Maliye Bakanlığı eski bürokratlarından Erkan Okandan, Maliye Bakanlığı Ekim ayı gelir gider raporu ışığında mali durumu yorumladı.
imzalanan protokollerin hem Türkiye hem de KKTC tarafından uygulanmadığını anlatan Okandan bunun sonuçlarına dikkat çekerek 2022 bütçesi öncesinde hükümeti ve muhalefeti uyardı.
Erkan Okandan, Maliye verilerine göre Ekim sonu itibariyle TC. hibe ve kredi gerçekleşmesi ilgili bütçe kalemlerine göre yaptığı tespitleri madde madde kaleme aldı.
Okandan’a göre;
- 1-HİBE ve KREDİLERİN TADİL BÜTÇEYE göre gerçekleşme oranı %29,45 Ekim sonu itibariyle oransal olarak gelmesi gereken rakamdan 1.745.012.607 MİLYAR TL AZ.
- 2-CARİ YIL YATIRIMLARININ TADİL BÜTÇEYE göre gerçekleşme oranı %15,32 oransal olarak gelmesi gereken rakama göre 864.527.699 MİLYON TL AZ.
- 3-REEL SEKTÖRE TADİL BÜTÇEYE göre gerçekleşme oranı %38,04 oransal olarak aktarılması gereken rakama göre 92.583.850 MİLYON TL
- 4-SAVUNMA GİDERLERİ TADİL BÜTÇEYE göre gerçekleşme oranı %47,46 oransal olarak aktarılması gereken rakama göre 273.621.961 MİLYON TL AZ. Ocak-Ekim döneminde savunma giderleri 441.828.652 Milyon TL iken aktarılan miktar 362.044.706 Milyon TL oldu. ARADAKİ 79.783.946 MİLYON TL YEREL GELİRLERDEN KARŞILANDI.
- 5-KAMU MALİYESİ TADİL BÜTÇEYE göre gerçekleşme oranı %31,91 oransal olarak aktarılması gereken miktar 514.279.096 MİLYON TL.
“TC tarafının da savunma giderleri de dahil olmak üzere ne zamanında ne de taahhüt edilen miktarlar anlamında gereğini yerine getirmediği/getiremediği ortadadır”
“TL'nin KKTC kamu maliyesine yansıması, imzalanan protokollerin uygulanmaması, dikkate alınarak bütçe oluşturulmalı, tartışılmalı ve geçirilmeli”
“KKTC yasal değişiklikleri, TC da taahhüt ettiklerini gerçekleştirmedi”
Erkan Okandan rakamsal bazda yaptığı yorumda ise kişisel değerlendirmesini paylaştı.
Okandan, “KKTC-TC arasında imzalanan İktisadi Mali İşbirliği protokollerinin uzun yıllardır KKTC tarafından taahhüt edilen yasal değişikliklerin yerine getirilmediği veya eksik getirildiği fiili bir gerçekliktir” dedi.
Okandan “Diğer taraftan Maliyenin resmi rakamlarından da görüldüğü üzere protokollere imza koyan diğer taraf yani TC. tarafının da savunma giderleri de dahil olmak üzere ne zamanında ne de taahhüt edilen miktarlar anlamında gereğini yerine getirmediği/getiremediği ortadadır” vurgusunda bulundu.
Okandan’ın sosyal medya paylaşımı şöyle:
Özellikle pandeminin getirdiği olumsuzluklar nedeniyle KKTC'nin özellikle hizmetler sektörü olan Turizm ve Eğitimde ciddi kayıplar yaşanmıştır. Haliyle bu durum kamu maliyesinin gelirlerini de olumsuz anlamda etkilemiştir. Tabii doğal olarak pandemi nedeniyle kamu maliyesinin giderleri de arttığı için bütçe açıkları da sonuç olarak artmıştır.
Bu süreçte KKTC olarak olarak kullandığımız para birimi olan TL'nin sahibi olan Türkiye Cumhuriyeti diğer tüm ülkeler gibi kendi siyasi, ekonomik VD. tercihleri nedeniyle bir çok ekonomist gibi benimde yanlış bulduğum para politikası nedeniyle TL'nin yabancı para birimleri karşısında değerini düşük tutmayı tercih etmiştir. (SWAP hariç döviz rezervlerinin eksi olması, ihracatı artırma ve içeride Turizm sektörünün fiyat nedeniyle tercih edilmesini artırarak içeride yerli vatandaşın satın alma gücünün gerilemesini göze alarak sanayi ve ihracat ağırlıklı üretimi dinamik tutmak ve bu yolla süreç içerisinde ihtiyaç duyulacak dövizi elde etmek ve diğer mantığımın almadığı nedenler) TL'nin bu durumu KKTC'nin gerek Kamu Maliyesini (ithalat ağırlıklı bir ada ekonomisi olduğumuz için piyasadaki her türlü mal ve hizmetin fiyatı açıklanan enflasyon oranının üzerinde artmıştır. Eşel Mobil nedeniyle kamunun transfer giderleri arttı/artacaktır.) Sadece dövizle alınan akaryakıtta emtianın fiyat artışı dışında TL'den dolayı akaryakıt fiyatları artmış ve bunun yansıması piyasadaki her türlü mal ve hizmete ÇARPAN etkisiyle hızla yansımış ve yansımaya devam edecektir. Akaryakıt fiyatlarında pompa fiyatlarını düşük tutam için LT, başına alınan FİF rakamları neredeyse dibin dibine çekilmiştir. Bu durumda doğal kamu maliyesinin gelirlerine olumsuz yansımıştır. Yaklaşık 1,5 yıldır elektrik fiyatları nizamnameye aykırı bir şekilde ne fiili maliyete göre düzenleniyor nede parası olmadığı için kamu maliyesi tarafından sübvanse ediliyor burada da artık yolun sonuna gelindi. Çünkü kurum bugüne kadar yaptığı borçlanmalarla KWS elektrik maliyetlerine ilave FİNASMAN MALİYETLERİ ekledi. Yani sorunlar ertelendi. HALININ ALTINA SÜPÜRÜLDÜ. Hükümet edenler ama elektriğe zam yaparsak enflasyonu patlatırız sonra 2 ay sonra Eşel mobil ile çok daha fazla maaş giderimiz olacaktır deyip zammı öteleyebilir işte o zamanda zaten an itibariyle borcu 500 milyona dayanan kurumun borç hanesine 150-180 milyon TL daha eklersiniz. Bunu zamanında düşünecektiniz. Ekonomide zamanında alınmayan önlemlerin bedeli daha ağır olur ve KIBTEK öznelinde ve elektrik KWS saatlerinde de ne yazık ki böyle olacaktır.
SONUÇ: Yukarıda hasbelkader karınca kararınca kendi görüşlerimi yakında 2022 bütçesini mecliste görüşecek olan İKTİDAR ve MUHALEFETE buradan sade bir vatandaş olarak çağrımdır. Basından öğrendiğim kadarıyla 2022 BÜTÇESİ 3 gün Bütçe komitesinde 3 günde Mecliste görüşülerek onaylanacakmış tabii ki 2022 bütçesi geçirilmeli,
AMA YUKARIDA YAZDIĞIM TL'nin KKTC KAMU maliyesine yansıması
İMZALANAN PROTOKOLLARIN UYGULANMAMASI,
DİKKATE ALINARAK BÜTÇE OLUŞTURULACAK, TARTIŞILACAK ve GEÇİRİLİECEKTİR DİYE sade bir vatandaş olarak ümit etmek istiyorum"