Rallinin Kraliçesi Tuğçe Eskimuhtaroğlu

Rallinin Kraliçesi Tuğçe Eskimuhtaroğlu


Filiz Uzun


Bu yaşıma kadar hiç araba merakım olmadı. Pek de anlamam arabalardan işin doğrusu. Markaları bile karıştırırım. İşim de olmaz zaten markalarla. Araba benim için sadece taşıma aracı görevi görür. Başka bir amacı yok hayatımda. Araba merakım olmadığı gibi hız da sevmedim hiçbir zaman. Güvenli de bulmazdım.
Bir gün kendimi bir ralli arabasının içinde ve bayan pilot eşliğinde ralli yapacağım aklımın ucundan geçmezdi. Yaptığım röportajları sizlerle paylaşırken konuğumun yaptığı işi denemek alışkanlık haline geldi bende. Bu sefer röportaja giderken bunu deneyeceğimi düşünmemiştim ama gerçekten.
Röportaj yapacağım kişi rallici bir bayandı. Rallici birini tanımam olası değildi. Çünkü araba merakım olmadığından böyle bir çevrem de oluşmamıştı. Beni, konuğum Tuğçe Eskimuhtaroğlu ile tanıştıran son dönemlerde röportajlarımın fotoğraflarını çeken arkadaşım Mehmet Koru. Tuğçe’nin ilk yarışındaki fotoğraflarını çeken de o.  Hatta arkadaşımın fotoğrafa olan merakı onunla başlamış.
Tuğçe Eskimuhtaroğlu bir kadın rallici. Dört yıldır bu sporu lisanslı yapıyor. Arabalardan birçok erkekten daha iyi anladığından da eminim. “En iyi araba kullananlar erkeklerdir” sözünü çürütürcesine kullanıyor aracını. Öyle cesur ki, ben bir erkeğin kullandığı ralli arabasına binebilir miydim bilmiyorum. “Hadi atla da bir gör ralliyi” dediğinde hiç düşünmeden bindim. Kısa bir tur yapmış olsak da vücudumda salgılanan adrenalin bana birkaç yıllığına yetti de arttı bile. Tamamen sizler için denedim emin olun. Kalbimin çarptığını ve tüm vücuduma kanın pompalandığını hissettim. Nasıl bir kontrol! Nasıl bir refleks size anlatamam. İyi bir co-pilot oldum mu bilemem  ama röportajın bir kısmını, Tuğçe aracını kullanırken  yaptık. O işini yaptı, ben de işimi.
Aracın içi bildiğimiz araçlara benzemiyor. Değişik bir koltuğu var. Kemerler de farklı tabii. Uçağın içi gibi birçok düğmesi var. Hızlanırken arabanın çıkardığı ses, uçağın uçacağı sırada çıkardığı sesin aynı. Alışkın olmayan biri için ürkütücü bir ses ama gaza bastığı an uçtuğunuzu hissediyorsunuz. Ben çok keyif aldım. Açıkçası bunu bir bayan yaptığı için de daha da keyif aldım. Kadın yeter ki istesin neler başarır. Ralli de yapar, uçar da, atlar da. Yeter ki fırsat verilsin, imkan tanınsın.
Teşekkürler Tuğçe Eskimuhtaroğlu. Senin gibi kadınlar çoğalmalı bu ülkede. Kadının cesaretini ve neler başarabileceğini herkese gösterdin. Umarım kadın ralliciler çoğalır ve sen de kadınlar ralli kategorisinde yarışırsın. Eminin yine sen alırsın kupayı. Çünkü sen gönülden bağlısın bu spora. Umarım sponsorların artar ve bizi dünyanın her yerinde temsil edersin. Sen parkurların, rallinin kraliçesisin. Öyle de kalacaksın…

 

Tuğçe Eskimuhtaroğlu: Feministlik beni kışkırttı

F.U: Tuğçe bize kendini tanıtır mısın?
T.E: Adım Tuğçe Eskimuhtaroğlu. 29 yaşındayım. 4 yaşında bir oğlum var. O da ralliye çok meraklı.  Rallide 4. yılıma girdim. 4 yıldır bu işi lisanslı olarak yaparım.
F.U: Arabalara olan merakın nasıl başladı?
T.E: Babam da hız meraklısıydı.  Babam makinist ve garajı var. Ben de küçük yaşlardan beri ona yardım etmek için garaja giderdim. Sekreterlik yapmak için. Ancak babam da arabalara olan merakımı fark etmiş olacak ki bana arabalar ve araba parçaları ile ilgili birçok şey öğretti.  Bir süre sonra çırak gibi çalışmaya başladım yanında. Biraz bunun etkisi var sanırım. Biraz da feministlikten kaynaklanıyor. Çünkü çocukluğumdan beri erkeklerden duyduğum ve canımı sıkan kadınların iyi araba kullanamadıkları sözleri beni kışkırttı sanırım.  Bunların toplamı oldu sanırım. Sadece arabalara değil aslında tüm motorlu araçlara merakım vardır. İçinde hız olan, adrenalin olan her şeye merakım var.
F.U: Bu merakın evlendikten sonra geçmedi mi ya da doğurduktan sonra annelik korkuların olmadı mı?
T.E: Evlendiğim eşim de arabalara çok meraklıydı. (bu arada ayrıldım şu an). Çocuğum olduktan sonra çekildim tabii. Aile hayatı, çocuğum nedeniyle hız yapmaktan da araba merakımdan da vazgeçtim. Eski eşim benim günlüklerimi okumuş ve ralli ve arabalara olan tutkumu öğrenmiş. Bir gün onun galerisine bir yarış arabası geldi ve bana “bu senin” dedi. Ben istemediğimi, artık bıraktığımı söyledim. Çünkü çok masraflı ve aileme bu masrafı açmak istemedim. Ama eşim ısrar etti ve sponsor bulup bu tutkumu yaşamama vesile oldu. 3 sene boyunca da eski eşim yarıştırdı beni. Her sene bir üst model olan farklı bir araç ile yarıştım. Ayrıldıktan sonra da bu tutkumu bırakamayacağımı anlayıp tek başıma devam etme kararı aldım. Bunu devam ettirebilmek benim için çok önemliydi. Çünkü ralli benim hayatımın bir parçası oldu.
F.U: İlk kez hangi yarışta yarıştın?
T.E: 2007  Mart ayında Cemsa’da  drag yarışında yarıştım ilk kez. Tek bayandım yine.  3 kişiyle yarıştım. Üçünü de geçtim ve itiraz ettiler. Aynı gün son yarışta tampon farkıyla biri beni geçti. İlk özel ödülümü o yarışta aldım.

“Çocuğum olmadan asla!”

F.U: Bir Rallide yarışmak için neler gereklidir?
T.E: Bir rallide yarışmak, bir bayan için çok zor bizim ülkemizde. Çok zor şartlarda çalışırım. Arabamın bakımı, parçalar, sponsor bulmak, çalışırken kullanacağım benzin birçok şey için uğraşmam gerekiyor. Normalde bunun için her rallicinin bir ekibi vardır. Tamir ekibi, makinisti, sponsorları vardır. Ancak benim böyle bir ekibim yok. Kendi çabalarımla buluyorum sponsoru da, arabamın bakımını yapacakları da. Bu yarışta olabilmek için geç saatlere kadar babamın garajında çalıştık. Çocuğumu göremedim kaç gün. Bir bayan ve bir anne olarak bu işi sürdürmenin çok büyük zorlukları var.
F.U: Başka ülkelere yarışlara gittin mi hiç?
T.E: Baf’ta yarışma teklifi aldım. Yarışlar bir hafta sürecek ve ben şu an başladım düşünmeye “çocuğumu ne yaparım, nasıl yanımda götürürüm” diye. Mutlaka bir bakıcı bulmam lazım çocuğumla birlikte gidebilmek için. Çocuğumu görmeden bir hafta yarışamam orada.
F.U: 15-17 Mart’ta yarıştığın II. Hyundai Asok Rallisinde sponsor bulmakta zorlandın mı?
T.E: Rum tarafından makinistim Panikos, ailece görüştüğümüz birisidir. Eski eşimin arkadaşıydı. Bana en büyük sponsorluğu o yaptı.  Panicos da rallicidir ve bu yıl ekonomik nedenlerden dolayı kendi yarışamadı fakat bana sponsor oldu. Kardeşimin çok desteği oldu ki bu yarışta 3 gün boyunca co-pilotum oldu. Gönül isterdi ki kendime ait bir ekibim olsun. Mesela tüm ekip bayanlardan oluşsun isterdim. Ama bu bizim ülkemizde çok zor. Ekibimin her an yanımda olması gerekirdi. Bu yarışta da bunun çok büyük eksikliğini hissettim. Sponsorlar önemlidir. Çünkü yarışlar günlerce sürüyor ve aracınız hasara uğruyor. Lastikler, parçalar, en mühimi benzine ihtiyacınız var.
F.U: Bizde yarışan başka bayan rallici var mı?
T.E: 4. yılıma girdim bu yıl 4 yıldır benimle yarışan bayan rallici yok. Bu yüzden de bayanlar kategorisi açılamıyor. Mecburen ben de erkeklerle yarışıyorum. Genel klasman 5.liğim var bir yarışta. 3 yıldır da benimle yarışacak bayan olmadığından bayanlar kategorisinde şampiyonluğumu ilan edemiyorum.
F.U: Başka bayan rallici olmamasının nedeni nedir sence?
T.E: Çok meraklılar var aslında. Fakat bu iş sadece araba sürmekle değil. Bu iş çok uzun çalışma gerektirir.  Ben 1 aydır bu yarışa hazırlanıyorum. Bir çok şeyle ilgilenmeniz gerekir. Bir de ralliye meraklı bayanları ya eşleri ya aileleri engeller. Bu sporun tehlikeli olduğunu düşünürler. KKTOK(Kuzey Kıbrıs Turing ve Otomobil Kurumu) de bayanların yarışlara katılmasını teşvik etmek için katılım ücretlerini, lisans parasını 1 tl’ye düşürdü. Ben bu yarışta yarışabilmek için 3 tl ödedim.
“Normal arabadan daha güvenli”
F.U: Kadınların çoğu bu sporun güvenli olmadığını düşünür. Sence doğru mu?
T.E: Kesinlikle rallide aracında normal yol aracından çok daha fazla güvenlik önlemleri vardır. Bir kere giydiğimiz tulum yanmayan bir tutumdur. Yaklaşık 1 dakika boyunca yanmıyor. Bu da size onu çıkarma süresi veriyor. Aracın kemeri 5 yerde sizi koltuğunuza kilitler. Bacak aranızdan, belinizden, iki omzunuzdan. Başınızda helmetiniz var. Ayrıca oturduğunuz koltuk özel bir koltuktur. Homologasyon denilen güvenilirlik süreleri var. Süresi  dolan koltukları zaten kurum kullanmamıza izin vermez. Ben geçen yıl bir kaza atlattım arabamın yan tarafı neredeyse çöktü ancak bana hiçbir şey olmadı. Bu kazayı normal bir araçla ve yolda yapsam belki de ölürdüm.
F.U: Senin yetiştirdiğin bayan rallici var mı?
T.E: En az 5-6 bayan var. Co-pilotum da oldular. Yetiştirdiklerim maksimum benle 5-6 yarış yarışıp bırakıyorlar. Ya eşleri ya da aileleri tarafından engelleniyorlar. Co-pilotum olmak isteyen bayanlar var ancak karar aldım ki bu işin ciddiyetinin gerçekten farkında olmayan biri ile asla yarışmayacağım. Çünkü hakikaten benim de zamanım gidiyor. Bu yüzden enerjimi ve zamanımı kendimi yetiştirmeye harcayacağım. Çünkü benim de daha çok yol kat etmem gerekiyor. Ben başladığımda çok iyi ralliciler bana destek oldular ancak daha öğrenmem gereken çok şey var. İyi pilotlardan destek beklediğimi de buradan söylemek istiyorum.
F.U: Ralliden önce aracını hazırlıyorsun. Peki kendi hazırlığın var mı?
T.E: Evet, yarış için son hafta çok önemlidir. Kesinlikle hiç alkol tüketmiyoruz. İyi beslenip iyi uyuyoruz. Her sporcu gibi. 3 gün süren yarışta sadece sabah kahvaltısı yapıyoruz. Öğle aralarında meyve gibi hafif yiyecekler tüketiyoruz. Son hafta yorulmamak gerekir ancak bu çok mümkün olmuyor. Eğer iyi bir ekibin varsa ve aracınla ilgili her şeyini onlar yapıyorsa bu mümkün. Dikkat ve refleksler önemlidir bu sporda.
F.U: Salgılanan adrenalin sende nasıl bir etki bırakıyor?
T.E: 3 gün boyunca salgılanan adrenalinden geriye sadece yorgunluk kalıyor. Ancak vücudunuzda salgılanan bu hormon bağımlılık yapıyor sanırım. Çünkü her ay bu duyguyu yaşamak istiyorsunuz. Her yarış sonrası artık bırakacağım diyorum ancak yarış zamanı gelince tekrar hazırlanmaya başlıyorum. 
En büyük sıkıntı sponsor
F.U: II. Hyundai Asok Rallisi nasıl geçti?
T.E: Kuzey Kıbrıs Turing ve Otomobil Kurumu (KKTOK) tarafından organize edilen KKTC Ralli Şampiyonası 2013 sezonunun ilk rallisiydi. Toplamda 3 gün süren ve 1 buçuk katsayı üzerinden puan verilen bu yarışa 16 araçla başladık. Tek bayan bendim. Bu yarışı bitirebilmek bile büyük başarıydı. 10 araç bitirebildi. Biz 10. geldik. Çünkü bitiremeyen arkadaşlarımız oldu . Şanssızlık yaşadılar. 2. gün çamura saplandık. Ancak buna rağmen bitirdik.  Bu yarışta Co-pilotum  kardeşim Tuğberk Eskimuhtaroğlu idi. Buradan ona da destekleri için çok teşekkür ederim.
F.U: Son olarak söylemek istediklerin nelerdir?
T.E: Bana sponsor olan Tuan Cars’a teşekkür ederim. Sezon boyunca bana destek vereceklerini söylediler. Babam Tolgay Garaj, bize her gece geç saatlere kadar garajını açtı. Bunun dışında en büyük sponsorum güneyde Panikos Subaru Makiniste teşekkür ederim. En büyük desteği ondan aldım. Emeğini bizden hiç acımadı. Hafta içi gece 12’lere kadar garajda aracımızı onardı. Bir bayan rallici olarak şunu söylemek isterim ki en büyük sıkıntım sponsor bulmaktır. Eğer daha çok sponsorum olursa daha iyi işler başarabileceğimden eminim.

Dergiler Haberleri