Ramazan başladı ya!..
Herkeste bir dikkat şimdi…
Bir soru işareti…
Yesek mi yemesek mi, içsek mi içmesek mi?
Oruç tutsak mı, tutmasak mı!
* * *
Şimdi seçimler de var ya!
Olduğumuz gibi görünmek mi,
Yoksa istenilen görünüme girmek mi!
* * *
Sosyal medya ne olacak peki?
Ne yeyip içersek paylaşıyorduk,
Masadaki şişeler sosyal kişiliğimizi belirleyen materyallerdi oysa,
Şimdi de paylaşsak mı, paylaşmasak mı!
* * *
İftar yemekleri başlarken,
Siyasiler iftar yemeklerinde buluşurken,
Belediyeler iftar sofraları kurarken,
Topun atılmasını beklesek mi, beklemesek mi?
Toptan önce yersek ne olur, toptan sonraya bıraksak sevabımız katlanır mı?
Bir toptan önce, bir de toptan sonra atıştırsak ayıp olur mu,
Öte tarafta bize günah yazılır mı?
Yoksa bu tarafta mı yaşarız yazılanı!
* * *
İşin şakası belki yukarıdakiler ama hayatımız öylesine etkileniyor ki özellikle son yıllarda…
Alışkanlıklarımızı, kültürümüzü yaşamakta zorlanıyor,
Özgürlüklerimizi kullanmakta kısıtlanıyoruz.
Birilerinin kısıtlamasına da gerek yok, bunu kendimiz yapıyoruz.
* * *
Gazetelerde iftar-imsak saatleri yayınlanıyor, televizyonlar iftar sofraları kuruyor, belediyelerin kurdukları yüzlerce, binlerce iftar masası önünden geçerken sizin öncesinde kursağınızdan bir şeyler geçmişse huzursuz oluyorsunuz.
Hoş, o masalarda oturanların o vakitten önce ne yeyip yemediğini bilmiyorsunuz belki ama yine rahatsız oluyorsunuz.
Kimisi o geceki ev masrafından kurtarıyordur, kimisi geçerken oturmuştur, kimisi kalabalıkta yemenin keyfini yaşıyordur. Tabii ki kimisi de gerçekten inancını yerine getiriyordur.
* * *
Dolar 4.5 TL’ye gelmişken, Sterlin 6 TL’yi geçmişken, Euro 5.5 TL’ye dayanmışken 30 günlük Ramazan ayı boyunca bir hesap kitap yapıp gece yemeğinin masrafını kurtarmak da çok akıl dışı olmaz herhalde!..
Hatta çok da geçerli ve haklı bir neden olur.
* * *
Yani Ramazan ayları zor geçer, hele de oruç tutanlar için… Ancak bu Ramazan her zamankinden daha da zor galiba…
Oruçlu oruçlu iftarı beklerken gün içinde gelen dolar, sterlin, Euro kur artışları boğazları sıkarken, zaten boş olan mideye ‘küt’ diye otururken rahatlamak için bir yudum su içmek iyi gelir bazen…
Ama ya içemeyecek olanlar.
Gerçekten çok zor bir ay başladı.
Umarın bayramın ardından hem burada, hem de Türkiye’deki seçimler demokrasinin, aklın zaferi olur da ferahlayacak bir zaman dilimi yakalanır en azından!..