

 “Tabiri caizse biz yapım noktasında ve buna benzer işlemler konusundaki yetkiyi bir nevi vermişiz, yani TC yapıyor biz de diğer işleri yapıyoruz. Böyle bir sistem kurulmuş”

“Üst yapıyla sınırlı bir projeydi”

  • Soru: Girne –Lefkoşa yolu konusu bir önceki Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst döneminde bağlanmıştı. Size bir nevi miras kaldı. Geldiğinizde bu yolla ilgili ne bulmuştunuz?
  • Atakan: Çok da birşey yoktu aslında. Şuradan başlamak lazım, TC ile KKTC Karayolları arasında imzalanan bir protokol var. Bu protokol çerçevesinde bir master plan yapıldı, 2012-2020’yi kapsıyor. Bu master plan ada genelinde ihalesi Türkiye’de yapılacak şekilde ve TC finansmanıyla yapılacak bütün yolları içeriyor. Şu anda kullandığımız Girne Batı Çevreyolu, bir bölümü bizim hükümetimiz döneminde açılan Güzelyurt-Lefke yolu gibi. Bu çerçevede yapılan bir planlama ile karşılıklı olarak mutabakata varılan yollar var. İhale Ankara’da açılıyor, kontrolörlüğünü TC Karayolları Dairesi’nin burada kurduğu koordinatörlük yapıyor. KKTC Karayolları Dairesi’ne de sadece bir kamulaştırma yapılacaksa bunu yapma ve buna benzer işler devredilmiş durumda. Tabiri caizse biz yapım noktasında ve buna benzer işlemler konusundaki yetkiyi bir nevi vermişiz, yani TC yapıyor biz de diğer işleri yapıyoruz. Böyle bir sistem kurulmuş. Bu eleştirilebilir de, “Türkiye’nin know-how’undan yararlanılıyor” şeklinde de adledilebilir. Bu başka bir konu.

“(Girne yolu) proje teknik sanat yapısı dediğimiz, şev, akar, menfez içermeyen, sadece üst yapıya yönelik bir proje. Mevcut asfalt kazındı, temel güçlendirildi, eğim hatası düzeltildi ve asfaltlama yapıldı. Buna mukabil korkuluk, bordür işlemleri yapıldı”

 

Biz 2 Şubat’ta göreve geldik, yaklaşık bir hafta sonra Girne yolunda çalışmalar başladı. 2017 Şubat’ta bitirilmiş bir proje, her türlü teknik çalışması o tarihe kadar yapılmış, bazı revizeler ve gerekli işlemler yapılmış ve biz göreve geldikten sonra da proje hayata geçmeye başlamış. Proje teknik sanat yapısı dediğimiz, şev, akar, menfez içermeyen, sadece üst yapıya yönelik bir proje. Mevcut asfalt kazındı, temel güçlendirildi, eğim hatası düzeltildi ve asvaltlama yapıldı. Buna mukabil korkuluk, bordür işlemleri yapıldı. Yani oradaki menfez, kanal, şeve yönelik bir işlem yapılmadı. Sadece üst yapıyla sınırlı bir projeydi. Sıfırdan yapılan yolların projeleri bütün sanat yapılarını da içerir.

 

YENİDÜZEN’e konuşan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, ihalesi Ankara’da açılan yolların kontrolörlüğünü TC Karayolları Dairesi’nin Kuzey Kıbrıs’ta kurduğu koordinatörlüğün yaptığını açıkladı ve ekledi: “Lefkoşa-Girne yolunda herhangi bir menfez ve/veya şev ve/veya akar, drenaj içermiyordu. Proje ve uygulamada hata yok”

 

“Alışılan yağış miktarlarına göre mevcut drenaj altyapısı yeterli”

  • Soru: Orada gerçek ihtiyaç sadece üstte bir yatırım mıydı yoksa hem üstte hem de altta bazı geliştirmeler yapmak mıydı?
  • Atakan: Geçmişte böyle bir çalışma yapılıp yapılmadığına dair bir bulguya sahip değiliz. Buraya sıfırdan bir yol yapılmadığı için buraya yapılacak bir üst yapı yatırımının acaba altyapı ihtiyacını etkileyip etkilemeyeceğine dair bir analizin 2017’de yapılıp yapılmadığına dair bir bilgiye sahip değiliz. Ama şunu eklemek lazım, karayolları yönetmeliklerine göre, ki KTMMOB raporunda da bu yer alıyor, 50 yıllık yağış ortalamalarına göre bir altyapı dizayn edilir. Mevcut altyapı, ki 90lı yıllarda ikinci şerit eklendiğinde, o tarihten geriye dönük akışkanlık eğrisi belirlenerek yapılmış. Bu altyapı uzun yıllar ülkenin ihtiyaçlarına cevap vermiş bir altyapıdır. 2 Haziran 2018’de ilk etap açıldı, o tarihten Aralık ayı başına kadar 22 defa sağanak olarak sınıflandırılabilecek yağış oldu ve üçünde Girne ve civarında su taşkınları yaşandı, yolda hiçbir sıkıntı olmadı. Demek ki bugüne kadar alışılan yağış miktarlarına göre mevcut drenaj altyapısı yeterli. Ancak rapor, ki biz de kendi yaptığımız çalışmada bunu tespit ettik, gündüz olan yağışlarda özellikle piknik alanından gelen çöplerin ve ağaç dallarının menfezi tıkadığını ve akşam 1.5 saat içinde yağan şiddetli yağışın bir taşkına sebebiyet verdiğini ortaya koyuyor. Ülkenin altyapılarını elden geçirmemiz gerektiğini söylemiştim, bazı kesimler de kurak iklime göredir dedim diye eleştirdi ama realite bunu gösteriyor. Türkiye Meteoroloji ve AB Meteoroloji Merkezi’nden aldığımız bilgiler Doğu Akdeniz çanağının artık eskisi gibi çok az yağış alan bir durumdan çıktığını ve yağışın artacağını gösteriyor, biz de kendimizi buna göre revize etmeliyiz.
    Bu arada son projeyle ilgili  “mühendisi belli değil, kim yaptı” belli değil dendi. Bunun künyesi bellidir, Girne’den yukarı çıkarken bu detayları gösteren tabela vardır.
     
  • Soru: Siz altyapıların kurak iklime göre yapıldığından bahsettikten sonra Meteoroloji Dairesi Müdürü’nün “ülkede böyle yağışlar olmadı deniyor ama fazlası bile oldu” diye açıklama yaptı...
  • Atakan: KTMMOB raporu da ortaya koyuyor ki geçmişte yüksek kilogramda yağışlar  olmuş ama 9-10 saatlik periyotlara yayılmış, bu olayda 1.5 saat içinde yoğun yağış oldu. Örneğin bir kilo tuzlu fıstığı bir saatte yemekle, 9 saat içinde yemenin midenize uygulayacağı baskı gibi değerlendirilebilir. Geçmişte de yağdı ama uzun sürede yağdı, lokal yağmadı...
     
  • Soru: IMO raporunda mühendislik hatasından, korkulukların eksik olduğundan ve menfezlerin herhangi bir veriye göre yapılmadığından söz ediliyor. Son projede menfezlerle ilgili birşey yapılmadığından bahsediyorsunuz.
  • Atakan: 1986’dan bugüne kadar gelen süreci kapsıyor...
     
  • Soru: Mühendislik hatasından bahsediliyor, hata projede midir, uygulamada mıdır? IMO projeyi görmediklerini de söylüyor...
  • Atakan: Raporu ben de okudum, planlamada mühendislik hatası olduğuna vurgu yapılıyor. Altyapı ile üstyapıyı birbirinden ayıralım, “yolun açısı şu olacaktı ama olmadı” demiyor. Tabi ki yol altyapısı ve üstyapısıyla bir bütündür ama yolun altyapısında mühendislik hatası olduğunu vurguluyor, menfezlerin yerleşim yeri itibarıyla gelecek olan akışı karşılama açıklığıyla ve bir sürü açıdan hata olduğunu vurguluyor.

CİKLOS PROJESİ

“Herhangi bir korkuluk eksikliği yok”

 

  • Soru: Korkuluklardaki eksiklikler...
  • Atakan: Hiçbir karayolunda başlangıç noktasıyla bitim noktası arasında kesintisiz korkuluk uygulaması yoktur.  Karayolları yönetmeliğine göre, belli bir hız sınırlaması, belli bir genişlik, eğim, düzlem hesaba katılır, özellikle virajlarda olası savrulma noktanız hesaplanarak korkuluk konur. Dolayısıyla herhangi bir korkuluk eksikliği bu anlamda yoktur.
     
  • Soru: Gerekli olup da eksik olandır kastedilen...
  • Atakan:  Karayolları Dairesi’nin mühendislerinin bana ilettiğine göre, araçların olası savrulma ve yoldan çıkma noktalarının korkulukla korunduğu yönündedir.
     
  • Soru: Proje aynen uygulandı mı?
  • Atakan: Evet.

 

“Bu konuda kamuoyunda bir soru işareti yaratılıyor, sanki projede oraya 5 metrelik bir menfez yapılması vardı da, uygulayan 3 metre yaptı veya hiç yapmadı gibi. Bu proje herhangi bir menfez ve/veya şev ve/veya akar, deranaj içermiyordu. Proje ve uygulamada hata yok”

 

“Proje ve uygulamada hata yok”

  • Soru: Bir hata varsa projede midir yoksa hata projenin menfezleri kapsamaması mı?
  • Atakan: Böyle bir ihtiyaç hasıl olmamış ki 2017’de bu yapılmamış. Proje menfez de içerse ve menfez yapılmasa “proje hatalıdır” deriz ama projede menfez, sanat yapısı, altyapı yok, sadece üst yapı var. Üst yapı da Karayolları Koordinatörlüğü’nce kontrol ediliyor ve bize raporları ulaştırılıyordu. Bu konuda kamuoyunda bir soru işareti yaratılıyor, sanki projede oraya 5 metrelik bir menfez yapılması vardı da, uygulayan 3 metre yaptı veya hiç yapmadı gibi. Bu proje herhangi bir menfez ve/veya şev ve/veya akar, deranaj içermiyordu. Proje ve uygulamada hata yok.  
    Şu tartışılabilir, bu proje ilk bağlandığında ve onay verildiğinde “biz burada bir de altyapıya baktırsak mı” denilebilir miydi? Evet, belki de denilebilirdi. Buna ihtiyaç duyulmamışsa da eldeki yapış verilerine göre değerlendirilmiştir diye düşünüyorum ki bu da çok yanlış bir uygulama değil.

 

“İhale Ankara’da açılıyor, kontrolörlüğünü TC Karayolları Dairesi’nin burada kurduğu koordinatörlük yapıyor. KKTC Karayolları Dairesi’ne de sadece bir kamulaştırma yapılacaksa bunu yapma ve buna benzer işler devredilmiş durumda”

 

KARAYOLLARI DAİRESİ BUNUN NERESİNDE?

“Karayollarımız hazırlanma noktasında müdahil olamıyor”

  • Soru: Karayolları Dairesi bunun neresinde?  Proje ellerinde var mı? IMO istediğinde verilmemiş. Verilmemesinin bir nedeni var mı? Karayolları Dairesi bu projenin hazırlanması aşamasında görüş verdi mi, çalıştı mı?
  • Atakan: Genel uygulama az önce söylediğim gibidir, bu konuyla ilgili ihaleler Ankara’da açılıyor. Ankara’da açıldığı için bizim karayollarımız böyle bir ihalenin hazırlanma noktasında müdahil olamıyor. Bu bir eksiklik midir? Kişisel olarak söylüyorum, evet eksikliktir. Çünkü her ne kadar teknik ve bilgi birikimi anlamında bizden fersah fersah ileride bir kurum bunu yapıyor olsa da sonuçta bizim ülkemizin dinamiklerine göre bunun uygunluğunun en azından tespiti açısından Karayolları Dairesi’nin bunun içinde olması gerekir. Nitekim göreve geldikten sonraki işlerde yapılan projelerde KKTC Karayolları Dairesi, TC Karayolları Dairesi ile birlikte çalışıyor. Ama belli ki geçmişte bu yapılmamış. Bu yolun projesinin bütün teknik detayları veya en detaylı hali bizim dairemizin elinde yok tabi ki çünkü uygulayıcısı biz değiliz. Ancak biz bu süreç içerisinde projeyi Ankara’dan temin edebileceğimizi dile getirdik ama “bunu illa istiyoruz” talebi bize gelmedi, daireye gelmiş olabilir. Daireden aldığım bilgi de Ankara ile bu konuda temas kurulduğudur. Proje devam edecek, birinci ve ikinci etap tamamlandı, 3-4-5-6’ıncı etapları var. Bu etapları KTMMOB ile görüştük, onlarla paylaşacağız.
     
  • Soru: Bundan sonra yapılacak yollarda kontrol aşamasında Karayolları Dairesi’nin dahil olması söz konusu mu?
  • Atakan: Yapılan master plan bunu içermiyor ama bunun olması yönünde bir adım attık.

“Hangi şirket olduğu çok da bir farklılık arz etmez”

  • Soru: Bu protokolde başka yollar da var. Örneğin, kuzey sahil yolu da bunlardan biri. Diğer yolları Girne-Lefkoşa yolunu yapan şirket yapacak. Bu konudaki duruşunuz nedir?
  • Atakan: O bizim uhdemizde olan birşey değil. O ihale sahibinin uhdesinde olan birşey. O şirket veya bu şirket, siz standardı ortaya koyduktan ve bunu denetlediğiniz sürece bunu yapacak şirketin çok da bir farklılık arz ettiğini düşünmüyorum şahsen.
     
  • Soru: Şirketin hatalı olduğunu düşünmüyorsunuz...
  • Atakan: Ortaya konulan bir proje var. O projeyi eksik uyguladıysa zaten kontrol aşamasında bu eksiklik mutlaka bize bildirilirdi. Şu ana kadar TC Koordinatörlüğü’nden bu konuda bir bildirim olmadığına göre o zaman projenin eksiksiz şekilde uygulandığını varsayıyoruz. Nitekim projenin kapsamında olan işlemlerin yapıldığını da gözlemleyebiliyoruz.

“Bundan sonra böyle olacakmış gibi hareket etmemiz lazım”

  • Soru: Mevcut menfezlerin kapatılması...
  • Atakan: Orası bir vadidir, St. Hilarion ile piknik alanında gelen dik yamaçlara sahip bir yapının içerisinde son yaşanan sel felaketinde bir ihtiyaç da ortaya çıktı. Suyun piknik alanından gelip, ciklosta yolun altından karşısına geçirip, sonra tekrar yolun karşısına geçen bir şekildeydi. Şimdi orada bir çalışma yapılıyor. Hiç bunlara ihtiyaç olmadan, sağlı ve sollu birer kanalla suyun tahliye edilebileceğine dair uzman görüşü aldık. Bu çerçevede Su İşleri Dairesi, Kaymakamlık, Girne Belediyesi bilgisinde bir çalışma yapıldı. Sol tarafta da devam edecek. Duvarın dibindeki açık kanalın üstü geçirgen toprakla kapatıldı ama kanal altta devam ediyor. O kanalı biraz daha derinleştirip, açacağız, ki KTMMOB raporunda da açık olması gerektiğini söylüyor. Şunun altını çizmek isterim, son yaşanan yağmur yoğunluğu bunu gösterdi. Bundan sonra da böyle olacakmış gibi hareket etmemiz lazım.

 

YENİDÜZEN: Bir sel felaketi yaşandı, Ciklos’ta bir araba sulara kapıldı, 4 kişi öldü. Bunun sorumlusu gökten yağan yağmur olamaz. Bunun sorumlularının tespit edilmesi yönünde nasıl bir adım atacaksınız? Siyaset bu konuda ne yapacak?
Atakan:
Şu anda süren bir polis soruşturması var, henüz bunun raporu açıklanmadı, biz de bekliyoruz. Polis önlemlerine rağmen o arabanın oraya nasıl gittiğiyle ilgili...O saatlerde  yol trafiğe kapalıydı. Buna rağmen o araç oraya nasıl geçti? Birileri buna göz mü yumdu, ihmal mi var?  Kazanın vuku bulduğu saatten, saatler sonra arama işlemi başladı. Neden olaydan hemen sonra arama yapılmadı? Belki de anında başlasaydı 4 can kaybetmeyecektik.

 

“Kamuoyunda oluşan soru işaretlerinin giderilmesi lazım”

  • Soru: Bir sel felaketi yaşandı, Ciklos’ta bir araba sulara kapıldı, 4 kişi öldü. Bunun sorumlusu gökten yağan yağmur olamaz. Bunun sorumlularının tespit edilmesi yönünde nasıl bir adım atacaksınız? Siyaset bu konuda ne yapacak?
  • Atakan: Şu anda süren bir polis soruşturması var, henüz bunun raporu açıklanmadı, biz de bekliyoruz. Bir sürü spekülasyon var, olayın oluş şekliyle, öncesi ve sonrasıyla ilgili. Bir sürü soru işareti var. O arabanın oraya nasıl bırakıldığı, polis önlemlerine rağmen o arabanın oraya nasıl gittiğiyle ilgili... Bunların ortaya çıkması lazım. Orada görevini yerine getirmeyen görevliler var mı, bu nasıl bir sinsile içinde oldu? Biz biliyoruz ki bu olayın vuku bulduğu saatlerde o yol trafiğe kapalıydı. Buna rağmen o araç oraya nasıl geçti? Birileri buna göz mü yumdu, ihmal mi var? Polis Genel Müdürlüğü gerek kendi içinde yaptığı soruşturmada, gerekse bu olayla ilgili yaptığı soruşturmada bütün bunları net bir şekilde ortaya çıkaracak. Biz de o soruşturma raporuna göre, siyasi anlamda ne gerekiyorsa yapacağız. Kamuoyunda oluşan soru işaretlerinin de giderilmesi lazım.
    Kazanın vuku bulduğu saatten, saatler sonra arama işlemi başladı. Neden olaydan hemen sonra arama yapılmadı? Belki de anında başlasaydı 4 can kaybetmeyecektik. Bunun gibi Polis Genel Müdürlüğü nezdinde cevaplanması gereken birçok soru var. Bunun takipçisi olacağız.

 

GERİYE DÖNÜK BUNUN HESABININ SORULMASI NE KADAR MÜMKÜN OLACAK?

“Soruşturma süreci başlattık”

  • Soru: Menfezlerin herhangi bir veriye göre yapılmadığına dair de bilimsel bir rapor var. Geriye dönük bunun hesabının sorulması ne kadar mümkün olacak?
  • Atakan: Neden mümkün olmasın? Proje tarihleri, yapılış tarihleri bellidir. O tarihlerde görev alanlar, yazışmalar, raporlar bellidir. Bunlara yönelik soruşturma süreci başlattık. Polis raporunun tamamlanmasıyla oradan alacağımız sonuçlar çerçevesinde de bir adım atacağız. Bu işin altına uygulanması noktasında imza atan her kimse, o konuda gereken yapılacak. Sorumluluk sadece menfezin kitabına göre yapılıp yapılmaması değildir, aynı zamanda çöpün oraya atılmasını engellemek veya dere yataklarının temiz tutulması da önemlidir.
     
  • Soru: Siz o dönemde bakan olsaydınız önceliğiniz Girne-Lefkoşa yolu olur muydu?
  • Atakan: Öncelik olarak bakmak yanlış aslında. Aynı anda birkaç proje sürüyor. Girne yolu da ülkenin en çok kullanılan yolu, turizm başkenti Girne’mizin yolu zaman içinde deforme olmuş, yer yer çökmelerin olduğu bir yol olmuş. Dolayısıyla, evet olurdu, neden olmasın?

 

LEFKOŞA-GİRNE YOLUNDA ALTI BOŞALAN YERLER VAR. O YOL ŞU ANDA GÜVENLİ Mİ?

“Hükümet olarak çok ciddi bir çalışma yapıyoruz”

  • Soru: Lefkoşa-Girne yolunda altı boşalan yerler var. O yol şu anda güvenli mi?
  • Atakan: Altının boşaltıldığı noktada ulaşım tek şeritten veriliyor. Mühendislerimiz tarafından  uzman desteğiyle bir tamir projesi süratle hazırlandı. Suyun yoldan uzak duracağı ve bu yağışların verdiği zararın giderileceği şekilde düzenleme yapılıyor. Hava şartları önemli, havanın bize birkaç gün müsaade etmesi lazım ki orada yarma, dökme, betonlama, istinat duvarı oluşturma ve tekrardan asfaltlama işlemlerini yapalım. Yağmursuz 3-4 gün olması lazım, aldığımız raporlara göre önümüzdeki hafta uygun olacak gibi görünüyor. O uygunluğu yakaladığımız anda işleme başlayacağız.
    Hükümet olarak çok ciddi bir çalışma yapıyoruz; Çevre Dairesi, Su İşleri Dairesi, Kaymakamlıklar... Girne yoluna ilk gittiğimiz gün menfezin içinden klozet kapağı çıktı, benzerini Yeşilköy’de, Boltaşlı’da gördük. Çevreye attığımız atıkları su topluyor ve akması gereken yolu tıkıyor ve facialar yaşıyoruz. Bu konuda özellikle Çevre Dairesi sert önlemler alacak, yakın zamanda duyurulacak. Bu birimler ada genelinde seferberlik yapıyor.

“Yıkma veya farklı çözümlerle bu seferberliği yapmak zorundayız”

  • Soru: Lapta-Girne yolunda  menfez ve drenaj sisteminin yeterli olmadığı da raporda var. Bu anlamda nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
  • Atakan: Belediyelerle bir çalışma yapmaya başladık. KTMMOB ile önümüzdeki hafta ilk toplantıyı yapacağız. Ülke genelinde karayollarıyla ilgili bir envanter çalışması yapıyoruz. İçişleri Bakanlığı, Kaymakamlıklar ve Su İşleri Dairesi bütün dere haritalarını çıkarmaya başladı. Gerekirse dere yataklarının yolları kestiği noktaları tek tek kontrol edeceğiz ve gereğini yapacağız. Bu tek başına yeterli değil. Dere yataklarına yapılan inşaatlar, büyük yapılar var. Sayın Başbakan hükümetin bu konudaki kararlılığını açıkladı. Yıkma veya farklı çözümlerle bu seferberliği yapmak zorundayız.

 

 

Trafik güvenliği için ne yaptınız?

“%100 trafik güvenliğine sahip miyiz? Hayır değiliz”

  • Soru: Genel anlamda Kuzey Kıbrıs’ta trafik güvenliği için ne yaptınız?
  • Atakan: %100 trafik güvenliğine sahip miyiz? Hayır değiliz. “Bunu yap trafik güvenli hale gelsin” diye birşey yok, bu bütünlüklü bir olgu. Ehliyet verme sisteminden, araç muayene sistemine kadar geniş bir perspektifi kapsıyor. Özellikle şoför okulları noktasında eğitim, araç muayene istasyonları, araç sınıflarının belirlenmesi noktasında son bir yılda çok ciddi yol katettik. Yakın bir zamanda kapsamlı bir bilgilendirme yapacağız.
    Bunun ikinci aşaması yollarımızın bakımının yapılması ve daha güvenli hale getirilmesidir. Geniş anlamda ve tam hedeflenen noktada hizmet veremeyen bir toplu ulaşım sistemimiz olduğu için her ailede aile bireyleri kadar araba var. Bu nedenle belli saatlerde trafik sıkışıklığı yaşıyoruz. Alternatif anlamda yol üretme noktasında da sıkıntılarımız var. İkinci aşamada bunu düzeltmemiz lazım. Özellikle toplu taşıma konusunda ciddi bir çalışma yapmamız lazım, 2019 ilk çeyreğinde pilot bölge Lefkoşa olarak bunu hayata geçirmeye çalışıyoruz, sonra da genele yaymak istiyoruz.  
    Sadece karayolları değil, birçok konuda en büyük eksikliğimiz, bakım ve idameyi eksik bırakıyoruz. İlgili kurumlarımızı buna göre şekillendirmemiz lazım. Dördüncü ve en önemlisi bu bilinci topluma yerleştirmek. Genel anlamda bu bilince sahip miyiz? Belki bir zamanlar sahiptik ama şimdi değiliz. Kırmızı ışıkta, yaya geçitlerinde durmama, hız sınırlarına uymama, alkollü araç kullanma gibi davranışlar çok yaygın. Bunun polis gücüyle çözülmesinden ziyade bunun toplumsal bilinçle çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Trafik cezalarını daha caydırıcı hale getirdik ama bilincin artması lazım. Eğitim Bakanlığı ile bu noktada bazı girişimlerimiz oldu, seneye müfredata koyma yönünde bir çaba var.

 

 

Röportaj Haberleri