Bu küçücük adada gündem öylesine hızla değişiyor ki, birkaç gün öncesinin ‘en önemli’ konuları birden unutuluveriyor.
Basında ‘saman alevi’ modası giderek daha da yaygınlaşırken, bunda sosyal medyanın giderek daha yaygın kullanılmasının da büyük rol oynadığı görülüyor.
Son dönemlerde ‘tükettiğimiz’ o kadar manşet var ki!..
Bir çırpıda en az on ‘mühim haber’ saymak mümkün...
Ama gelin görün ki bu ‘çok önemli’ manşetler birkaç gün sonra ya tamamen unutuluyor, yahut anda arada hatırlanır hale geliyor.
Fast-food davranışı basını da fethetmiş durumda...
**
Bu hızlı tüketim çılgınlığı içerisinde saman alevi gibi bir yanıp bir sönen mevzularımızdan biri de TC-KKTC protokolü...
Seçim sürecinde en çok tartışılan, hükümet kurulurken hep üzerinde durulan, koalisyon ortaklarının ‘revizyon’ talep ettiği ekonomik program yani...
En fazla da KIBTEK’in geleceğiyle ilgili gündeme gelen protokolde son durum nedir acaba?
Kamuoyuna en son yansıyan bilgi, 15 Kasım törenleri için Kıbrıs’a gelen TC Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’la konunun görüşüldüğü ve bir anlamda ‘yılbaşı sonrası’na bırakıldığıydı.
Peki, sonrasında neler oldu?
Bu ‘çok önemli’ soru pek de sorulmuyor son dönemde...
**
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nu önceki gece Kanal SİM’de ağırlarken, kuşkusuz bu da ‘sorulması şart’ sorular arasındaydı.
Yorgancıoğlu’nun verdiği yanıt çok net değildi belki, ama gelinen aşama konusunda yeterince ipucu veriyordu.
Başbakan’ın söylediklerinden hareketle TC-KKTC Ekonomik Programı’yla ilgili şöyle bir durum tespiti yapmak mümkün:
• Beşir Atalay’ın ziyaretinden sonra programda revizyona dönük heyetler arası görüşmeler iyi niyetli ve ılıman bir şekilde devam ediyor.
• Bu görüşmelerde elektrikle ilgili mevzu en önemli konular arasında yer almaya devam ediyor. Bu konuda KKTC kanadı ‘özerkleştirme’ perspektifini koruyor. Hem TC ile hem de Güney Kıbrıs ile enterkonnekte olma konusunda eğilim var.
• Paketin revizyonu için formül arayışı var. Zira ortada geçmişte imzalanmış, iki ülkeyi de bağlayan bir metin var. Bunun üzerinde oynamak yerine bir başka belge ile ‘ek’ yaratma gibi ihtimaller üzerinde duruluyor.
• KKTC kanadı ‘revizyon’ talebinin altyapısını oluşturabilmek için ‘ekonomik açılımlar’ adı altında projeer üzerinde çalışıyor. 2014 yılında ekonomide rahatlamayı hedefleyen projeler hazırlığı devam ediyor.
**
Maaş ödemelerinin zora girdiği günlerde de yazmıştım.
TC-KKTC ilişkilerinde ‘diyalog’ eksikliğini gidermek şart...
Önceki hükümetin ‘el-pençe-divan’ tavrı yüzünden Kıbrıs Türk Toplumu’nun hissettiği ‘eziklik’, ‘dayatılmışlık’ gibi duygular hoş tavırlar yaratmıyor.
Aynı şekilde TC kanadının da ‘Kıbrıslıların imzalanmış protokole uymama geleneği sürüyor’ algısından kurtulabilmesi, “gene bizi kandırdılar” duygusundan uzaklaşabilmesi lazım.
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun söylediklerinden çıkardığım şu ki, bu bozulmuş ilişkileri karşılıklı saygıya dayalı bir formata sokmak için epey ter dökmek gerekecek.
Ve yine Başbakan’dan anladığım şu ki, protokolde revizyon çalışmalarında yavaş yavaş sona yaklaşılıyor.